SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Nagehan Talat Arslan'ın editörlüğünü yaptığı 'Başkanlık Sistemi ve Türkiye' adlı kitap piyasaya çıktı. Başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistemin ele alındığı kitapta, ülke için kurumsal siyasi istikrarın önemine değinildi.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinin siyasal sistemlerinin analiz edildiği Prof.Dr. Nagehan Talat Arslan'ın bu çalışmasında ülkemizin içinde bulunduğu yasama, yürütme, yargı erklerinin ilişkileri ve yaşanan sorunlara çözüm önerileri yer alıyor. Parlamenter sistemin olumlu, olumsuz yönleri ile sistemin geleceği ile ilgili öneriler bulunuyor. Kitapta Başkanlık Sistemi ve Türkiye ana teması çerçevesinde önce başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem ele alınırken, sonrasında ise seçim sistemleri, demokrasi, özerklik ve yerelleşme üçgeninde mahalli idareler konusuna değiniliyor. Alanında Türkiye'deki örneklerinden en önemlisi olan kitapta Türkiye'nin 7 farklı üniversitesinde görev yapan akademisyenlerin çalışmaları yer alıyor. "KURUMSALLAŞMA KÜLTÜRDÜR'

Kitap hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof.Dr. Nagehan Talat Arslan, halkın iradesinin kurumsallaşamamasının her fırsatta ona müdahale imkanına zemin hazırladığını, bunun da zayıf düşen vücudun hastalanmasına benzediğini söyledi. İktidarın kurumsallaşmasının günlük politikalardan bağımsız bir süreç olduğunun altını çizen Arslan, bunun Türk devlet geleneğinde daha çok teamüllere dayalı olarak gerçekleştiğini belirtti. Demokrasinin örgütlü toplum anlamına geldiğini ifade eden Arslan, "Demokrasi sadece siyasi iktidarın halkın iradesine dayanması değil yönetimi sürecinin her aşamasında iktidarın kurumsallaşma demektir. Kurumsallaşma bir kültürdür. Kurumsallaşma yazılı kuralların yanında çoğu zaman teamüllere dayanır ve asla taviz verilmemelidir. Kurumsal siyasal istikrar kavramı ekonomik istikrar, toplumsal istikrar, hukuki istikrar, bürokratik istikrar ve bunları işler hale getirecek siyasal istikrar kavramlarının bütünüdür." diye konuştu. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Toplumsal meselelerin çözümünde kurumsallık olmadığı zaman biçimsel düzenlemelerin kafi gelmediğine dikkat çeken Prof.Dr. Arslan, ülkemizde son on yılda siyasal istikrarın gerçekleştiğini, ama kurumsallaşmanın tam olarak sağlanamadığını belirtti. Kurumsal siyasal istikrarın gerçekleşmemesinin her kriz döneminde farklı şekillerde sorunlar oluşturduğunu vurgulayan Arslan, çok partili siyasi hayata geçişle birlikte her cumhurbaşkanlığı seçiminin siyasi krizlere neden olduğunu, gelişmiş ülkelerde benzer sorunların yaşanmamasının ise kurumsallaşmadan kaynaklandığını anlattı. Cumhurbaşkanlığı makamının sivilleşmesi sürecinde de çok büyük sıkıntılar yaşandığını ve ilk sivil Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal'ın sadece 3 yıl görev yapabildiğini hatırlatan Arslan, "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sivilleşen makamın demokratikleşmesini de sağlamıştır. Halkın iradesinin ilk defa Cumhurbaşkanının belirleyecek olması kurumsal siyasal istikrar için önemli bir adımdır." diye konuştu

Son günlerde devletin temel kurumları arasında kurumsal istikrarı zedeleyen gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Prof.Dr. Arslan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yürütmenin konumu, cumhurbaşkanından beklentilerin hepsinin ülkemizde kurumsal siyasal istikrarın şahıslara bağlı olmaktan arındırılamamasının bir sonucu olduğunu dile getirdi. 'İSTİKRAR SAĞLANMALI'

Prof.Dr. Arslan, Türkiye'de yaşanan bugünkü sorunların aksine Amerika, İngiltere,Japonya, Çin, Rusya, Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerinin taviz vermedikleri tek hususun kurumsal siyasal istikrar olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin en mühim meselesinin çözüm önerilerinin bu eserde toplandığını belirten Prof.Dr.Arslan, kitabın özellikle siyaset, hukuk, yönetim konularında çalışma yapan lisans ve lisansüstü öğrencilerine, siyasetin her kademesindeki görevlilere yol gösterici bir nitelikte olduğunu dile getirdi. Kitapta hem sahadan hem de akademik alandan çok başarılı çalışmalar yer alıyor. Türkiye'nin bir dünya devleti olma hedefi doğrultusunda kitabın ana teması olan kurumsal siyasal istikrarın mutlaka sağlanması hususu üzerinde duruluyor.