CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, sosyal medyada yer alan kendisiyle ilgili ses kayıtlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Partisinin il başkanlığında kameraların karşısına geçen Sarıgül, "Kendisini dünya lideri ilan eden, Avrupa'ya ayar çektiğini, Ortadoğu'ya şekil verdiğini sanan Sayın Başbakan meğer bir elinde kumanda, bir elinde telefonla medyaya ayar veriyormuş" dedi. Sarıgül'e CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve başdanışmanı Tonguç Çoban da eşlik etti. PES DEMEK YETMEZ
Sarıgül, "İki gün önce yeni bir Alo Fatih olayı daha yaşandı. Sayın Başbakan Alo Fatih hattını arayarak benimle ilgili haber yapılmasını yasakladı. Bana sansür uyguladı. Buna pes demek yetmez. Buna yok artık demek yetmez" diye konuştu. Mustafa Sarıgül, "Başbakan'ın benim hakkımda 'gereğini yapın' demesi sıradan bir olay değildir. Bu sansürcü anlayış demokrasilerde kabul edilemez. Bu olay gerçek demokrasilerde yaşansa, o ülkede yer yerinden oynar. Başbakan ve hükümet ayakta kalamaz. İstifa eder" ifadelerini kullandı. İKTİDAR HIRSINA YENİK DÜŞENLER KAYBETMEYE MAHKUMDUR
Başbakan Erdoğan'ın 'manşetlerin değil yurttaşların dediği' olacak sözlerini hatırlatan Sarıgül, "Tarih bize göstermiştir ki, iktidar hırsına yenik düşenler kaybetmeye mahkumdur. Akla, vicdana, adalete sığmayan işler yapan yönetimlerin ömrü hep kısa olmuştur. Bunlar da kaybedecek. Bunların dümen suyuna girenler de kaybedecek" dedi. HAKKIMI KİMSEYE YEDİRMEM
Basın toplantısını zulme ve haksızlığa razı olmayacağımı göstermek için yaptığını söyleyen Mustafa Sarıgül, " Zulme ve haksızlığa rıza gösterenler başarılı olamaz. Hakkımı kimseye yedirmeyeceğim. Ne yaparsanız yapın. Neyi yasaklarsanız yasaklayın. Medya sizin olsun. Duvarlar, meydanlar, sokaklar bizimdir. Biz kazanacağız. Millet iradesine musallat olanlar perişan olacaklar. Kısaca diyorum ki, İstanbul'dan geldiler İstanbul'dan gidecekler" diye konuştu.
Sarıgül, "Sayın Başbakan istiyor ki tokmak kendisinde davul başkanın boynunda dursun. Bunlar Sarıgül'le olmaz. Onun için önümü kesmeye çalışıyorlar. Onun için Alo Fatih Saraç hattını arıyorlar. Maç başladı ama hakem faulleri görmüyor" şeklinde konuştu. GAYET DOĞAL...
Yine internete yansıyan bir telefon konuşmasının ardından kendisinin Fethullah Gülen cemaati tarafından destek gördüğü eleştirilerinin olduğunu hatırlatan bir haberciye yanıt veren Mustafa Sarıgül, “Türk siyasetinin her kademesinde görev yaptım. Aktif siyaset yapan siyasetçilerle ilgili olarak dünyanın her tarafında konuşmalar olabilir. Bunları çok doğal karşılıyorum. Sarıgül toplumun her kesiminde din, dil, kültür farkı gözetmeden bütün yurttaşlarımıza ulaşacak. Oy istemeye devam edecek" dedi. HALİÇ'TE BALIK AVLAMASI
Başbakan Erdoğan'ın 'Haliç'i biz temizledik, sen balık tutuyorsun' sözlerine de yanıt veren Mustafa Sarıgül, "Sarıgül konusunda kendisinin heyecanını anlıyorum" ifadelerini kullandı. HÜSAMETTİN ÖZKAN'LA YAKİNEN DOSTUM
Sarıgül, Hüsamettin Özkan'ın sponsoru olup olmadığıyla ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi: “Hüsamettin Özkan'la çok yakinen dostluğum vardır. 1974 yılından beri kendisiyle beraberiz. Birlikte olmaktan, sohbet etmekten, kendisiyle ülke meselelerini konuşmaktan dün onurların ve gururların en büyüğünü duydum bugün de duyuyorum. Ne zaman bir konuda sohbet etme imkanım olsa her zaman kendisinin bilir kişiliğinden yararlanıyorum. Benim sponsorlarım var. Sponsorlarım binlerce yurttaşımız. Sponsorla bu iş olursa biz Sayın Başbakan'la baş edemeyiz. Benimle beraber olan yurttaşlarım menfaat ağıyla bağlı değil. Merhamet ağıyla bağlı. Bilboardlarda bizim burnumuzu dahi göstermiyorlar. Televizyonlarda göstermiyorlar. Beyoğlu'nda yangına gittim. 4 tane yayın yapan kanal beni görünce yayınlarını kesiyor. Bunların ne olduğunu biliyorum. Vakti saati geldiği zaman onlarda bu işin doğru olmadığını anlayacaklar" HER SABAH 15 KİLOMETRE YÜRÜYECEĞİM
Sarıgül toplantı sonrasında gazetecilerle sohbet ederken ise, çok çalıştığını belirterek, “Ayaklarımda nasırlar çıkmaya başladı. Daha çok çıkacak. Bundan sonra her gün 15 km yürüyeceğim. Yarın sabahtan itibaren 15 km yürüyeceğim. Medya Ankara'nın olsun. Duvarlar ve yurttaşlar bizim olsun" dedi.