"Şeffaf Toplum, Şeffaf Gelecek" sloganıyla faliyet gösteren Şeffaflık Derneği bugün bir basın açıklaması yaparak, Türkiye'nin siyaset alanının temizlenmesi gerektiğini aksi halde gelecekte daha büyük sorunlarla karşılaşacağı uyarısında bulundu. Son dönemdeki yolsuzluk iddialarının siyaset alanının temizlenmesi konusunda daha çok yol alınması gerektiğine işaret ettiğinin belirtildiği açıklamada, siyasi dokunulmazlıkları dünyadaki örneklerinin aksine çok geniş bir alanı kapsadığı hatırlatıldı. Dernek adına açıklamayı Şişli'deki Genel Merkez Binası'nda Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan yaptı.
ÜLKE ZARAR GÖRMEYE DEVAM EDER
Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2013 Temmuz ayında açıkladığı Küresel Yolsuzluk Barometresi'ne göre, Türkiye'deki vatandaşların yolsuzluğa en fazla karışan kurumlar olarak siyasi partiler, parlamento ve medyayı gördüğü bilgisini veren Özarslan, "Şeffaflık Derneği, ülkemiz için itibari bir sorun haline gelen bu durumun ciddi ve sistematik bir şekilde ele alınarak aşılmasını sağlamak üzere temel adım olabilecek 5 öneri sunmaktadır.
Kamu görevlileri açısından dürüstlüğü teşvik edecek, yetkililerinin kamu görevini istismarı ve nepotizmi önleyecek acil eylemler hayata geçirilmediği sürece Türkiye'deki siyasal sistem, finansal piyasalar ve ülkenin küresel itibarı zarar görmeye devam edecektir" diye konuştu.
İŞTE ÖNERİLER
Özarslan 5 öneriyi şöyle sıraladı:
1. Siyasetçilerin hesap verebilirliğini sağlayacak kapsamlı bir Siyasi Etik Yasası acilen hazırlanmalı ve yürürlüğe konmalıdır. Devlet memurlarını bağlayan etik kurallar mevcutken, siyasetçiler için etik düzenlemelerin bulunmaması önemli bir eksikliktir. Siyasi Etik Yasası, etik davranış kuralları, hediye alma, görev sonrası sınırlamalar, lobi faaliyetleri, çıkar çatışması kuralları ve mal varlığının açıklanmasına ilişkin düzenlemeleri içermelidir.
2. Tüm seçilmişler, üst düzey bürokratlar ve siyasi parti başkanlarının mal bildirimleri internet üzerinden halkla paylaşmalıdır. Etkili bir toplumsal izleme ve denetleme mekanizmasının oluşturulması için mal bildirimleri her yıl güncellenmeli ve oluşturulacak bağımsız bir kuruluş tarafından incelenmelidir.
3. Yolsuzluk ve rüşvet gibi suçlar yasama dokunulmazlığı kapsamından çıkarılmalıdır. Türkiye'de yasama dokunulmazlığının yolsuzluk suçlarını da kapsayacak şekilde geniş tutulması, hesap verebilirliği ortadan kaldırmakta ve sorumluların cezasız kalması sonucunu doğurmaktadır.
4. Siyasi parti finansmanı sistemi şeffaflıktan yoksundur ve bu durum siyasi partilerin gelir kaynakları ve giderlerinin izlenmesinde güçlük yaratmaktadır. Seçim kampanyalarının finansmanına ilişkin düzenlemelerin yokluğu, kayıt dışı bağış riskini orta çıkarmakta ve büyük miktarda bağış yapanlara yönelik kayırmacılıklara kapı açmaktadır. Siyasi partilerin finansmanı ve denetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliği güvenceye alacak bir sistem ivedilikle uygulamaya geçirilmelidir. Seçim kampanyası bütçeleri kampanya sürecinden önce açıklanmalı ve etkin bir şekilde izlenmelidir.
5. Bağımsız kuruluşların seçimleri izlemesini sağlayacak bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. Bu mekanizmanın yokluğu şeffaf ve adil seçimlerin önündeki başlıca engeldir.
Şeffaflık Derneği, hükümeti bu değişikliklere ilişkin yasal düzenlemeleri yapmaya ve en kısa sürede hayata geçirmeye çağırmaktadır.
17 ARALIK OPERASYONU
17 Aralık operasyonuyla ilgili bir soruya da yanıt veren Şeffalık Derneği Genel Başkanı Oya Özarslan, "Bu gibi kriz durumları temizlenme için fırsattır. Yolsuzlukla ilgili skandallar söz konusu olduğunda izleyen yıllarda olumlu yansımalar gözlemlenir" diye konuştu. Bu arada toplantıyı takip eden basın mensupları arasından Alman ZDF ekibinin de yer alması dikkat çekti.