Eraydın AYTEKİN- Gökhan CEYLAN/SİVAS, () - CUMHURİYET'in temellerinin atıldığı  Sivas Kongresi'nin 95'inci yıl dönümü, törenle kutlandı. Törene katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, "4 Eylül, bağımsızlığa, Cumhuriyet ve demokrasiye giden kutlu yolculuğumuzda önemli bir yerdir. Bunu anlamayanlara yuh olsun" dedi.
4 Eylül 1919 tarihinde gerçekleştirilen ve manda ve himayeyi reddeden kararları ile Kurtuluş Savaşı döneminde bağımsızlığa giden yolda temel taşlardan biri olan ve Atatürk'ün "Cumhuriyet'in temellerini burada attık" dediği Sivas Kongresi'nin 95'inci yıldönümü düzenlenen törenle kutlandı. Kutlama törenine, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Sivas Valisi Alim Barut, AK Parti Sivas milletvekilleri Hilmi Bilgin, Ali Turan, Nursuna Memecan, CHP Sivas Milletvekili Melik Ejder Özdemir, il protokolü, askeri ve sivil yetkililer katıldı.
Törenler ilk olarak Kent Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk sunulması ile başladı. Burada sırasıyla TBBM Başkanı Cemil Çiçek, Valilik, Belediye ve Garnizon Komutanlığı çelenkleri anıta sunularak saygı duruşunda bulunuldu. Ardından kutlamaların yapılacağı Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi bahçesine geçildi. Program için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gönderdiği kutlama mesajları okundu. Daha sonra ise Sivas Devlet Tiyatrosi sanatçıları tarafından Sivas Kongresi'nin temsili gerçekleştirildi. Mustafa Kemal Atatürk'ü tiyatro sanatçısı Orkun Gülşen canlandırırken, verilen mesajlar törene katılanlar tarafından coşkuyla alkışlandı.
Programda daha sonra Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın ve Sivas Valisi Alim Barut tarafından 4 Eylül Sivas Kongresi'nin önemini anlatan konuşmalar yapıldı. Törende konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise 4 Eylül gününün Türk milleti için önemli bir gün olduğuna dikkat çekti. Bağımsızlığa, cumhuriyet ve demokrasiye giden kutlu yolculukta buranın önemli bir olduğunu belirten Çiçek, "4 Eylül günü ve kararları sadece Türk milleti için değil bugün BM'ye kayıtlı, bağımsızlığını bizden sonra kazanmış pek çok millet ve devlet için ilham kaynağıdır. Türkiye'nin istiklal mücadelesini örnek almışlar, buradan aldıkları ilhamla kendi bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır" dedi.
Başta Atatürk olmak üzere, mille mücadelenin tüm kahramanlarına ve 1071'den bu yana milleti ve ülkesi için canlarını ve kanları ortaya koyan şehit ve gazileri minnetle andıklarını belirten Çiçek şöyle devam etti:
"Bugün bir taraftan borçlarımızı, tarihe olan borcumuzu, kahraman, devlet kurucularımıza olan borçlarımızı hatırlayacağız. Onunla beraber millet ve gelecek nesillere karşı sorumluluklarımızı da hatırlayacağız. Bugün önemli bir fırsattır bunun için. Yakın çevremizde olup bitenleri gördükçe, Suriye'de, Irak'ta, Telafer'da, Kerkük'te ve başka yerlerde. Dünün Osmanlı coğrafayasında yaşanan vahşet, cinnet ve cinayeti gördükten sonra 4 Eylül bizim için ne kadar önemli ne kadar anlamlıdır. Bunu anlamayanlara yuh olsun. Bu sorumluluğu hatırlayamazsak gelecekten emin olamayız. O toplumun geleceği çok parlak olmaz. Bir çok şeyi unuttuğumuz ortada. Bunu hatırlatmamız lazım."
'TOPRAĞI KAZSANIZ ŞEHİT KEMİKLERİ ÇIKAR'
Tarihin çok çabuk unutulduğunu, geçen yıl Balkan Savaşları'nın, bu yıl ise 1. Dünya Savaşı'nın 100'üncü yılı olduğunu anımsatan Çiçek, ülkemizde onca üniversite olmasına karşın bunlarla ilgili herhangi bir sempozyum yapılmamasını eleştirdi. Balkan Savaşları'nda milyonlarca insanımızı kaybettiğimizi hatırlatan Çiçek şöyle konuştu:
"Milyonlarcası o topraklardan Anadolu topraklarına sığınmak zorunda kaldı. Ama bunların bir çocuğunu şimdi çoğumuz hatırlamıyoruz. Onun için 4 Eyül'ün önemli müstesna bir yeri vardır. Bunu iyi anlayabilmeliyiz ki nelerne sahip olduğumuzun farkında olalım. Bugün bir çok ülkenin toprağını 3-5 metre kazsanız altından petrol, kömür, altın çıkar. Anadolu toprağını 2 metre kazsanız altından şehit kemikleri çıkar. Onların farkında mıyız. Onların mirasına sahip çıkıp koruyabiliyor muyuz. Hatırlayabiliyorsak geleceğe güvenle bakabiliriz. Bundan 95 sene evvel bu ülkede değil silah sanayi, gemi yapmak, uçak yapmak, bir yelkenliyi, balıkçı teknesini bile yapamaz durumdaydık. Nal çivisini bile dışardan ithal ediyorduk. Bütün dünyanın eşi görülmemliş bir bağımsızlık mücadelesini bu millet birliği ve inancı ile bir araya gelerek başardı. O yıllarda sadece 1 üniversitemiz vardı. 95 yıl sonra 200'e yakın üniversitemiz var. 14 milyon ilk ve orta öğretim çağında öğrencilerimiz var. Artık kendi uçağımızı yapabiliyoruz, kendi helikopterimizi, denizaltımızı yapıyor, uzaya uydu gönderebiliyoruz. 4 Eylül olmasaydı, 4 Eylül ruhu canlanıp milletçe yeniden şaha kalkmasak bugün kimin vesayetinde olacağımızı bir defa daha hatırlamamız lazım. Bunu hatırlayabildiğimiz an bu millete mensup olmanın gururunu yüreğimizde duyabiliriz."
'BİR VE BERABER OLACAĞIZ'
Yaşadığımız coğrafyanın sıradan bir coğrafya olmadığını belirten Çiçek, Anadolu'nun dünyanın en karmaşık ve sıkıntılı bölgelerinden biri olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Burada güçlü, bir ve beraber olan, birbirine sım sıkı sarılmış milletlerin yaşama imkanı var. Bizden öncekilere bakın tarihte kaldı. Burası bizim ebedi vatanımızdır. Öyle kalmasının bir tek şartı vardır. Birliğimizi bozmayacağız. Bir, beraber, iri ve diri olacağız. Bunun imkanları, tarihi mirası var. 4 Eylül sıradan seremonik bir gün değil. Bizim yakın siyasi tarihimizin ön önemli kararlarının alındığı, başarıya giden yol haritasının çizildiği önemli bir mekan, önemli bir gün. Çevremizde olup bitenlere bakın. Vahşetin her türlüsü orada. Mezhep çatışmaları, birbirinin boğazını kesmeler, vahşetin en kötüsü yaşanıyor. Çok şükür bütün eksik ve sıkıntılarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti devleti bir sükunet coğrafyasıdır. Aramızda fitne fesat çıkmasına izin vermeyelim. O günün meclisinde herkes mandayı, bağımsızlığı tartıştı. Adam gibi uygarca tartıştı, sonra da bir oldu beraber oldu. Çok şükür bugün bir devletimiz var, kıymetini bilelim. Bir vatanımız var bunun kıymetini bilelim. Bir ve bareber olduğunda şehitlerimizin, gazilerimizin ruhu bizimle beraber olacaktır. Medeniyet yolculuğunda ebediyen Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına geldiğimizde dünyanın en saygın, en önde gelen ülkelerinden biri olma şerefini elde edeceğiz."
TBMM Başkanı Çiçek konuşmasının ardından şeref defterini imzaladı. Tören Genelkurmay Başkanlığı mehteran takımının gösterisi ile son buldu.

FOTOĞRAFLI