DİYANET İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, son aylarda ülkenin çok yanlış ve kötü tartışmalardan geçtiğini belirterek, “Şahsi tartışmalarımıza dinin simgelerini, inancımızın değerlerini, camiyi, ezanı, mabedi, minareyi, karıştırmayalım. Onları asla alet etmeyelim” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, Nevşehir merkez ve Ürgüp ilçesinde iki caminin açılışı ile din görevlileri ile toplantı yapmak üzere bu sabah Nevşehir’e geldi. Önce valiliği ziyaret eden Prof.Dr. Görmez, gazetelerin kuraklık nedeniyle son günlerde yağmur duaları yapıldığını hatırlatması üzerine, “Gönülden samimi dua etmeye davet ediyorum. Allah dualarımızı kabul etsin” dedi. Prof.Dr.Görmez, Vali Mehmet Ceylan ile kamakında bir süre görüştü.
Daha sonra Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Görmez, ardından Afat Evleri Mahallesi'ndeki Hacı Bekir Kurt Camii'nin açılış törenine katıldı.
CAMİLER VATANIN TAPULARIDIR
Burada yaptığı konuşmada, son aylarda ülke gündeminde yer alan tartışmalara da değinen Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Son aylarda ülke çok yanlış ve kötü tartışmalardan geçiyor. Benim sadece bu tartışmalarda herkesten bir istirhamım var. Şahsi tartışmalarımıza dinin simgelerini, inancımızın değerlerini, camiyi, ezanı, mabedi, minareyi, karıştırmayalım. Onları asla alet etmeyelim. Şahsi tartışmalarımıza yüce değerlerimizi alet etmek hiçbir mümine yakışmaz. Onun için bunlar bizim yüce değerlerimizdir. Hepimizi birleştiren, hepimizi bütünleştiren, varlığımızın, istiklalimizin, bağımsızlığımızın simgeleri aynı zamanda vatanımızın tapularıdır. Camilerimiz ve mabetlerimiz aynı zamanda vatanımızın tapularıdır” diye konuştu.
CAMİLER İNSANLARI İMAR EDERLER, İNSANLARDA YERYÜZÜNÜ
Camilerin insanları imar ettiğini, insanlarında yeryüzünü imar etmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Görmez şunları söyledi:
“Kuran-ı Kerim’de insanoğlunun yaradılış gayesini anlatan ayetler vardır. Zaten Kuran varoluş gayemizi, yaradılış ve hilkatimizin sebebini anlatan bir kitaptır. Bir ayette 'Allah sizi yerden yarattı ve yeryüzünü imar etmenizi istedi' deniliyor. Hepimiz topraktan yaratıldık ve Adem’in çocuklarıyız. Adem de topraktan yaratıldı. İnsanoğlu’nun yaratılış gayelerinden bir tanesi yeryüzünü imar etmek, tahrip etmek değildir. Biz yeryüzünü imar etmeye geldik. Fakat insan kendisini imar edemezse yeryüzünü imar edemez. Yeryüzünü imar etmenin yolu insanı imar etmeden geçiyor. Mescitleri inşa etmekle, imar etmek aynı şeyler değildir. Hayırsever işadamımız öncülük yapmışlar, ne de güzel yapmışlar. Allah kabul etsin. Babalarının ismini vermişler. Öncelikle Yüce Rabbimiz bu camiye ismini veren zata rahmet eylesin. Fakat onlar sadece inşa ettiler, imar etmediler henüz. Ne zaman imar ederler. Hep beraber birazdan içeri gireriz, secde-i rahmanda birleşiriz. İşte o zaman imar ederiz. Mescitlerde, camilerde insanoğlunu imar etmek için vardır. Camiler insanları imar ederler, insanlar da yeryüzünü imar eder.”
CAMİNİN VE İMAMIN TANIMI DEĞİŞMEK ZORUNDA
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak üzerinde durdukları en önemli konulardan bir tanesinin de caminin ve imamın tanımını yeniden gözden geçirmek olduğunu anlatan Prof.Dr. Görmez şöyle devam etti:
“Cami sadece namaz kılma mekanı değildir, sadece böyle tarif edersek yanlış yapmış oluruz. Dinimize göre temiz olan bütün topraklarda namaz eda edilebilir. Cami cem eden, toplayan, birleştiren demektir. Zengini, memuru, fakiri ayırmadan bütün müminleri bağrına kabul eden mabed demektir. Onun için cami sadece namaz kılma mekanı değildir. Aynı zamanda bilgi mekanıdır. Orada Rabbimizi, dinimizi öğreniriz. Sevgi mekanıdır, birbirimizi sevmeyi öğreniriz. Cami aynı zamanda istiklal ve bağımsızlığımızın semboli, simgesidir. Yeryüzünde camiyi, ezanı, mabedi, İstiklal Marşına yerleştirmiş başka bir millet yoktur. Onun için onlar bizim yüce değerlerimizdir. Cami tanımı değişecek diyoruz, onun içinde cami mimarisini de değiştirmemiz lazım. Camiyi sadece günde 5 vakit insanların gelip namaz kılıp terk ettiği bir mekan olmaktan çıkarıp gençleri kuşatan, çocuklarımızı içine alan, kadınlarımızı, ailelerimizi, eşlerimizi herkesi içine alan ve orada varlığımızın gayesini, insan olmamızın anlamını kazandığımız, değerlerimizi yücelten mabedler olarak devam etmesi en büyük temennimizdir.”
MABETLER YETİM BIRAKILMAMALI
Kale civarında cemaatsiz camilerin dikkatini çektiğini belirten Prof.Dr. Görmez, bu duruma formül bulunması gerektiğini vurguladı. Prof.Dr. Görmez, “İl Müftümüzle birlikte çalışalım. En azından Cuma günleri müminlerin secdelerine hasret kalmasın. Eğer bu şekilde devam edecekse. Türkiye’de çok ciddi bir sorun daha var. Şehirleşmelerle birlikte özellikle mabedlerin dağılımında ciddi sıkıntılarımız var” diye konuştu.
Vali Mehmet Ceylan ise konuşmasında, camilerin Müslümanların birlikte oldukları, biraraya geldikleri, toplandıkları gerçekten önemli bir görevi ifa eden ibadethaneler, evler olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, Vali Mehmet Ceylan, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç ve İl Müftüsü Yakup Öztürk, caminin açılışını birlikte yaptı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, açılışını yaptığı camide cuma namazını da kıldırdı.