GENEL Maden işçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nu (TTK) özelleştirmeye kalkmanın, arı kovanına çomak sokmak anlamına geleceğini söyledi. Alabaş, "Arı kovanına çomak sokulduğunda kimlerin rahatsız olacağını geçmişte maden işçisi gösterdi, bundan sonra da göstermeye devam edecektir" dedi.
TTK Memurlar Lokali'nde düzenlediği basın toplantısında konuşan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, yılda 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip TTK'nın işçi açıkları nedeniyle geçen yıl 1.4 milyon ton kömür ürettiğini söyledi. Üçte bir kapasiteyle çalışan bir kurumun zarar etmesinin doğal olduğunu vurgulayan Alabaş, kurumun işçi talebinin her geçen gün arttığını kaydetti. Kurumun işçi talebinin 3 bin 500 civarında olduğunu ifade eden Alabaş, "Göz göre göre kurumun zarar etmesine sebep olanların hükümet, devlet, millet adına söyleyecek bir gerekçesi olamaz. Bu tablonun sorumlusu başta siyasi iktidar olmak üzere Zonguldak adına siyaset yapan tüm siyasi kadrolardır" dedi.
TTK ÖZELLEŞTİRİLEMEZ
Alabaş, bir gazetecinin sorusu üzerine TTK'nın özelleştirilmesi ya da kapatılması gibi bir durumda hükümetin maden işçisini karşısında göreceğini söyledi. Alabaş, şöyle konuştu:
"TTK'yı özelleştirmeye kalkmak demek arı kovanına çomak sokmakla eş değerdir. Zonguldak halkı ve maden işçisi geçmişte olduğu gibi bu kuruma bugün de yarın da her zaman sahip çıkacaktır. Kimse arı kovanına çomak sokmaya kalkışmasın. Arı kovanına çomak sokuluyorsa da kimlerin rahatsız olacağını, sadece kovana yakın olanların değil, çevredeki herkesin rahatsız olacağını GMİS ve maden işçisi geçmişte gösterdi, bundan sonra da göstermeye devam edecektir. TTK’nın özelleştirilmesi veya kapatılmasıyla ilgili bugüne kadar resmi ağızdan en ufak bir bize ulaşmış bilgi, belge de yok."
RUHSATSIZ OCAKLAR KAPATILMALI
Son günlerde ruhsatsız kömür ocaklarında yaşanan ölümlü iş kazalarına da değinen Alabaş, kaçak ocak sahipleriyle toplantılar yapılmasını eleştirdi. Alabaş, şöyle dedi:
"Devletin Valisi, uyuşturucu kaçakçısı ile toplantı yapabiliyor mu? Ya da silah kaçakçısı ile toplantı yapabiliyor mu? Ama kaçak ocakçılarla toplantı yapabiliyor. Eğer statü aynı ise uyuşturucu kaçakçısı ya da silah kaçakçısı ile toplantı yapılamayacağı gibi onlarla da yapılmaması lazım. Dolayısıyla herkesin bildiği bir konuyu ‘kaçak’ diye tabir edip işin içinden çıkmak da doğru bir yaklaşım değil. Önemli olan denetimlerin sağlıklı bir şekilde yapılmasıdır. Kaçak ocaklara müsade edilmemesi bizim en büyük arzumuz.  Burada görev yapanların kaçak ocak faaliyetlerine ya da ruhsatsız madencilik faaliyetlerine son vermesi gerekir."