Adalet Bakanlığı Silivri Cezaevinde kadın mahkumlarla ilgili, işkence yapıldığı yönündeki iddiaları yalanladı.
Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, "Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda özellikle bir terör örgütüne mensup bayan tutuklular uzunca bir süredir, kaldıkları toplam 15 odada, odaların havalandırmaya açılan kapılarının kapatılması sırasında eylem yapmaktadırlar. 10.10.2016 tarihinde akşam saatlerinde, infaz koruma memurları tarafından, odaların havalandırmaya açılan kapılarının kapatılması amacıyla, 2 odanın havalandırmasına girildiği sırada, toplam 6 tutuklu, kapıların kapanmasını engellemeye çalışmak için sırtlarını duvara dayamak suretiyle yere oturmuşlar ve odalarına girmeme eylemi yapmışlardır.
C blok 6 No.lu odada bulunan tutuklular S.A. ve B.E.'nın görevli bayan infaz ve koruma memurlarına aşırı direnç ve saldırgan tutum göstermeleri üzerine, erkek infaz koruma memurlarından destek alınmak ve orantılı güç kullanılmak suretiyle odalarına alınarak kapının kapatılması sağlanmıştır" denildi.
"TACİZ İDDİALARI GERÇEK DIŞIDIR"
Açıklamada infaz koruma memurlarının tutuklulara tacizde bulunduğu iddialarının da gerçek dışı olduğu belirtilerek, "Havalandırma bahçesinde bulunan güvenlik kamerasından olayların kayıt altına alındığı, infaz koruma memurlarınca, tutuklulara fiziksel bir müdahale olmaksızın bahçe kapısının kapatılması için azami gayret gösterildiği, adı geçen tutuklulara tacizde bulunulmadığı ve zor kullanma yetkisinin sınırlarının aşılmadığı, göğüs bölgelerinden ya da vücudun tacize açık olan hiçbir bölgesine temasta bulunulduğu iddialarının tamamen gerçek dışı ve asılsız olduğu tespit edilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Silivri Cezaevinde tutuklu K.S.'nin kolunun kırıldığı iddiası ile ilgili olarak "Yapılan ilk doktor muayenesinde kolunun kırıldığına dair bir emareye rastlanmamış, ancak kurum doktoru tarafından 12/10/2016 ve 13/10/2016 tarihlerinde Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Devlet Hastanesine (Silivri Devlet Hastanesi) sevki sağlanmıştır. Yapılan muayene sonucu tutuklu K.S.'nin sağ başparmağına yumuşak doku zedelenmesinden dolayı atel takılmıştır. Dolayısıyla kol kırılması iddiasının da tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu belirlenmiştir" açıklamasında bulunuldu.