CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 17 Aralık 2014'de gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet iddiası operasyonunda gözaltına alınıp, tutuklanan ve sonra tahliye edilen şüphelilerden Rıza Sarraf tarafından şahsı aleyhine manevi tazminat istemli bir dava açıldığını belirtti.

Sezgin Tankıkulu yaptığı yazılı açıklamada, "Sarraf, hakkındaki iddiaları TBMM gündemine taşıdığım 14 ayrı soru önergesinin her biri için 5 bin TL olmak üzere toplam 70 bin TL manevi tazminat talep etmektedir. Görüldüğü gibi Sarraf ve paraları sıfırlayanlar 'cari açığı' kapatmak için harıl harıl çalışmaktadır" dedi. Tanrıkulu açıklamasında, dava dilekçesinde ve ekinde tarafınca verilmiş olan 14 ayrı önergeye yer verilerek, "bir milletvekili olarak ettiğim yemine ve avukatlık yeminine atıfta bulunularak 17 Aralık şüphelisi Rıza Sarraf'ın kişilik haklarını zedelediğim iddia edilmiştir" dedi.

Tanrıkulu açıklamasının devamında, "İnsan haklarının tesisi için adadığım bir ömür elbette ki 'hukukun üstünlüğüne bağlı kalmayı, herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmamayı' gerektiriyor. Evrensel hukuk kurallarına, insan haklarına ve eşitliğe adanmış bir ömrün milletvekili yeminine ihtiyacı bulunmuyor. Nitekim bugüne kadar milletvekili olarak vermiş olduğum tüm önergeler gibi Sarraf’la ilgili önergeler de ömrümü adadığım ilkeler için ettiğim yeminin, bildiklerimin ve amaçlarımın yüksek sesli tekrarından başka bir şey değildir. Söz konusu sorular, kamuoyunun bilgilendirilmesi için hükümete yöneltilmiş, şeffaflık talebi içeren sorulardır.

Hukukçu bir milletvekili ve insan hakları aktivisti olarak nerede ezilen, dışlanan biri varsa yanında olmak; nerede eşitsizlikten, adaletsizlikten fayda sağladığı iddia edilen birileri varsa karşısında dimdik durmak boynumun borcudur. Tarafıma karşı açılan dava AKP hükümetinin bugüne kadar Türkiye'ye yerleştirmiş olduğu denetimsiz korku düzeninin son halkasıdır. Ancak beyhude bir çabadır. Çünkü biz kimseden korkmuyoruz ve ne olursa olsun milletin verdiği yetki ve görevi doğru bildiğimiz şekilde, sonuna kadar kullanmaya devam edeceğiz".