İZMİR'in Dikili İlçesi'nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Yunanistan'ın Selanik şehrinde, katıldığı 'su' konulu konferansta, "Eğer demokrasiyi istiyorsak suyun insan hakkı olduğu tavrını ortaya koymalıyız" dedi.

Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Yunanistan'ın en büyük partilerinden Ana Muhalefet Partisi Syriza ve Nikos Poulantzas Enstitüsü'nün davetlisi olarak Selanik'e gitti. Özgüven, Selanik'te Paris Belediye Başkan Yardımcısı ve Paris Su Kurulu Başkanı Anne Le Strat ve Selanik Belediye Başkanı Yannis Boutaris karşıladı. Özgüven ve Anne Le Strat, katılacakları Selanik Belediye Kültür Merkezi'ndeki 'Su' konulu konferans öncesinde bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı Yunanistan'ın ERT-3 kanalı tarafından yayınlandı. Daha sonra konferansa geçildi. Dikili'deki belediyecilik uygulamalarının slayt olarak sunulduğu konferansta konuşan Özgüven, "Şuna inanıyorum ki, eğer demokrasiyi istiyorsak suyun insan hakkı olduğu tavrını ortaya koymalıyız. Devletimizde suyu yüzde 10'un altında olmayacak şekilde kar ile vatandaşa vermemiz gerektiği konusunda yasa var. Ancak yasalar her zaman insanlardan yana ve adil olmuyor. Sistem vatandaşı müşteri olarak görüyor" dedi.

Dünyada her yıl, 7 milyon insanın temiz su yoksunluğundan öldüğüne dikkati çeken Özgüven, "İnsanların su yoksunluğundan ölmeleri için dünyaya gelmediklerine inanıyorum. Bazı zamanlar doğru şeyler için riskler almamız gerekiyor" diye konuştu.

"DÜNYA LİDERLERİNE TASARRUF ÇAĞRISI"

Dikili Belediyesi'nde uygulamaya çalıştığı su politikasını anlatan Özgüven, "Önce çalışanlar için yüzde 50 indirim yaptık. Daha sonra vatandaşlarımızdan belli bir tona kadar su ücreti almadık. Suyun bir insan hakkı olduğuna inanıyorum. Bu düşünceyle hareket ederek her aileye 13 metre küpe kadar suyu bedava verme kararını aldık. Burada küresel ısınmaya karşı kendi çabamızda büyük bir su tasarrufu gerçekleştirdik. Çünkü 13 tonu aşan olursa tüm miktarı ödüyor. Bunun için de insanımız sınırı aşmamak için suyu tasarruflu kullanıyor" dedi.

Su yönetimi ile ilgili tüm dünya yöneticilerine bu alternatifin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Özgüven, "Tüm dünya liderlerine sesleniyorum. Su kaynakları hızla tükeniyor. Eğer önüne geçilmez ise çok uzak değil 2025 yılına kadar dünya su krizinde büyük sorunlar yaşamaya başlayacak. Dünya barışına en büyük tehdit bu kriz olacak. Çünkü bugün doğru hareket etmezsek gelecekteki savaşlar su için olacak" dedi.

"PARİS, DİKİLİ MODELİNİ ÖRNEK ALMALI"

Paris Belediye Başkan Yardımcısı Anne Le Strat, Dikili'deki uygulamanın Paris'te de uygulanması gerektiğini savundu. Le Strat, "Paris'te suyun 25 senedir özelleştirilmiş olduğunu bilmekteyiz. Suya tekrar el atmak istiyoruz. Bunu kaldırmak için kamu girişimi oluşturduk. Özelleştirme sonrası yapılan zamlar ile belediyenin sudan elde ettiği kar yılda 35 milyon Euro'ya ulaştı ancak su faturaları da yüzde 200 artış olarak vatandaşa yansıdı" dedi. Le Strat, su yönetiminin halkın çıkarına olmasını sağlamak siyasi irade meselesi olduğunu da savundu.