Cengiz ÇOBAN / İstanbul, () CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, cuma günü cezaevinden tahliye edilen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u Fenerbahçe Orduevi'nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası bir açıklama yapan Oran, “İlker Paşa'nın özgürlüğüne kavuşmasından, adaletin bir anlamda geç de olsa tecelli etmesinden dolayı mutluyuz" dedi.
Umut Oran, saat 11.00 sıralarında Fenerbahçe Orduevi'ne gelerek, yaklaşık 1,5 saat Başbuğ ile görüştü. Çıkışta bir açıklama yapan Oran, “Öncelikle eski emekli Genelkurmay Başkanımızı geçmiş olsun ziyaretine geldim. Gerçekten kendisi uzun bir süre tutuklu olarak kaldı. Dolayısıyla özgürlüğüne kavuşmuş olması bizleri de mutlu etti. Ben hem geçmiş olsun demek, hem de bu konudaki görüşlerini almak, görüş alışverişinde bulunmak için kendisini ziyarete geldim. Tabii mutluyuz. İlker Paşa'nın özgürlüğüne kavuşmasından, adaletin bir anlamda geç de olsa tecelli etmesinden dolayı mutluyuz. Şu anda özel yetkili mahkemeler tarafından alınan kararlarla içeride tutuklu olan birçok masum insan var. Farklı farklı davalarda. Onlar için de aynı kararların çıkmasını bekliyoruz. O zaman Türkiye'de hiç olmazsa adaletin tecelli etmesini, insanların özgürlüklerine kavuşmasını bekliyoruz. Şu anda hâlâ Balyoz'dan tutuklu olan birçok askerimiz var. Hâlâ farklı davalardan Ergenekon'dan tutuklu olanlar var. Bugün Silivri'den yeni tahliyeler bekliyoruz açıkçası" dedi.

"EMSAL KARAR"
Oran, “Çünkü Ergenekon'la ilgili özellikle iki şey çok önemli. Bir tanesi, Anayasa Mahkemesi'nin İlker Paşa ile ilgili vermiş olduğu karar, emsal bir karardır. İkincisi, 5 yılı aşan sürede hâlâ tutuklu olanlar var. Dolayısıyla, düşünce olarak da özel yetkili mahkemelerin kararlarının artık bir anlamda dikkate alınmaması gerekiyor. Yani özel yetkili mahkemelerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiğini biliyoruz ve kaldırıldı zaten. Dolayısıyla, biz bugün de Silivri'den özgürlük haberleri bekliyoruz açıkçası" şeklinde konuştu.

"ERDOĞAN'IN 'KATAKULLİ' İTİRAFI ÇOK ÖNEMLİ"
Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın Ergenemon ve Balyoz davalarıyla ilgili son açıklamalarının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bir şey çok önemli. Bunun altını özellikle çizmek isterim. Çok önemli olduğunu düşünüyorum. Başbakan Erdoğan'ın dün yapmış olduğu açıklamalar çok çok önemli. Dün Erdoğan'ın yapmış olduğu açıklamalarda, özellikle biliyorsunuz, daha evvel Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz için, “Ben bu davaların savcısıyım" dedi. Buradaki davaların da doğru olduğunu ifade ediyordu ve burada suçlu insanların olduğunu söylüyordu ve 'Ben bunun savcısı olmaya devem edeceğim' diyordu. Dün Erdoğan ilk defa şöyle bir açıklamada bulundu; 'bu davalarda katakulli oldu' ifadesinde bulundu ve Balyoz Davası'nda alelacele karar verildiğini, yani hızlandırılmış bir süreç yaşandığını itiraf etti. Bu çok önemli bir itiraf. Ve Ergenekon'da da hâlâ gerekçeli kararın yazılmamış olduğunu açıkladı. Bu da son derece önemli. Bunları söyleyen bir Başbakan. Ve aynı Başbakan devam etti, 'Her iki davada da...' dedi, 'katakulli olduğu çok açık ve her iki davada haksızlığa uğrayan insanlar var. Masum insanlar var. Orada boşu boşuna içeride tutulan insanlar var' dedi ve şöyle bitirdi; 'Paralel yapı görevini icra etti' dedi. Şimdi ben buradan Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunmak istiyorum: Bunlardan bir tanesi, eğer böyle bir bilgiye, böyle bir değerlendirmeye sahipse, ki ondan evvel yüz seksen derece farklı bakıyordu, 'Ben savcısıyım' diyordu, bugün avukatlığını yapıyor neredeyse; o zaman bildiklerini çıkıp açıklamak zorunda. Ne biliyorsa, o konuda çıkıp açıklamak zorunda. Çünkü icraatın başında olan bir kişi kendisi. Hükümetin, yürütmenin başında olan bir kişi. Çok önemli itiraflar bunlar. Yani bunlar üstü kapatılamayacak itiraflar. Nasıl daha evvel danışmanı 'Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas yapıldı' dedi ve birçok şey aralandı ve birçok şeyin önü açıldı; Başbakan'ın dünkü ifadeleri de bence son derece önemli. Başbakan, varsa bildiklerini açıklamalı. Bazılarıyla ilgili de 'Görevlerini icra ettiler' diye ithamda bulunuyor, iddiada bulunuyor. O zaman gereğini yapmalı, onlarla ilgili de suç duyurusunda bulunmalı. Yani bizim CHP olarak Erdoğan'dan beklentilerimiz bunlar. Aynı zamanda tabii bu noktada mesela Balyoz Davası'nda, bu açıklamalar bence çok önemli, dayanak teşkil etmesi lazım. Burada da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın görevini yapması lazım. Çünkü, burada açıklamayı yapan, itirafta bulunan sıradan bir vatandaş da olsa son derece önemli. Gizli tanıklarla, bir takım dijital verilerle insanların hayatları çalınıyor ama Başbakan diyor ki, 'Balyoz'da yanlışlıklar var. Birtakım katakulli var' diyor. 'Ergenekon'da katakulli var' deniliyor. Bu son derece önemli. Ben burada da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı göreve davet ediyorum. Artık mağduriyetleri gidermeleri gerekiyor. Hukuki mağduriyetleri de gidermeleri gerekiyor, siyasi mağduriyetleri de gidermeleri gerekiyor. Başbakan ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı acil olarak, Başbakan'ın dünkü açıklamalarından dolayı göreve davet ediyorum."

"FEZLEKELER SEÇİMLERDEN EVVEL ORTAYA ÇIKMALI"
Umut Oran, TBMM'nin 26 Mart'ta olağanüstü toplantıya çağrılmasıyla ilgili soruya da, “Bu konuda grup başkanvekillerimiz çalışıyor. Ben çok detaylı bilgiye sahip değilim. Onların yapmış olduğu çalışmalar var ama, bizim yani bizim sokaklar, meydanlar, Anadolu, Türkiye bizden şunu istiyor: Bu fezlekelerin bir an evvel seçimlerden önce ortaya çıkması, okunması, bunların görünmesi, bunların değerlendirilmesini istiyor. Yani milletin iradesi diyor ki, bu ülkede yolsuzluk iddiaları varsa, bunların örtbas edilmemesi lazım. Seçimden önce bunların ortaya çıkması lazım. TBMM Genel Kurulu'nun bunları gündemine alması ve bunların görüşülmesi ve kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi çok önemli, çünkü bu konuda çok büyük bir hassasiyet var. CHP olarak biz de halkın bu hassasiyetine, milletin bu iradesine saygı gösteriyoruz. Ben tabii burada bu işin resmi boyutunda, grup başkanvekillerimiz yapacak ama, burada ihmali olduğunu düşünüyorum. Sayın Cemil Çiçek'in, Meclis Başkanı'nın. Çünkü fezlekeler geldikten 48 saat sonra Meclis kapandı. Ve fezlekeler Genel Kurul'a gelmedi. Yani bu şekilde TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek bu fezlekelerin TBMM kapanmadan gündeme gelmesini engelledi. Buradan da ben TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek 'i göreve davet ediyorum. Bu seçimden önce bu fezlekeler, bu bakanlarla ilgili iddialar, halkın, kamuoyunun gözleri önüne konulmalı, serilmeli ve halkımızın bilgi sahibi olması asla engellenmemeli. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek'in görevi bu. Görevini yapmalı. Bağımsız, tarafsız olarak yüce Meclis'in Başkanı olduğunu Türk halkına, Türk milletine ispat etmeli" yanıtını verdi.

"İLKER PAŞA'NIN SAĞLIĞI ÇOK İYİ"
Umut Oran, İlker Başbuğ'un sağlığıyla ilgili soruya da, “İlker Paşa'nın sağlığı çok iyi. Ben kendisini tutuklu olduğu zaman cezaevinde de ziyaret etmiştim. Orada da kendisiyle sık sık görüşmüştüm. Orada da sağlığı çok iyiydi. Bugün de kendisinin sağlığının yerinde olduğunu, moralinin yerinde olduğunu gördüm. Ama tabii üzüntüsü, birçok mağdur insanın şu anda özel yetkili mahkemeler tarafından özellikle Balyoz, özellikle Ergenekon... Bunlarda bir an evvel hukukun, adaletin tecelli etmesi..." karşılığını verdi.

ZİRVE DAVASI'NDA TAHLİYELER
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Zirve Davası'ndaki tahliyeler için de, "Bakın çok acı, vicdanlarımız kanıyor. Zirve Davası. Yine orada emekli bir generalimiz var, sayın Hurşit Tolon. Hurşit Paşa orada bir gizli tanığın ifadelerinden dolayı şu anda Zirve Davası'ndan yargılanıyor. Ve ne acıdır, ne yazıktır, ne utanç vericidir, Zirve Davası'ndan suçüstü yakalanan ve suçunu itiraf eden 5 kişi salıverildi. Yani Türkiye bu ayıptan kurtulmalı. Ben bununla ilgili de defalarca soru önergesi verdim. Hurşit Paşa ile ilgili. Yarın Meclis'te bununla ilgili açıklama yapacağım. Hurşit Paşa'nın da Zirve Davası'yla ilgili artık yargılanmasının sona ermesi lazım. Ortada hiçbir şey yok, ortada hiçbir kanıt yok. Sadece bir kanıt vardı, Sayın Hurşit Tolon'un o gün tesadüfen bir üniversitede panel için Malatya'ya gitmesi. Oradan bir gizli tanık üretildi. O gizli tanık ortada yok şu anda ve suçu işleyenler, yani böyle bir şey olamaz. Türkiye'de nasıl olabilir, böyle dünyanın hiçbir yerinde olamaz, suçu işleyen, itiraf eden 5 kişi şu anda salınmış vaziyette; ama bu ülkede yıllarca ulusal güvenliği sağlayan, terörle mücadelede çalışmış, anlı, şanlı, şerefli paşası, generali şu anda içeride. Bu ayıptan bir an evvel Türkiye'nin kurtulması lazım" dedi.
(BB) (FOTOĞRAFLI)