MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına üretim artışının neden olduğu, üretimin ve çalışan sayısının artmasıyla birlikte ocağa daha fazla oksijen verilmesinin, kömürdeki yanmayı hızlandırdığı ileri sürüldü.
Soma'da 13 Mayıs'ta maden ocağında çıkan yangında, 301 kişi hayatını kaybetti. Olayın adından başlatılan adli soruşturmada aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ve İşletme Müdürü Akın Çelik'in de bulunduğu 8 kişi de tutuklandı. Adli soruşturma sırasında, maden sahasına yönelik şok ayrıntılar da ortaya çıktı.
PROJEDEKİ ÜRETİM VE İŞÇİ MİKTARI İKİ KATINA ÇIKARTILMIŞ
Facianın olduğu maden ocağını daha önce hizmete açan ve işleten Türkiye Kömür İşletmeleri'nin, burada yıllık 1.5 milyon ton kömür üretmeyi planladığı projesini de buna göre yaptığı belirtildi.
Yine TKİ'nin, yıllık 1.5 milyon ton kömür çıkarmak için de 300 işçi çalıştırması gerektiği kararıyla, ocağın içindeki elektrik, havalandırma ve çalışma alanlarını da yine bu işçi sayısına göre planladığı kaydedildi.
Ancak Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin ocağı devralıp üretime başlamasından sonra, yıllık üretimi 2013 verilerine göre 3 milyon tonun üzerine çıkardığı saptandı. Bu miktardaki üretimi yapmak için de işçi sayısını da olması gereken 300'ün çok üzerine çıkartarak 800'e kadar yükseldiği belirlendi. Yaklaşık 800'e çıkan işçi sayısından dolayı daha fazla oksijenin içeriye verilmek zorunda kalındığı ifade edildi.
Bu işçiler için daha fazla verilen oksjijenin de kömürde oksitlenmelere, ardından da yangınlara neden olduğu ileri sürüldü. Bu son olayda da işçi sayısının fazlalığından dolayı, kömürdeki yanmanın daha da hızlanmasına neden olduğu öne sürüldü.
Ayrıca yine yanan plastik kablo kaplamaları ile bantların da maden içerisindeki karbonmonoksit gazı miktarını arttırdığı, işçi ölümlerinin artmanı neden olduğu da tespit edildi.
"ÜRETİMİ ARTIRMAK İÇİN İNSAN HAYATI HİÇE SAYILDI"
Konuyla ilgili açıklama yapan ölen işçilerden Mustafa Kocabaş'ın avukatı Hakan Kahraman, üretimi arttırmak için insan sağlığının hayatının hiçe sayıldığını dile getirdi. Avukat Hakan Kahraman şunları söyledi:
“Bilirkişi raporunda teknik eksiklikler bulunmaktadır. Olayı aydınlatacak nitelikte değildir. Gaz sensörlerinin yerleşim haritasına ilişkin ayrıntılı bilgi mevcut değildir, acil durum planları yangın tatbikatları maden ocağının hangi bölgeleri için yapıldığı belirtilmemiştir. Kazadan kurtulanlar da yangın tatbikatının hiç yapılmadığını dile getirmiştir. Ayrıca firmanın işlettiği maden ocağı yıllık 1,5 milyon ton üretim üzerine TKi tarafından projelendirilmiştir. Projede 1,5 milyon ton kömür çıkması için 300 kişinin çalışması öngörülmüş olup maden ocağının dizaynı havalandırma projesi, elektrik kapasitesi bu sayıya göre yapılmıştır. 2013 verilerine göre söz konusu maden ocağından yaklaşık 3 milyon tondan fazla üretim gerçekleştirilmiştir. Bu miktarda üretimi gerçekleştirmek için şüpheli firma aynı alanda yaklaşık 800 işçi çalıştırmış, projede öngörülenin üzerinde işçi çalıştırmak için hava debisini arttırmış ve ana galeride yangının başlangıç yerinde yangının hızlanmasına sebebiyet vermiştir. Ayrıca kablo ve bantların yanmaz malzemeden yapılması gerekmektedir. Bir madende karbonmonoksit gazı maksimum 500 PPM'in üzerine çıktığında, işyerinde üretime iki saat çalışılır bir saat ara verilir. Gizli yanmanın çıktığı bölüm kontrol altına alınır ve çalışanlar tahliye edilmesi gerekirken söz konusu maden sahasında karbonmonoksit gazının çok sık bir şekilde 500 PPM'nin üzerinde çıktığı görülmüş ve çalışmalar devam ettirilmiştir."
Avukat Kahraman ayrıca, faciaya neden oldukları gerekçesiyle, Enerji ve Tabii KMaynaklar Bakanlığı yetkililerinin ve teftiş kurulu üyelerinin de yine soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi.

TY(İÖ/AAA)