KADİR Has Üniversitesi tarafından yapılan ankette, Türkiye'nin en önemli sorunu olarak işsizlik öne çıkarken, 'terör' geçtiğimiz yıla göre gerileme gösterdi. Ankette, bu yıl ilk kez cevaplara dahil edilen 'yolsuzluk' ise Türkiye'de en önemli üçüncü sorun oldu.

Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl gerçekleştirilen 'Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması'nın 2013 yılı sonuçları yayımlandı.

Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Osman Zaim ve Prof. Dr. Banu Baybars Hawks düzenledikleri basın toplantısı ile üniversite tarafından 2010'dan beri her yıl gerçekleştirilen 'Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması' sonuçlarını kamuoyu ile paylaştılar.

'Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması-2013', 26 Aralık 2013 ile 13 Ocak 2014 tarihleri arasında, Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen ve politika, ekonomik gelişmeler, Türkiye ve uluslararası gündem alanlarında sorular içeren anket ile gerçekleştirildi.

"MUHAFAZAKARLIK ARTIYOR"

Ankete katılanların yüzde 39,2'si (2011'de yüzde 33,2, 2012'de yüzde 37,3) 'Kendinizi siyasi açıdan nasıl tanımlarsınız?' sorusuna 'Muhafazakar' olarak yanıt verirken, yüzde 19,2'si 'Cumhuriyetçi-Kemalist' olduğunu belirtti. Soruya yanıt verenlerin yüzde 17,8'i ise kendisini 'Milliyetçi' olarak tanımladı. Araştırmadaki 'Kendinizi etnik olarak nasıl tanımlarsınız' sorusuna ise, ankete katılanların yüzde 51,3'ü 'Türk' yanıtını verirken, yüzde 9,3'ü 'Kürt' tanımını seçti.

"TERÖR EN BÜYÜK SORUN DİYENLERİN ORANINDA BÜYÜK DÜŞÜS YAŞANDI"

"Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?" sorununa, ankete katılanların yüzde 29,3'ü 'işsizlik yanıtını verdi. Türkiye'nin en büyük sorunu 'yolsuzluk' diyenlerin oranı ise yüzde 14,2 oldu.

Ankete katılanların yüzde 12,3'ü en büyük sorun olarak ekonomik krizi, yüzde 10,9'u hayat pahalılığını, yüzde 5,7'si ise gelir dağılımındaki eşitsizliği gösterdi. Buna göre, işsizlik hariç ekonomik nedenleri en büyük sorun olarak görenlerin oranı yüzde 28,9 ile işsizliği en büyük sorun görenlere yaklaştı. Dikkat çeken bir diğer oran ise 'terör' algısında gerçekleşti. Buna göre, 2012'de 'Türkiye'nin en büyük sorunu terördür' diyenlerin oranı yüzde 27,4 iken, bu yıl bu oran yüzde 4,7'ye geriledi. Bu oranla terör, en büyük sorun sıralamasında 2'nci sıradan 7'nci sıraya geriledi.

"EKONOMİK SIKINTILAR ARTIYOR"

Araştırmada, hükümetin ekonomik politikaları da katılımcılara soruldu. Buna göre, ankete katılanların yüzde 33,5'i hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulurken, yüzde 48,1'i başarısız buldu. Geçen yılki ankette ise hükümetin ekonomi politikalarını başarılı bulanların oranı yüzde 31,5, başarısız bulanların oranı ise yüzde 42 düzeyinde gerçekleşmişti.

Araştırmadaki 'Son bir yıldaki ekonomik gelişmeler sizi nasıl etkiledi?' sorusuna ise, ankete katılanların yüzde 43,7'si olumlu veya olumsuz olarak bir değişiklik olmadığını belirtirken, yüzde 33,7'si 'kendimi-ailemi geçindiremedim' yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 9,6'sı ise ekonomik olarak daha iyi durumda olduğunu belirtti.

"TERÖRE KARŞI DEMOKRATİK - EKONOMİK ÇÖZÜM"

Ankette dikkat çeken bir değişim de 'terör sorununu çözme yöntemi'nde gerçekleşti. 2012 yılındaki araştırmada 'Terör sorununu çözmede en etkili yöntem nedir?' sorusuna 'siyasi yöntemler' diyenler oranı yüzde 26,1 iken, bu yıl bu oran yüzde 40,1'e yükseldi. Aynı soruya askeri yöntemler yanıtı verenlerin oranı ise bir önceki yıl yüzde 50,1 iken, bu yıl yüzde 35,9 düzeyine indi. Geçen yıl yüzde 8 olan ekonomik önlemler maddesini seçenlerin oranı bu yıl yüzde 20,5 düzeyine çıktı. Teröre karşı sosyal politikalar uygulanması gerektiğini belirtenlerin oranı da yüzde 6,9'dan yüzde 20,4'e yükseldi. Önemli bir diğer soruda ise, 'Türkiye'nin bölünme tehlikesi altında olduğunu düşünüyor musunuz?' sorusuna  'evet' diyenlerin oranı, geçtiğimiz yıl yüzde 46,9'ken, yüzde 41,5'e düştü.

"TÜRK YARGISININ BAĞIMSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNENLERİN ORANI YÜZDE 59,7"

Geçen yıla oranla düşmesine rağmen (2012 yılında yüzde 56,3) Türkiye'de ordu yüzde 51,7 ile halen en çok güvenilen kurum olma özelliğini sürdürdü. Cumhurbaşkanlığı kurumuna güven oranı yüzde 53,7'den yüzde 40,7'e inerken, kolluk güçlerine güven de yüzde 47,3'den yüzde 35,3'e indi. Hükümete güven yüzde 33,5 düzeyinde kalırken, yargıya olan güvende hızlı düşüş gerçekleşti. 2011 yılında 38,8 olan yargıya güven sırasıyla 2012 yılında yüzde 37,2'ye, 2013 yılında ise yüzde 26,5'e indi. Medya güven konusunda yüzde 19 ile en az güvenilen kurum olma özelliğini sürdürdü. (2012 yılında yüzde 22,2 idi).

"Türk yargısının bağımsız olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna 'Hayır' diyenlerin oranıysa yüzde 59,7 düzeyinde gerçekleşti.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE DESTEK YÜZDE 14,4"

Araştırmaya katılanlar, 'Olası bir Anayasa değişikliğinde ülkenin yönetim tarzının nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?' sorusuna yüzde 76,7 ile 'Parlamenter Demokrasi' yanıtını verdi. Başkanlık Sistemi'ni seçenlerin oranı ise yüzde 14,4'te oranında gerçekleşti.

"SİYASETE GEZİ PARKI ETKİSİ"

Ankete katılanlara Gezi Parkı süreci de soruldu. Buna göre, Gezi Parkı olaylarının Türkiye'de siyaset yapma tarzını etkileyip etkilemediği sorusuna 'Evet, etkiledi' yanıtını verenlerin oranı yüzde 60,1 oldu. Hükümetin Gezi Parkı olayları sırasında izlediği politikalar için ise ankete katılanların yüzde 27,6'sı başarılı yanıtını verirken, yüzde 52,8'i başarısız yanıtını verdi. Gezi Parkı olaylarının temel nedeni sorusuna ise katılımcıların yüzde 30,2'si 'Hükümet politikalarına tepki', yüzde 29,8'i 'Uluslararası güçlerin kışkırtması', yüzde 21,8'i ise 'Temel hak ve özgürlük talepleri' yanıtını verdi.

2013 yazında Türkiye'de gelişen gösterilerde medyanın tutumuna başarılı diyenlerin oranı yüzde 22,3'te kalırken, başarısız diyenlerin oranı yüzde 47,4 oldu. Gösterilerin medyaya güvene etkisi sorusuna ise, yüzde 48,8 ile 'Zaten güvenmiyordum, bir değişiklik olmadı' şeklinde verilirken, yüzde 27,4 "Güveniyordum, güvenim sarsıldı" dedi. (BY)