Almanya'nın Frankfurt kentinde yaşayan 1952 İstanbul doğumlu, Ermeni  asıllı Türk ve Alman vatandaşı Ara Abahuni, 12 yaşındayken gittiği yurtdışından  42 yıl sonra İstanbul'a tek başına geldi. Abahuni, İstanbul'da özlem duyduğu ve  merak ettiği yerleri geziyor.  

Abahuni, aile dostu Halil  Kayadibi'nin Frankfurt Konsolosluğuyla irtibata geçmesinin ardından geçen 28  Ekim'de kendisinin Türkiye'ye girişiyle ilgili bir problemin olmadığını  öğrendiğini söyledi. Bu nedenle 29 Ekim cumhuriyet bayramı'nda çifte mutluluk yaşadığını  anlatan Abahuni, "Atatürk Havalimanı'na inince de ayrı bir şaşırdım. Yıllar önce  ayrıldığım havalimanını tanıyamadım. O zaman günde sadece birkaç uçak kalkardı. Şimdi ise her yer uçak, yolcu" dedi. 
 
50 YIL SONRA TEKRAR GİTTİ...
 
Dedesinin, babasının ve kızının da kendisi gibi doktor olduğunu  aktaran Abahuni, dedesinin muayenehanesinin olduğu Kumkapı'yı gezdiğini belirtti. 
 
Annesinin piyano hocası olduğunu dile getiren Abahuni, annesiyle 7-8  yaşlarındayken gittiği Vefa Bozacısı'na, dün akşam 50 yılın ardından tekrar  uğradığını ve yarım asırlık anılarının tekrar canlandığını vurguladı. Sabah güneşli bir havaya uyandığını ifade eden Abahuni, gün içerisinde  çocukluğunun geçtiği Bomonti'yi, okuduğu ilkokulu, Karaköy'ü gezdiğini söyledi. Karaköy'den vapurla Kadıköy'e geçtiğini aktaran Abahuni, İstiklal Caddesi'nde çocukluğundan sonra ilk defa yürüdüğünü dile getirdi. 
 
DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHRİ
 
Ara Abahuni, buradan ayrı olmasına karşın Türkiye'deki gelişmeleri  yakından izlediğini, yaklaşık yarım asır sonrasında hayallerinin gerçekleştiğini  belirterek, şunları kaydetti: "Kapalıçarşı'yı, Dolmabahçe Sarayı'nı görmek istiyorum. Çocuklar bana,  'İstanbul'da mutlaka Dolmabahçe Sarayı'na git' dediler. Sultanahmet Camisi,  Ayasofya, Topkapı Sarayı'nı gezmek istiyorum. Dünyanın en güzel şehri İstanbul.  Seneler çabuk geçiyor, mutlaka eşimle de tekrar İstanbul'a gelmek istiyorum. Bu  sefer tek başına geldim." 
 
İstanbul'da tanıdıklarının artık kalmadığını söyleyen Abahuni,  "Türkiye özlemini eşimin yaptığı Türk yemekleriyle ve kartpostallarla  gideriyordum. Türklerde insanlık, sevgi var. Bu sevgi, insanlık kaybolmaz çünkü Türklerin içinde var" diye konuştu. 
 
Ara Abahuni, "Ege ve Akdeniz kıyılarına tatile geleceğim. Muayenehanemde çalışan 2 Alman kız var. 20 yılda en az 50-60 kere geldiler. Her geldiklerinde de Türkiye'yi anlatıyorlardı. İşte o zaman içim parça parça oluyordu. Yıllarca Türkiye'ye geçemediğimden İspanyol Adaları'na, Portekiz'e  tatile gittik bu yaz ise Antalya ve Bodrum'a tatile geleceğiz. Beni en çok bu  mutlu ediyor" şeklinde konuştu.