REKTÖR: ÜNİVERSİTEMİZ HAK ETMEDİĞİ ŞEKİLDE GÜNDEME GELMİŞTİR
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, üniversitede meydana gelen cinayetinde değerlendirildiği senato toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Üniversitede 74 bin öğrenci ile 6 bine yakın çalışanın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gökbel, şunları söyledi:
''40 yıllık kurumsal geçmişe sahip, Türkiye'nin en büyük eğitim kurumları arasında yer alan Selçuk Üniversitesi, bugüne kadar gerek bilimsel, gerek kültürel, gerekse sosyal ve sportif başarılarla adından övgüyle söz ettirmiştir. Böylesi önemli başarılara imza atan ünivesitemiz, bu elim olay nedeniyle medyada ve kamuoyunda hiç de hak etmediği şekilde gündeme gelmiştir Şunu kabul etmek gerekir ki, bu elbette haber değeri taşıyan önemli bir olaydır. Ancak bu durum, bugüne kadar çok sayıda devlet adamı, girişimci ve her alanda başarılı bireyler yetiştiren üniversitemizin hakkında yanlış kanaat uyandırmasını gerektirmemelidir.''
Prof. Dr. Hakkı Gökbel, olayın ardından idare soruşturma başlatıldığını, cinayet zanlısı tutuklu Prof. Dr. Ahmet G.'nin emeklilik dilekçesini verdiğini ve emekli olduğunu, kadın sekreterinde şirketle görüşülüp, işine son verildiğini kaydetti.
DEKAN'IN İSTİFASI
Prof. Dr. Ahmet G.'nin eşi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Handan G.'nin istifasıyla ilgili açıklama yapan Rektör Gökbel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu işin içerisinde bulunan zanlı kişi, şu an hapiste olan eski öğretim üyemizin eşi mühendislik fakültemizin dekanıydı. Bugün de medyada yer aldı. Kendisinin istifasını istediğime dair, bazı spekülasyonlar yapıldı. Her şeyden önce, kendisi vekili ziyaret ettiğimde, konuştuğumda kanaatimi sorduğunda. Ben kendisine pazartesi gününe kadar zaten raporluydu, pazartesi gününden itibaren yani bugünden itibaren görevine devam etmesinin zor olduğunu düşündüğümü söyledim. Hem kendisi açısından, hem psikolojisi açısından, hem de fakültesi açısından. Bu iletildi kendisine. Daha sonra hafta sonu tekrar görüşmeye giderlerken tekrar benimle görüştüklerinde hem kendisini hem de fakülteyi rahatlatmasını söyledim. Bugün yapılan görüşmeler sonrasında 'Rektör dekanın istifasını istedi' diye medyaya yansıdı. O sırada da zaten dekan hanım o an itibariyle istifa dilekçesini göndermişti. Bu yüzden burada hanım olması itibariyle, vesairele ilişkilendirildi. Dekan olarak atanmasını da YÖK'e teklif eden benim. Ayrıca başka bazı speküleasyonlar da yapılıyor, ama üniversite kavramı içerisinde atama rektörün teklifi ile YÖK tarafından yapılır sonrasında da istifa kişinin kendi kararıdır. Hanımefendi kendi özgür iradesiyle bir karar almıştır. Ben de dahil olmak üzere hiç kimse kendisine herhangi bir zorlama yapmamıştır. Böyle bir şey zaten Selçuk Üniversitesi'nde hiç bir zaman söz konusu olmaz.''

MKY(İA/AAA)(FOTOĞRAFLI)