TÜRKİYE Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, belediyelerin sosyal adaletsizliği dengelemek ve sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmakla görevli olduğunu söyledi.
Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı ve Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Antalya Kent Konseyi tarafından düzenlenen 'İnsan Hakları ve Kentlilik Hakları' başlıklı konferansa konuşmacı olarak katıldı. İnsan haklarının kent yaşamı için gerektirdikleri konusu üzerinde konuşan Prof. Dr. Kuçuradi, insan haklarının korunabilmesi için en başta insanların etik kapasitelerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE VE AMERİKA'DA AYNI OLMASI ŞART DEĞİL
Sosyal ve ekonomik hakların kişi hakları olduğunu ama temel insan hakları olmadığını aktaran Prof. Dr. Kuçuradi, "Kişiler için çizilen sınırlardır. Kişinin ilgili konularda yapabileceklerine sınırlar çizerler, kişinin de bu sınırlar içinde istediği gibi hareket etmesi ama bunun dışına çıkmaması beklenir. Bunlar bütün yurttaşların eşit olduğu haklardır. Asgari ücret, emeklilik için çalışma yılları bu tür haklardandır. Asgari ücretin Türkiye ve Amerika'da aynı olması şart değildir, eşitlik bu değildir. Ama hakkaniyetli nasıl olur, insan hakları için insanca yaşanabilecek bir ücretse o ülkenin koşullarında, ayakta duran bir asgari ücrettir" dedi.
Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda sosyal adaletsizliğin, siyasal yönetimlerin devletin varlık nedenleriyle ilgili temel iki görevini yerine getirmemesiyle ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Kuçuradi, "O ülkede yaşayanların ancak dolaylı korunabilen temel haklarının, korunma olanaklarını sağlamaması durumunda ortaya çıkar. İşte bu noktada belediyelerin yapabileceği önemli hizmetler vardır. Mevcut sosyal adaletsizliği kentlerde bir yere kadar dengelemek kent düzeyinde belediyelerin görevidir. Yani sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmak belediyenin görevidir" diye konuştu.
DEVLET İNSAN HAKLARINI KORUMAK İÇİNDİR
Kamu görevinin insan haklarını koruma görevi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kuçuradi, şöyle devam etti:
"Oysa bize tam tersini öğretiyorlar. 'İnsan hakları kişiyi devlete karşı korumak içindir' diyorlar. Hayır efendim, devlet insan haklarını korumak içindir. Bu bilinçle kamu görevi yapan bir insan, 'ben devleti koruyorum' diyen bir kamu görevlisi ile 'ben insan haklarını koruyorum' diyen bir kamu görevlisi arasındaki farkı benim söylememe gerek yok."