Ferah IŞIK/DENİZLİ, ()- İSTANBUL’daki Gezi Parkı olayları nedeniyle 25 kişiyle birlikte haklarında hazırlanıp, mahkemeye sunulan ikinci iddianamede 'suç örgütü lideri' olmakla da suçlanan Mimarlar Odası İstanbul Çevre Etki Değerlendirme 2. Başkanı Ayşe Mücella Yapıcı, “Gezi olaylarında 7 gencimizi kaybettik. Üç nesil bir arada direndik. Evrensel haklarımızı kullanırken, gençler ölmek zorunda kaldı. Bütün bunların sorumluları yargılanması gerekirken, bizi yargılamayı tercih ettiler. Ne yapalım, yaşam alanlarımızı, kentin değerlerini savunmak mimar olarak suçsa ben kendi adıma 'evet' bu suçu işledim” dedi.

Mimarlar Odası Denizli Şubesi’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği, 'Gezi Direnişi ve Kadın' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Yapıcı, konferans öncesinde ’nın sorularını yanıtladı. Kendisinin Taksim Dayanışması Sekreteri olduğunu belirten Yapıcı, “Taksim Dayanışması’nı suç örgütü olarak kasdediyorlarsa, bu dayanışma 180 bileşimi olan bir yapı. Bileşinin içinde baro, meslek odaları, tabibler odası, sendikalar, AKP dışındaki siyasi partilerin hepsi var. Taksim Dayanışması’nın mücadelesi ve talepleri çok açıktır. Hem Cumhuriyet hem kent tarihimizin hem de emek ve demokrasi tarihimizin en önemli kamusal alanı olan Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’nı korumaktır” dedi.

Yapıcı, “Bölgedeki tek nefes aldığımız yer olan kültür ve mimarlık mirası olan Gezi Parkı’nda yapılmak istenen, hukuk tarafından da suç olduğu tescil edilen alanda, kaçak bir yapıyı önlemek için mesleklerimiz gereği, o yapının ruhsatını sorarken, 'yapamazsınız' derken, ciddi bir şiddete uğradık. Sadece biz değil, oradaki alanı korumak isteyen çocuklarımıza akıl almaz şiddet uygulandı. Bu şiddet giderek artırıldı, tüm Türkiye buna isyan etti. Bu arada, 7 gencimizi kaybettik. Üç nesil bir arada direndik. Evrensel haklarımızı kullanırken, gençler ölmek zorunda kaldı. Bütün bunların sorumluları yargılanması gerekirken, bizi yargılamayı tercih ettiler. Ne yapalım, yaşam alanlarımızı, kentin değerlerini savunmak mimar olarak suçsa ben kendi adıma 'evet' bu suçu işledim” diye konuştu.

Yapıcı, hukukun yok edildiğine tanıklık etmiş bir nesilin temsilcisi olduğunu sözlerine ekleyip, şunları söyledi:

"DİRENİŞİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ LİDERİNİN OLMAMASIYDI"

"Şahsıma yönelik liderlik suçlamasını reddediyorum. Çünkü, burada lider ya da örgüt arayanlar Haziran direnişini doğru okuyamamışlar. Çünkü, orada bütün Türkiye halkı ses çıkardı, milyonlar ses çıkardı. Direnişin en önemlisi özelliği de liderinin olmamasıydı. Herkes kendisi, çocuğu ve torunu adına hak istedi, haklarını korumaya kalkıştı. Liderlik yoktu. Mücadele, dünya demokrasi mücadelesine örnek olmuştur. Böyle bir mücadelede liderlik etmiş olmak onur vericidir ama milyonların karşısında bunu kabul etmekten utanırım haddim değil. Hukukun yok olduğuna tanıklık etmiş nesiliz ama böylesini hiç görmedik. Demek ki bunu da görmek varmış."

Ayşe Mücelle Yapıcı, 25 şüpheliyle birlikte hakkında, 8 Temmuz 2013’de meydana gelen Gezi Parkı olaylarıyla ilgili ikinci kez hazırlanıp, mahkemeye sunulan iddianamede, TCK’nın 220/1 maddesine göre 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 'Suç örgütü lideri olmak', 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet Etmek' ile suçlanıyor.

FI(SSA) (FOTOĞRAF)