DİYARBAKIR'da, 2007 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve üzerine mescit yapılan 1600 yıllık kilise kalıntısının, uzmanlar ve Müze müdürlüğü tarafından ilgili kurumlara 7 kez resmi yazı gönderilmesine rağmen korunmadığı ortaya çıktı. 
Diyarbakır Gazi Caddesi Ulu Cami'nin hemen yanında 2007 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan 1600 yıllık kilise kalıntılarının üzerine, 7 yıl sonra mescit ve türbe yaptırıldı. Ancak kilise kalıntılarının bulunduğu dönemde Müze Müdürlüğü tarafından Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na kalıntıların korunması için 7 kez resmi yazı ve raporlar sunulduğu, söz konusu raporlara tahribatı gözler önüne seren fotoğraflar da eklendiği ortaya çıktı. Bütün yazışmalara ve uyarılara rağmen bu konuda önlem alınmadığı belirtildi.
'VAKIFLARIN HİÇ BİR ÖNLEM ALMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR'
Müze Müdürlüğü'nden resmi kurumlara gönderilen yazıların birinde şu ifadeler yeraldı:
"Bu süreç içinde alanda meydana gelen tahribatlar müdürlüğümüz uzmanlarınca tespit edilmiş olup, ekte sunulan 18.01.2008 gün ve 63 sayılı yazı, 08.02.2008 gün ve 139 sayılı yazı, 21.05.2008 gün ve 455 sayılı yazı, 19.06.2008 gün ve 598 sayılı yazı,  22.07.2008 gün ve 888 sayılı yazı, 02.06.2009 tarihli yazı ve 12.03.2009 gün ve 200 sayılı yazı ve ekleri olmak üzere alan sürekli takip edilmiş ve toplam yedi ayrı rapor ve yazıyla durum belgelenerek, ilgili kurumlarca önlem alınması ve tahribatları gerçekleştirenler hakkında 2863 ve 3386 sayılı yasalara muhalefetten yasal işlemin yapılması istenmiştir. Vakıflar Bölge Müdürlüğünce hiçbir önlem alınmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca olumsuz iklim koşullarından korunması için, alanın üstünün geçici çözümlerle de olsa kapatılması Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden talep edilmesine rağmen, buna karşılık önlem alınmadığı görülerek tespit edilmiştir."
MESCİT ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA AÇILACAK
1600 yıllık kilise kalıntısı üzerine yapılan Sultan Sasa türbesi ve mescidin önümüzdeki aylarda hizmete açılacağı belirtildi. Diyarbakır Valiliği'nden yapılan açıklamada, ortaya çıkan kalıntılar sonucu Koruma Kurulu'nun '1'inci derece tescilli yapı' olarak belirlediği taşınmaz için konservasyon projesinin hazırlanmasının istendiği bildirilmişti.