KARADENİZ’in önemli tatil kentlerinden olan Sinop'ta geçen yıl Mart ayında, dönemin valisi Ahmet Cengiz tarafından, 'Sinop'un çılgın Projesi' olarak gündeme getirilen ikiye bölecek kanal projesi,  askıya alındı. Kentin yeni Valisi Yavuz Selim Köşger, kanal projesinin birinci öncelik olmadığını söyledi.
Geçen yıl Sinop Valisi olarak görev yapan Ahmet Cengiz, kent merkezinin üzerinde bulunduğu yarım adanın 250 metrelik en dar kesiminden kanal açılarak ada haline dönüştürülmesini içeren 'kanal projesini', 'Sinop'un Çılgın Projesi' olarak gündeme getirdi. 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulmuş olan Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın organizasyonunda bilim adamlarının bulunduğu bir heyet, konuyla ilgili çalışma başlattı. Projenin yapılabilirliği, fizibilitesi, maliyeti gibi faktörleri inceleyen heyet, çalışma sonunda bir rapor hazırladı. Raporun sonuç bölümünde, "Bahse konu bölgeye yaklaşık 30 metre genişliğinde ve 20-25 metre derinliğinde bir kanalın açılmasının önünde, mühendislik bilimi açısından ön incelemeler neticesinde bir engel tespit edilmemiştir. Ancak yapılacak çalışmalar öncesi bölgenin özellikle jeolojik, jeoteknik, sismolojik, oşinografik batimetrik, sedimentoloji veri envanterinin çıkartılması gerekmektedir" denildi. 
YENİ VALİ: ÇOK MASRAFLI VE UZUN VADELİ BİR İŞ
Kentte kanal projesi ile ilgili kamuoyu oluşturulmaya çalışılırken, Vali Ahmet Cengiz geçen Mayıs ayında Valiler Kararnamesiyle Mardin'e atandı. Yerine ise Yavuz Selim Köşger getirildi. Kanal projesi ile ilgili açıklama yapan Vali Köşger, Ulaştırma Bakanlığı'na daha önce gönderilen resmi yazıya verilen cevapta, kanal yapılması için öne sürülen gerekçelerin tamamına yakınının yetersiz olarak değerlendirildiğini dile getirdi. Kanal Projesi’nin ısrarla yapılmak istenmesi halinde, kanal açılması planlanan 1’inci dereceden SİT alanı olan alanın tamamen arkeolojik olarak elden geçirilmesi gerektiğini, oradaki tarihi varlıkların zarar görmeden başka tarafa nakledilmesi gerektiğini belirten Vali Köşger şunları söyledi:
"Ulaştırma Bakanlığı söz konusu kanal için jeolojik, sismolojik, çalışmalar yapılması gerektiğini ve açılan kanalın tekrar kapanmaması için ne tür tedbirler alınacağının projelendirilmesi ve bununla ilgili çalışma yapılmadan bu işin uygun olmadığı söyleniyor. Biz de bu anlamda projenin çok uzun vadeli ve çok masraflı bir iş olduğunu değerlendiriyoruz.
'NÜKLEER SANTRAL DEĞİŞİMİNE HAZIRLANMAMIZ LAZIM' 
Vali Köşger kanal projesinin birinci önceliklerinin olmadığını vurgulayarak açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bizim birinci önceliğimiz önümüzdeki 10 yılı planlamak. Önümüzdeki 10 yıl içinde Sinop’u ciddi bir değişim bekliyor. Önümüzdeki 18 aylık periyotta yapılacak sismik teknik ve oşinografik araştırmalar neticesinde ikinci nükleer santralin Sinop’a kurulması kesinleşirse, 2023 hedefleri arsında Sinop’a bir nükleer santral kurulacak. Sinop’a kurulacak santral 4 Atatürk barajının ürettiği enerjiyi üretecek hacimde bir nükleer santral tesisi olacak ve çalışmalara başlanacak. 2023’e kadar bu nükleer santral inşaat aşaması devam edecek. İnşaat aşamasında 20 bin kişiyi bulan çalışma iş gücü oluşacak. Nükleer santral tam kapasiteli çalışmaya başladığı zaman 7 bin kalifiye insan Sinop’a gelecek. Sinop şu anda 38 bin nüfusa sahip. Bu nükleer santralle birlikte 30 bin nüfus daha ilave edilecek Sinop’a. Yani bunun getireceği sosyolojik antropolojik kentsel değişimi iyi yönetebilmemiz lazım."