Murat SANDIKÇI/SAMSUN, () - SAMSUN Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı, Karadeniz'deki 12 ilin valiliğine gönderdiği yazı ile havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte bölgede denize giren vatandaşları çeken akıntıya (rip akıntısı) karşı uyardı. 'Karadeniz'in cilvesi çeken akıntı' başlığı ile yapılan bilgilendirmede 2010-2013 yılları arasındaki araştırmalara göre yaşanan boğulma olayları da rakamsal verilerle açıklandı.
Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı, Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan çeken akıntı nedeniyle yaşanan boğulma vakalarına karşı 12 ilin valiliklerine bilgi notu gönderdi. Valiliklere alınacak önlemler hakkında bilgi veren Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı 2010-2013 yılları arasında yaşanan boğulma olaylarının istatistiklerine de yer verdi. Karadeniz kıyısındaki iller ve iç kesimde kalan bölgelerden denize girmek için gelen vatandaşlar da bastırılan ve dağıtılan broşürlerle uyarılmaya çalışıldı. Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı’nın yaptığı araştırma sonucunda 2010-2013 yılları arasında boğulma olaylarına karışan kazazedelerin yüzde 65'inin sağ olarak kurtarıldığı, yüzde 35'inin ise hayatını kaybettiği belirlendi.
En sık karşılaşılan boğulma tipinin yüzde 73 ile sahilden denize girme olduğunun belirtildiği araştırmada en sık boğulma olayının yüzde 34 ile 2013 yılında yaşandığı ifade edildi. Yaşanan olayların yüzde 62’sinin hafta içerisinde meydana geldiği, yaşlarına göre yapılan değerlendirmede büyük ölçüde 9-32 yaş aralığında yoğunlaştığı ve 17-24 yaş grubunda en üst seviyeye ulaştığı, boğulmaların yüzde 84’ünün erkek, yüzde 16’sının kadın olduğu gözlendi.
2010-2013 yılları arasında Samsun’da 51 boğulma olayının yaşandığı, olayların çoğunluğunun 19 Mayıs ve Atakum ilçeleri arasında kalan sahil şeridi ve Çarşamba ilçesi mevkiinde meydana geldiği, can kaybı oranının yüzde 30 olduğu, Sinop’ta bu yıllar arasında 26 boğulma olayı yaşandığı, can kaybı oranının 46 olduğu, Ordu’da 22 boğulma olayı yaşandığı ve can kaybı oranının yüzde 37 olduğu belirtildi. 
Araştırmada ayrıca, boğulma olaylarının meydana geldiği mevkilerin yoğunluk durumu gözönüne alındığında, yüzde 52’sinin plaj, kumsal plaj işletmesi gibi denize girilmesi daha yoğun olan bölgelerde olmasına karşılık kıyı yapılanmasının ve denize giren insan sayısının nispeten daha az yoğunluk olduğu mevkilerde yüzde 48 gibi yüksek bir oranda boğulma olaylarının meydana geldiği, yoğun olan bölgelerde meydana gelen boğulma olaylarında şahısların yüzde 71'i kurtarılırken yoğunluğu düşük bölgelerde kurtarılan insan sayısının yüzde 61’e düştüğünün görüldüğü tespit edildi.
Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı ayrıca valiliklere gönderdiği yazıda, çeken akıntıya karşıda vatandaşların bilgilendirilip uyarılması konusunda da uyarı da bulundu. "Karadeniz’in cilvesi Çeken Akıntı" başlığı ile dağıtılan broşürlerde "Kumsal sahil yapılarında büyük dalgaların oluşturduğu kum tepeciklerinin arkasında yeni dalgalar nedeniyle toplanan ağır su kütleleri en ince yerinden yarılır ve bu yarıktan, sahil ile kum tepeciği arasındaki su, çok güçlü bir akıntı olarak denize doğru boşalır. Buna çeken akıntı denir" yazılı broşürlerde çeken akıntıya karşı ne yapılması gerektiği resimlerle anlatıldı.

MS(MS/SS) (FOTOĞRAFLI)