Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatının 44. yıl dönümü sebebiyle Kocatepe Camii'nde öğle namazına müteakip mevlit okutuldu. Mevlid programı, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından ise mevlit okundu ve dualar edildi.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşların katıldığı programda bir konuşma yapan Yeni Asya Yönetim Kurulu üyesi Ali Vapurlu, "İlki 28 Ekim 1990 tarihinde Kocatepe Camii'nde okutulan Bediüzzaman Mevlidleri o tarihten 2000 yılına kadar aralıksız yapıldı. 2001 yılında valilik onay vermediği, sonraki yıllarda da 'olur' alınamayacağı görüldüğü için gerçekleşmemiştir. Yeniden idrak edebilmeyi bizlere nasip eden Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun." dedi.
Zamanın manevi hastalıklarına deva olan Risale-i Nur külliyatının bugün 60'a yakın dünya dillerine tercüme edilerek ilanatını ve neşriyatını dünya çapında gerçekleştirdiğini dile getiren Vapurlu, okutulan mevlitlerin ve yapılan sair programlarla da nice muhtaç ve müştak gönüllerin imanlarının kurtulmasına vesile olduğunu ve böylelikle nurun dershanesinin genişlediğini düşündüğünü ifade etti.
Bediüzzaman Said Nursi'nin tespitlerini aktaran Vapurlu, "Bu hakikatleri göz önünde bulundurup her zamankinden daha fazla saflarımızı sıklaştırarak dahili ve harici fitne ve fesat odaklarının oyunlarına gelmeden ve tuzaklarına düşmeden birliğimizi ve beraberliğimizi koruyarak memleketimizin ve milletimizin müspet iman ve Kur'an hizmetlerini tehdit eden tehlikelere karşı her zamankinden daha fazla dikkatli ve duyarlı olmalıyız." diye konuştu.
İşte bazı katılımcıların duygu ve düşünceleri:
Alp Umurca: Bediüzzaman Mevlidi 14 sene önce 1999 depreminin ardından yapılmıştı. Kutlular ağabey "Deprem ilahi ikazdır" dediği için hapse atıldı, bu süreçten sonra mevlit organizasyonuna devlet izin vermedi. Hapis cezasını çektikten sonra bu mevlit çok önem arz etmeye başladı. Biz Yeni Asya olarak aynı şekilde yapılan bütün müdahalelere rağmen dimdik ayaktayız.
Yeni Asya Yazarı İsmail Tezer: Çok şükür Cenab-ı Hakk'a. Böylesi mutlu bir günü bizlere tekrar nasip etti. Bu mevlit tabii müfritane irtibat noktasında çok önemli. Geçmişten bu yana nurcular özellikle Isparta ve Barla'da bir araya geliyorlardı ama, Ankara Kocatepe mevlitlerinin ayrı bir manası, havası var. Türkiye'nin dört bir yanından geliyorlar ve burada mükemmel bir coşku, mükemmel bir atmosfer yaşanıyor. 14 sene sonra tekrar bu atmosfere kavuşmanın sevinini yaşıyoruz. Cenab-ı Hak tesanüdümüzü muhafaza etsin, ihlas ve istikametten cümlemizi ayırmasın. Bu şahs-ı manevi kıyamete kadar bu hizmet-i imaniye ve Kur'aniye'de muvaffak etsin diyorum.
Yeni Asya Ankara Temsilcisi Mehmet Kara: İnşallah hayra vesile olur, büyük bir kucaklaşmaya vesile olur, kırgınlıklar giderilir. Muhafasa etmek için gelen binlerce insanı tebrik ediyorum. Böyle soğuk bir havada birbirine sarılmak için gelen kardeşlerimi tebrik ediyorum.
Yeni Asya Yazarı Mehmet Ali Kaya: 14 yıl sonra güzel bir heyecan, güzel bir şevk, gayret, bir aşk. Yani 14-15 senedir göremediğimiz arkadaşlarımızı görüyoruz. Bakıyoruz gerçekten davanın sahipleri yine buradalar. Kocatepe Türkiye'nin kalbi olması münasebetiyle büyük önem arz ediyor. Öyle olunca gayet tabii mevlidin burada olması hem İslam dünyasına, hem Türkiye'ye mesaj vermesi bakımından çok önemli. Zaten bu sebepten dolayı diğer bölgelerdeki mevlitlere engel olunmadığı halde 14 senedir burada mevlit yapılması engellendi. Mevlidin Kocatepe'de yapılmasının verdiği mesaj demek ki birilerini rahatsız ediyor. Ama alem-i İslam noktasından, Türkiye'deki dini hizmetler açısından ve diğer dinî cemaat ve gruplara şevk verme açısından da Nur talebelerinin burada bir araya gelmesinin çok büyük önemi var.
Mustafa Usta, Kahramanmaraş: Risale-i Nur'a gönül verenlerin bir araya geldiği, bütün duygularla kardeşliğin, tesanüdün ve dostluğun hissedildiği bir yer Kocatepe. 14 yıl öncesine kadar devam ettiği süreç içerisinde birçok hakikatlerin de aslında haykırılmasına vesile olduğu için Kocatepe diyorum. İnşallah katılımlar daha da artarak devam eder. Hele ki şu süreçte, Türkiye'nin ve İslam aleminin karıştığı bir zamanda böylesi tesanüdün ve kardeşliğin adeta cisimleşmiş bir haliyle gösterildiği için bu mevlit önem arz ediyor.
İbrahim Özdabak: Ankara'nın soğuğu şuanda kaç derece bilmiyorum ama ben üşümüyorum. Gerçekten bir sıcaklık var, bu sıcaklığı ben hissediyorum.
Nahit Yaşar, Samsun: Eski mevlitlere geliyordum. 14 senedir katılamıyoruz, onun hüznü ve üzüntüsü vardı. Tekrar düzenlenmiş olması çok güzel, çok memnun olduk. Yıllardır göremediğimiz arkadaşlarla, kardeşlerle tekrar kucaklaştık. Çok farklı bir atmosfer.
