MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde sahilde bulunan bir işletmenin önünde ücret ödemeden güneşlenip, denize girmek istemesi üzerine dövüldüğünü iddia eden Necmi Buğdacı'ya destek veren yaklaşık 30 kişilik grup eylem yaptı. Kıyıların kullanımının herkese açık olduğuna dikkat çeken grup, şezlongların arasına serdikleri havlularına uzanarak 'Kıyılar bizim işgale son' sloganları attı.
23 Ağustos'ta Marmaris İçmeler Mahallesi'ndeki bir plaj tesisinin önünde denize girmek isteyen Necmi Buğdaycı, işletmenin bodyguardı tarafından darp edildiğini iddia ederek, polis merkezine başvurdu. Davacı ve şikayetçi olan Necmi Buğdaycı verdiği ifadede başından geçenleri şu sözlerle anlattı:
"Tesisin kafeterya bölümünde oturup bir şeyler içtikten sonra denize girmek üzere aşağı plaj kısmına geçmek istedim. Plaj görevlisi benden 20 lira giriş ücreti talep etti. Ben de kıyı kanununa göre böyle bir ücret talep etme hakları olmadığını kıyıların herkese açık olduğunu söyledim. Kumsala havlumu serdim. Bunun üzerine dışarı çıkmamı istediler. Ben ısrarlı olunca işletme yetkilileri tarafından hakaret ve küfüre maruz kaldım. Beni kolumdan tutup sürüklediler. Bunun üzerine polisi aradım."
Önce yerel bir televizyon kanalında ardından da internetteki sosyal paylaşım sitelerinde Buğdaycı'nın başına gelenler duyurulunca, bazı vatandaşlar yaşananlara tepki gösterdi. Sosyal medya sayesinde organize olan yaklaşık 30 kişilik grup, bugün (Cuma) öğleden sonra tesisin önüne giderek eylem yaptı. 'Sahiller halkındır, halkın kalacak. Havlunu kap sen de gel' yazılı pankartlar taşıyan grup, yaklaşık 200 metre yürüdükten sonra ulaştıkları işletme önünde havlularını şezlongların aralarındaki boşluklara sererek uzandı. İşletme sahiplerinin ve çalışanlarının herhangi bir müdahalesiyle karşılaşmayan grup daha sonra bir basın açıklaması yaptı. Mehmet Emin Uyar'ın okuduğu açıklamada "Kıyılarımız ve sahillerimiz ne yazık ki, işgal altındadır. Oysa Anayasanın 43'üncü maddesi çok açıktır. 'Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yaralanmasına açıktır, kıyı ve sahil şeritlerinden yaralanmada öncelikle kamu yararı gözetilir' denmektedir. Tesislerin uygulamaları ise, tamamen yurttaşların denize girme, dinlenme, eğlenme ve spor yapma hakkını engelleyen bir nitelik kazanmıştır. Biz yurttaşlar olarak öncelikle tesis ve işletmeler anayasa ve yasalara uygun olarak kıyı şeridi ve sahillerin işgaline derhal son vermelidir. Belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar halkın önceliklerini gözeterek ücretsiz, temiz ve kaliteli hizmeti hataya geçirmelidir. Kanunlara uymayan tesislere gerekli cezalar verilmelidir. Sahiller halkındır ve öyle de kalacaktır" ifadelerine yer verdi.
Tepki çeken tesisin işletmecisi İlyas Tülü de, sahilde faaliyet gösteren işletmeleri ve işletmecilerin 'işgalci' olarak gösterilmek istendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Hepimiz tatillerde aldığımız hizmet karşısında ücretini ödüyoruz. Sadece sunduğumuz hizmetin karşılığını talep ediyoruz. Gelip havlu seren vatandaştan hiçbir ücret talep etmiyoruz. Bu zaten vatandaşın doğal hakkıdır. Biz sadece şezlongumuzu kullanmak isterse ücret talep ediyoruz. Bunun karşılığında mal müdürlüğüne ecrimisil ödüyoruz. Bize tepki gösteren kişiye de havlusunu serip sahili kullanabileceğini söylemiştim. Ancak iki kadının tam önüne kendi havlusunu açtı. 15 dakika sonra şikayet aldık ve kendisini çıkartmak zorunda kaldık."

FOTOĞRAFLI