Mustafa BAĞDİKEN/İZMİT(Kocaeli), ()- KOCAELİ Barosu'nun İzmit'te düzenlediği 'Yargı bağımsızlığı, tarafsızlğı, son değişikliklerle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapılanması' konulu panelde konuşan YARSAV Başkanı Murat Arslan, Türkiye'de şu anda bir devlet krizi, çok kirli bir iktidar savaşı olduğuru öne sürdü. Arslan, "Benim gördüğüm, gözlediğim; bu olay bir paralel yapıyla seçilmiş meşru bir hükümet arasında savaş değil. Bu eğer illa adını kayacaksak, belki iki paralel yapı arasındaki bir savaş" dedi.
Kocaeli Baro Başkanı Tamer Solakoğlu'nun Kocaeli Ticaret Odası Salonu'nda düzenlediği konuşma ile başlayan panele, yargı organı içerisindeki sivil örgütlenmelerin temsilcileri YARSAV Başkanı Murat Arslan, Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi Nuh Hüseyin Köse, Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Orhan Gazi Etekin ve Galatasaray Üniversitesi'nden Yrd.Doç.Dr. Burak Çelik katıldı.
"DEVLET KRİZİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Kocaeli'deki birçok hakim savcı ve hukukçuların ilgiyle izlediği panelde konuşan YASAV Başkanı Murat Arslan,  devlet krizi ile karşı karşıya olduklarını anlatırken, "Sorun sadece yargıda değil. Yürütmeye bakıyoruz çok büyük oranda yürütmede aynı kriz yaşanıyor" dedikten sonra bazı örnekler verdi. Arslan, şöyle konuştu:
"Maliye'de yatırım teşvikleri açıklanacak. Maliye Bakanı'nın haberi yok; 'Başbakanımız şu günkü toplantısında açıklayacak' deniliyor. Aile Bakanı çıkıyor diyor ki; 'Doğum yapan hanımların, memurların süt izinlerine ilişkin şu gün Sayın Başbakanımız açıklayacak.' Yani bakanların bile kendi görev alanı ile ilgili söyleyecek sözü yok malesef. Tek bir odaktan yürüyor. Diğer yandan bakıyoruz yürütmenin ilişkilerine, ihalelere. Malesef ülkemiz çok ciddi anlamda, malesef yandaş, işadamları, mütahhitler cenneti gelmiş durumda. Böyle bir problemi de bir taraftan yaşıyoruz. Yürütme bu halde. Yasamaya bakıyorsunuz, milletvekili yasa teklifi sunuyor, içeriğinden haberi yok. Milletvekillerine bakıyorsunuz el kaldırıyor ama niye el kaldırdığından haberi yok."
YARSAV Başkanı Murat Arslan, dikta rejimlerinin ana özelliği olan her şeyi yasayla çözme anlyışının hakim olduğunu, yargı ile ilgili 'Bıçağın kemiğe dayandığı nokta' olduğu için büyük gürültü kopardığını savunarak, "Yeni Türkiye inşası yargı üzerinden yapılıyor. Özellikle son 4-5 yıldır bunu çok net bir şekilde görmeye başladık. Ama tek sorun yargı değil. Devletin kendi işleyişi de paralel bir şekilde gidiyor malesef. Gördüğümüz o. Hiç bir şekilde rutin işlemiyor işler. Dolayısıyla ana sorunun adını net bir şekilde koymamız lazım" dedi.
Murat Arslan, HSYK'nın Adalet Bakanı ve Müsteşarı üzerinden etkin olduğunun açıkça ortaya çıktığını, HSYK'nın gayrimeşru bir ortakla paylaşılan bir kuruma dönüştürüldüğünü ifade ederek, "Gelir gelmez daha 8'inci ayında baktık ki tam 7 kararname çıkarttılar. 8 ayda 3 bin 49 hakim ve savcının yeri değiştirildi. Kendi istekleri dışında atamalara maruz kaldılar. Buna destek verenler kıdemlerine bakılmazsınız terfi ettirildi."
Arslan, Deniz Feneri soruşturmasının Türkiye'de belki de son dönemde yürütülen en doğru giden bir soruşturma olduğunu bildirirken, "Ama malesef soruşturmanın gizliliğine son derece riayet eden savcılar, hiçbir şekilde polis üzerinden yürütmedi. Dolayısıyla kimsenin neler olduğundan haberi yoktu. Ama uyduruk bir şikayetle HSYK müfettiş görevlendirdi. Müfettiş üzerinden siyasiler hakim oldu soruşturmaya. Son atamalarda o müfettiş ödüllendirilmesini aldı. O siyasi iktidar soruşturmanın kendisine veya kendisine yakın insanlara yaklaştığını hissettiği anda soruşturmaya müdehale etti" dedi.
Konuşmasında birçok örnekler vererek, siyasi iktidarın yasama-yürütme ve yargıyı askıya aldığını öne süren YARSAV Başkanı Murat Arslan, bu dönemde çok ciddi kirli bir iktidar savaşı görüldüğünü, bunun iki tarafı olduğunu kaydederek, "İki taraf da, Başbakan'ın deyimiyle paralel devlet. Biz de bu yapıyla şimdiye kadar mücadele edilmesi gerektiğini haykırdık. O zamana kadar, hep birlikte hareket ettiği için kulaklarını tıkamıştı. İki paralel devlet farklı bir şey, aslında bunu ayrıca tartışabiliriz. Ama benim gördüğüm, gözlediğim; bu olay bir paralel yapıyla, seçilmiş meşru bir hükümet arasında savaş değil. Bu eğer illa adını kayacaksak belki iki paralel yapı arasındaki bir savaş diyelim" diye konuştu.
"PARALELLEŞME KAVGASI VAR"
YARSAV Başkanı Arslan, devletin bir tarafta rutin biçimde işlemediğini, da meşru bir hükümet üzerinden hukuk kapsamında yürüyen bir sistemin karşı tarafında hukuksuzluk yaparak karşı savaş açılmadığını anlatırken, "Devletin meşru hükümetin veya meşru organlarının paralelleşme kavgası var aslına baktığımız zaman. Tam tersi, paralel devleti takip etmeye çalışan ona özenen bir yapı var" dedi. Murat Arslan son dönemdeki dinleme olaylarına değinirken, yasa dışı dinlemelerin içeriğine hiçbir zaman girmediklerini, bu tartışmaya bir hukukçu, hatta toplumun da taviz vermemesi gerektiğini söyledi. Murat Arslan, konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:
"İki taraf da kirli bir iktidar savaşı. Burada toplum nerede durmalı ona bakacağız. Dediğim gibi toplumun vicdanına seslenmek istiyorum. Eğer ki, çünkü son yıllarda yaşanan hukuksuzluklar öyle ayyukaya çıktı ki, bu baskı, gözdağı ve insan sarmalındaki trajediler artık yargının acil müdehale gerektiren derin kriz halini toplumun her kesimine gösterdi. Şu anda 'toplumumuzun hiçbirşeyden haberi yok, ayakta uyutuluyor' gibi bir şey söy konusu değil. Herkes herşeyden haberdar."

MB(MB/İD) (FOTOĞRAFLI)