"17 Aralık" operasyonu kapsamında tutuklanan Rıza Sarraf, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine "hakaret" ve "iftira" ettiği iddiasıyla 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Metris Cezaevi'nde tutuklu bununan Rıza Sarraf'ın avukatı Şeyda Yıldırım'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Ocak 2014 tarihinde grup toplantısında yaptığı konuşmada aralarında Rıza Sarraf'ın da bulunduğu bir fotoğrafı gösterdiği belirtildi. TEMEL ATMA TÖRENİNDEKİ FOTOĞRAF Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: "Şüphelinin elinde tuttuğu resim 24 Kasım 2013 tarihinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Akyazı Dolgu Alanında, Trabzon Akyazı Spor Yerleşkesi ile Trabzonspor tesislerinin temel atma töreninde çekilmiştir. Müvekkilim Reza Zarrab'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Royal Denizcilik Endüstriyel Makine ve Kıymetli Madenler Sanayi Ticaret A.Ş. ile Trabzonspor Kulübü arasında 2013/2014 sezonu için sponsorluk sözleşmesi imzalanmıştır. İş bu sözleşme kapsamında kulübe büyük bir miktar ödeyerek sponsor olan müvekkilim 24 Kasım 2013 tarihinde yapılan tesis temel atma törenine de doğal olarak davet edilmiştir. Şüphelinin elinde tutarak sergilediği ve 'devlet protokolü' olarak açıkladığı resim iş bu temel atma töreninde çekilmiş bir resimdir. Yıllarca bürokrasinin çeşitli ve üst kademelerinde görev yapan şüphelinin bunun bir devlet protokolü olmadığını bilmiyor olma ihtimali yoktur. Keza aksinin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının elinde tuttuğu resmin nerede ve ne zaman çekildiğini bilmediğinin kabulu hayatın olağan akışına ters bir duruma mahal verecektir. Kaldi ki şüphelinin bunu bilmediğinden değil tamamen gerçek dışı beyan ve hem hakaret hem de suç içerikli saldırılarına meşru zemin hazırlama gayesiyle ileri sürdüğü inancındayız. Şüpheli şikayetimize konu beyanlarında müvekkilimden 'Kim var burada Rıza Sarraf var şu anda hapiste biliyorsunuz bakanlara rüşvet veren' sözleriyle bahsetmektedir. Müvekkilim İstanbul Mali Şube Müdürlüğünce gözaltına alınmış ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmıştır. Halen cezaevindedir. Şüphelinin 'hapiste' diyerek bahsettiği konu bundan ibaret olmakla birlikte müvekkilim hakkında değil kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü açılmış bir kamu davası dahi bulunmamaktadır" MİT RAPORU İDDİALARI Kılıçdaroğlu'nun yine aynı konuşmasının devamında 18 Nisan 2013 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Başbakan'ın önüne üç sayfalık bir rapor koyduğundan bahsettiğini belirten avukat Yıldırım suç duyurusu dilekçesinde, "MİT'in müvekkilimle ilgili olarak düzenlenen ve müvekkilimin suç işlediğine dair tespitler içeren bir raporu asla bulunmamaktadır. Ki Milli İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin evrak ve bilgiye ulaşmak da, bu evrak ve bilgileri ifşa etmek de suçtur. En yetkili merci Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan bu açıklamada 'İsmi geçen zat ile ilgili (Reza Zarrab) bana herhangi bir suç duyurusu gelmemiştir' demiştir. Açıkça göstermektedir ki MİT tarafından müvekkilim aleyhinde tespitler içeren bir rapor hazırlanmamıştır ve müvekkilim müşteki ile ilgili olarak Başbakanlık makamına herhangi bir suç duyurusu da yapılmamıştır" denildi. "İFTİRA VE HAKARET" SUÇLAMASI Kemal Kılıçdaroğlu tarafından söylendiği iddia edilen sözlerin müvekkilinin, kamuoyu nezdinde küçük düşmesine, mesleki ve insani boyutta çok büyük zararlar görmesine sebep olduğunu savunan Avukat Yıldırım'ın dilekçesinde, "Şüpheli kamuoyu huzurunda müvekkilimi 'rüşvet veren kişi' olarak lanse etmiş ve henüz Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması bile tamamlanmamışken müvekkilimi 'hükümlü' ilan etmiştir. Şüphelinin söylemleri milyonlara ulaşmıştır ve ulaşmaya da devam etmektedir. Müvekkilim müştekiyi hedef alan ve şüpheli tarafından sarf edilen sözlerin hakaret, iftira, soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını oluşturduğu ortadadır. Şüphelinin eylemine uyan suçlarla ilgili olarak TCK'nın ilgili maddeleri gereğince cezalandırılması bakımından hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederim" ifadelerine yer verildi. 100 BİN LİRALIK MANEVİ TAZMİNAT Avukat Şeyda Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında müvekkiline hakaret ve iftirada bulunduğu gerekçesiyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. SARRAF'IN AVUKATINDAN YAZILI AÇIKLAMA Avukat Şeyda Yıldırım'ın yaptığı yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Müvekkilim Rıza Sarraf ile ilgili olarak 17 Aralık sabahı başlayan ve halen yoğun bir şekilde devam eden, soruşturmanın gizliliğini ihlal, iftira, adil yargilanmayı etkilemeye alenen teşebbüs eden hukuk dışı açıklamalar karşısında bu açıklamayı yapmak zarureti doğmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu partisinin 27 Ocak 2014 tarihli grup toplantısında, müvekkilim Reza Zarrab hakkında alenen hakaret ve iftira içeren, aynı zamanda soruşturmanın gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ederek suç teşkil eden ve masumiyet karinesi de aynı kasıt altında ihlal eden, medya aracılığıyla kitlelere ulaşan etkileri halen devam etmekte olan sözler söylemiştir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 6 Şubat 2014 tarihinde katıldığı bir tv programında 'İçerde tutuklu olan İran asıllı Zarrap var. Buna diyecekler ki'Seni çıkaracağız, sen konuşma'... Çünkü 'Bu biraz daha beni içerde tutarsanız ben konuşacağım' dedi. Haber gönderdi. Onun konuşması istenmiyor. Bir süre sonra onu çıkaracaklar. Önce mal varlıkları üzerinde tedbiri kaldırdılar' demiştir' Bu ifadeler en temel hukuk kurallarına ahlaka, vicdana açıkça aykırıdır. Müvekkilime hakaret ve iftira niteliğinde olan bu açıklamalar karşısında suç duyurusunda bulunulmuş, ayrıca 100 bin TL manevi tazminat istemli dava açılmıştır. Söz konusu hukuka aykırı delilsiz ve ciddiyetsiz iftiraların sahibi, bulunduğu makama hiç yakışmayan bu iddialarının hesabını Türk Yargısına verecektir. Küçük siyasi hesapların peşinde koşarken büyük çetelere taşeron olanları puslu havada oy avcılığına çıkanları geçtiğimiz 5 yılda yaşanan bir takım hukuksuzluklara ve soruşturma makamlarına en ağır hakaretleri ederken bugün onları kutsayanları halkımız çok iyi görmektedir. İnsanların şeref, onu ve haysiyetleriyle oynamayı huy haline getirenler elbette bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Masum insanları suçluymuş gibi kirli siyasetlerine alet etmeye çalışanlar bu amaçlarına ulaşamayacaklardır."
(BB)