Başbakan Erdoğan'ın 7 Şubat 2012'deki MİT krizinde ifadeye çağrılan MİT görevlilerini tutuklanmaması için kendi makam aracıyla MİT karargahına gönderdiği ortaya çıktı.
Cemaat ile Hükümet arasında ufak gerilimler ile başlayan, dershanelerin kapanması kararı ile gerilimi yükselen; Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu ve görevden alma de tepe noktasına ulaşan kavganın başlangıcı 7 Şubat'a dayanıyor.

PKK ile yürütülen “müzakerelerde” Başbakan tarafından görevlendirilen MİT yöneticilerinin 7 Şubat 2012’de ifadeye çağrılmasıyla patlak veren olay, kimilerine göre “sivil darbe girişimi” anlamına da geliyordu. Başbakan Erdoğan’ın da asıl hedefin kendisi olduğunu söylemesi de “sivil darbe” tanımına işaret ediyordu. 

ÖZGÜREL'DEN MÜTHİŞ İDDİA

Dün A Haber'de Yüzde Yüz Siyaset programına konuk olan Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel, 7 Şubat sürecine dair mühtiş bir iddiayı dile getirdi. Programın ateşli tartışma ortamında deyim yerindeyse söylendikten sonra "arada kaynayan" iddia Başbakan Erdoğan'ın ifadeye çağırılan MİTçilerin tutuklanmasına engel olmak için yaptıkları ile ilgiliydi.

Özgürel canlı yayında, Savcılığın MİT müsteşar yardımcılarını ifade vermeye çağırdığını, gelmezlerse tutuklanacakları ve zorla ifade alacaklarını ima ederek Başbakan Erdoğan'ın Başbakanlık'tan MİT Karargahına makam aracı ile gönderdiğini, tutuklanmalarına böyle engel olduğunu anlattı.

ÖZGÜREL'İN AĞZINDAN 7 ŞUBAT'TAN SONRA YAŞANANLAR

Avni Özgürel: Bu 7 Şubat'ta fezleke çıktığı vakit MİTçiler için o kadar ciddi olduğunu biliyoruz ki burada, "gel bir ifade alacağız" olmadığını biliyoruz ki burada… Başbakanlık binasından, Başbakan MİT görevlilierini, Müsteşar yardımcılarını filan, kendi makam arabasıyla MİT Karargah binasına gönderiyor.

Kezban Hatemi: Çok feci bir şey yani bu.

Avni Özgürel: O kişilerin kendi arabaları var…

Salih Tuna: Aynen durum devam ediyor. 

Avni Özgürel: Bunun nasıl bir tehlike olduğunun, nasıl bir tehdit olduğunun ifadesidir bu.

Salih Tuna: Aynı durumun devam ettiğine dair bir örnek vereyim. 

Kezban Hatemi: Eskiden radyo evi basılırdı biliyorsunuz. Devletin radyosuna el konulurdu. Sonra da bir türkü söylettilirdi, bir kagramanlık türküsü, arkasından da olaya el koyduk denilirdi. Şimdi sosyal sitelerde yapılmaya dizayn edilmeye çalışılıyor. Toplum mühendisliği bitmedi. Fadime Şahin ve Aczimendiler eksik sadece. Onun yerine başka aktörleri, başka figüranları koyuyorlar. Cemaat kendine gelsin. Aktör ve figüran olayından uzaklaşmalı. Herkes kendi mecrasına çekilmeli. Türkiye'nin geleceği ile oynamaktır bu. Yolsuzlukların üzerine gidilmeli. Demokratikleşmenin de önündeki en büyük engel budur.

Kaynak : Analizmerkezi.com