Cem TURSUN - Arzu KAYA / İstanbul, () 'TEVHİD-İ Selam' soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan'ın, soruşturma kapsamında ifadeye çağırdığı şüphelilerden İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Dinlendiği öne sürülen 2 bin 280 kişi arasında bulunan Yıldırım, yaklaşık 2 saat boyunca soruşturmayı yürüten savcı İrfan Fidan'a ifade verdi.



"O GÜN İSRAİL'DE VAR OLAN BİR DOSYANIN BUGÜN BURAYA YANSIDIĞINI GÖRMÜŞ OLDUK"

İfadesinin ardından adliye çıkışında açıklamalarda bulunan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Selam Örgütü hakkında açılan dosyayla ilgili ifade verdiğini söyledi. Hangi konuda soruşturma dosyasına dahil edildiğini bilmediğini belirten Yıldırım, "Burada bu meseleyi öğrendiğimizde, doğrusu bu dosyayı hazırlayanlar hakkında hiçbir iyi niyetli düşüncem kalmadı. Çünkü İsrail'in bize sormuş olduğu sorular üzerine benzerliklerle bir dosya hazırlamışlar. İsrail bize, 'Tayyip Erdoğan, Ahmedinejad ve Nasrallah ile hangi hukuk var, aralarında bir ilişki var mı?' diye sormuştu, bir de 'Selam örgütünü biliyor musunuz?' diye sormuştu. Biz tabii o gün anlamamıştık. O gün İsrail'de var olan bir dosyanın bugün buraya yansıdığını görmüş olduk" dedi.



"İRANLI ESİRLER OLDUĞU İÇİN İRANLILARLA KONUŞACAĞIM, UZAYDAN GELEN BİRİYLE Mİ KONUŞACAĞIM?"

"Bizi bu örgütün mensubu olmakla suçlamışlar" diyen Yıldırım, "Delil olarak, benim telefon konuşmalarımı dosyaya koymuşlar. Dosyayı incelediğimizde gerçekten üzüldüm. Çünkü Suriye'deki esir değiş tokuşu sırasında yapmış olduğum konuşmaları delil olarak ortaya koymuşlar. 48 tane İranlının bırakılması karşılığında 2 bin 130 tane Suriyeli muhalifin cezaevlerinden ve işkencelerden kurtulması için yaptığımız karşılıklı pazarlıklar delil olarak sunulmuş. Ben orada diyorum ki, '229 tane kadının çıkarılması lazım'. Karşı taraf da diyor ki, '71 tane kadın çıkarabiliriz'. Ben de diyorum ki, '71'i kabul etmiyoruz'. Onlar da 'Görüşmeyi keseriz' diyorlar. Ben de 'Kesin' diyorum. Yani cezaevlerinde tecavüze uğramış, işkence görmüş kadınların kurtarılması için yaptığım bütün görüşmeler dosyaya delil olarak sunulmuş. Dosyada konuştuğum kişilerin biri İranlıymış. Zaten esirler İranlı esirler olduğu için İranlılarla konuşacağım, uzaydan gelen biriyle mi konuşacağım?" diye sordu.



"BU KONUDA YARGILANMAKTAN ONUR DUYUYORUM"

İHH'nin "insanî diplomasi" çalışmaları olduğunu vurgulayan Bülent Yıldırım, "Ben oraya gidip bu çalışmaları yaparken, onların çıkarılmasını sağlarken, vesile olurken, sıradan silahlı güçler içerisinde var olan sıradan insanlarla mı görüşüyorum? İnsanî dipomasi yapma çalışması sırasında bizim bu görüşmelerimizin hepsini delil olarak ortaya koymuşlar ve bizi Selam ve Tevhid Örgütü içinde değerlendirmişler" dedi.

Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Burada bu dosyayı hazırlayan bütün herkese sesleniyorum: İyi ki bizi bu şekilde yargıladınız. İyi ki insan kurtardığımız için, tecavüze uğrayan kadınlar için pazarlık yaptığımız telefon konuşmalarını dosyaya koydunuz . Bu konuda yargılanmaktan da onur duyuyorum. Böyle her türlü yargılanmayı da kabul ediyorum ve bu dosyayı bu şekilde hazırlayan herkesi de alçak olarak ilan ediyorum. Bu konuda da bu dosyayı hazırlayan herkesin yarın -Allah korusun- yakınları da herhangi bir yerde zulme uğrarsa, hiç tereddüt etmeden bize gelsinler, biz onların kurtarılması için aynı gayreti gösteririz."

 

FOTOĞRAFLI

(GK)