Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) 15. Olağan Toplantısı'nda ''Atatürk ve Ortadoğu Politikaları'' konulu konuşma yapan emekli  Orgeneral Başbuğ,Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini söyledi. 

 
Ortadoğu'yu ''Başı, dibi belli olmayan derin kuyuya'' benzeten Başbuğ, şu anda söz konusu bölgeyi kontrol eden ana gücün, Amerika Birleşik Devletleri  (ABD) olduğunu ifade etti. 

ORTADOĞU'NUN EN ÖNEMLİ KONUSU 'GÜÇ DENGESİ'
 
"Bunu kabul etmemiz lazım, bu bir realite" diyen Başbuğ, şöyle konuştu: 

''Şu anda da Ortadoğu'yu yönlendiren, hakim olan ana güç, süper güç, Amerika Birleşik Devletleri. Peki ABD'nin Ortadoğu politikası neye dayanıyor? Güç dengesi. Amerika için Ortadoğu'nun en önemli konusu, budur. O bölgede güç dengesi  olacak, birincisi bu. İkincisi ise Hürmüz Boğazı'ndan gemiyle akan petrol akışı  kesilmeyecek. Amerika, o bölgedeki petrolü kullanmıyor. Kim kullanıyor? Baktığınızda karşınıza Avrupa çıkıyor ama esas önemli olan Çin ve Japonya  çıkıyor. Körfez'den çıkan petrolü deniz taşımacılığıyla en çok Çin ve Japonya  kullanıyor. Amerika, o bölgenin komiserliğini, polisliğini yapıyor. Nedeni ise  global ekonomi ve bütün ekonomiler entegre olmuş durumda. Dolayısıyla Çin  ekonomisinin batması veya terse gitmesi demek, Amerikan ekonomisini de berbat  ediyor. Yani Amerika hem ekonomisini koruyor hem de buradan güç kazanıyor.''
 
Başbuğ, Ortadoğu'da bir Kürt devletinin kurulmasının çok uzak olmadığını, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sırasında Meclis'te bu  konuyla ilgili konuşma yaptığını aktardı. 
 
''BUNU TAYİN EDECEK, İRAN VE TÜRKİYE''
 
İlker Başbuğ, şunları kaydetti: 
 
''Bugün Irak bağlamında gelinen nokta ne? Üzülerek söylüyorum ama bir  realite. Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin oluşumu, Birinci Dünya Harbi'nden  beri Sevr'de de var. Tarihsel olarak 2015'te Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin  oluşma ihtimali tepe noktasında, bunu görün. Böyle bir devletin kurulması  açısından ümitlerin tepe noktası olduğu bir süreçteyiz, zaman biçiliyor. Bu  süreyi tayin edecek kim? Bunu tayin edecek, İran ve Türkiye. Yani böyle bir  devletin oluşmasına İran ve Türkiye bugün 'evet' desin, yarın bu devlet kurulur, hiçbir engel yok. Bunu engelleyen halihazırda süreyi uzatan konjonktür, İran'ın  ve Türkiye'nin böyle bir oluşuma karşı olmaları. İran, şu anda buna kesinlikle  karşı. Türkiye'nin de elbette karşı olması lazım.''