Paris’te 132 kişinin ölümüne neden olan saldırganların bir kısmının, Brüksel’inMolenbeek mahallesinde yaşadığı ortaya çıktı. Böylece gözler daha önce de adı terörle anılan mahalleye döndü. Ayrıca 2001 Ahmed Şah Mesud suikastı, 2004 Brüksel'de Yahudi müzesi saldırısı, 2015 Paris katliamı... Hepsinin ortak özelliği teröristlerin Molenbeekli olması...

MÜSLÜMANLARIN İÇİNE SIZIYORLAR

Milliyet'ten Sertaç Aktan'ın haberine göre; Brüksel banliyösü Molenbeek'in sakinleri teröristlerin mahalleyi saklanmak için kullandıklarını düşünüyor. Teröristler mahallelinin arasına sızıyor, onlar gibi yaşıyor ve bir eylem yapana dek maskelerini koruyor. Müslümanların içine sızan terörist gruplar saldırı planlarını uzun zamana yayarak koordine ediyor. Gerçekten Müslüman olarak bu şehirde yaşayanlar ise zor durumda... Peki, nedir Molenbeek’i Avrupa’nın başkentinde Müslüman nüfus için çekici yapan sebepler? Radikaller burada kendine nasıl yer buluyor? Molenbeek sakinleri olan bitene nasıl bakıyor ve bundan sonrası için endişe duyuyorlar mı? 

ŞEHİRDE ALKOL SATILMIYOR

Brüksel’de yüzde 40 gibi bir oranla Müslüman ve özellikle Arap nüfusun en yoğun olduğu yer Molenbeek. İki dilli Brüksel şehrinde Fransızca konuşulan ilçelerden olan Molenbeek’te bugün en çok kullanılan ikinci dil Arapça. En yoğun nüfus Faslı ve Cezayirlilere ait ancak Pakistan, Afganistan ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika’nın diğer ülkelerinden de oldukça önemli sayıda sakini de var. Burada yaşayan Türklerin sayısı ise 3 bin civarında. Yabancıların çoğunluğu giyim, gıda ve inşaat sektörlerinde çalışıyor. Birçok Molenbeeklinin hemen yaşadığı evin altında kendisine ait ufak bir dükkanı veya işletmesi bulunuyor. Ana alışveriş caddesi olan Chaussee de Gand üzerindeki tabelaların pek çoğunda Arapça yazılar mevcut. 

22 adet camisi olan Molenbeek’te Cuma günleri neredeyse tüm iş yerleri kapalı ve sokaklarda dolaşan insanların baskın şekilde İslami kıyafetleri tercih ettikleri görülüyor. Dükkanlarda neredeyse hiç alkol satışı yok ve tüm restoranlarda ‘helal’ yazısı bulunuyor. Kısacası uzun zaman önce yapılmış kiliseleri saymazsanız burası her şeyiyle bir Müslüman mahallesi. 

CİHATÇI SAVAŞÇI YETİŞTİRİLİYOR

11 Eylül’den hemen önce Taliban karşıtı Müslüman lider Ahmed Şah Massud’un suikastinden 2004 Madrid bombacılarına ve geçtiğimiz yıl Brüksel’deki Yahudi müzesi saldırılarından bu yaz yaşanan Amsterdam-Paris hızlı tren saldırganına kadar pek çok olayda soruşturmalar hep Molenbeek’e uzandı. Bu bölgede radikal Selefilerin özel evlerde sohbet gruplarında cihatçı devşirdikleri bilinen bir durum. ‘Belçika için Şeriat’ adlı oluşumun da buradan çıktığını belirtmek gerekli. Dolayısıyla Molenbeek ile ilgili kaygılar boş değil.

'AYNI BİZLER GİBİLER'

Üzüntü ve şaşkınlık içinde olan Müslüman Molenbeek'lilerden 43 yaşındaki Faslı market sahibi Nouraddin El Farri, 15 yıldır Molenbeek’te yaşadığını ve civarda oturan herkesi tanıdığını söylüyor.

Ben Molenbeek’te yaşamayı tercih ediyorum çünkü burası bence çok sakin çok huzurlu bir semt. Şimdi bir bakıyoruz semtimiz sadece radikalizmle anılıyor ve polisler her gün burada arama tarama yapıyorlar. İnsanları durduruyorlar, evleri arıyorlar. Bizleri huzursuz ediyorlar. Pek çok insan için burası finansal açıdan da daha yaşanılabilir bir yer. Yaşam burada merkeze göre daha ucuz. Kiralar, alışveriş daha ucuz. Bu da elbette çoğu Müslüman yabancının buraya yerleşmesinde önemli bir sebep. Ancak radikal olan insanlar burada Müslüman toplumun içine sızıyorlar ve bir eylem yapıncaya kadar da kendilerini belli etmiyorlar. Tüm kurallara uyuyor, herkesle iyi geçiniyorlar. Bizler bilemeyiz ki kimin içinde nasıl bir duygu düşünce var. Görünümüyle, hareketleriyle, yaşamlarıyla bizler gibi görünüyorlar.

'SON MODA GİYER CAMİYE GİTMEZDİ'

Hala aranmakta olan firari saldırganlardan Abdeslam Salah’ı tanıyan bir isim olan  Pakistanlı Sheikh Sheraz ise Salah’ı hem çocukluk hem de gençlik yıllarından beri mahallede gördüğünü ve hâlâ şokta olduğunu şu sözlerle dile getiriyor:

Bu kişiyle yakın arkadaşlığım hiç olmadı ama kendisini hep mahallede görürdüm. Simaen tanıyorum. Şok içindeyim çünkü bu kişi hep moda ve modern kıyafetler giyer, camiye bile gitmezdi. Tüm bu olaylara karıştığına inanamıyorum. Bu semtte kimse bana veya tanıdığım birine cihatçı olmam için, beyin yıkamak için yanaşmadı. Bu insanların ben cami veya kahvehane vesilesiyle bu tür şeyler yaptığına hiç şahit olmadım."