FRANSA'nın başkenti Paris'te geçen yıl öldürülen PKK'lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ile Leyla Şaylemez, ölümlerinin birinci yılında Tunceli'de, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ın katıldığı bir törenle anıldı.
Tunceli BDP il örgütü ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla düzenlenen anma töreninde toplanan yaklaşık 2 bin kişi, Paris'te suikast sonucu öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ile Leyla Şaylemez ile Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşıyarak yürüyüşe geçti. Kalabalık grup, Seyit Rıza Parkı'na kadar slogan atarak, yürüdü. Burada toplanan kalabalığa konuşan Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, buna benzer katliamları çok iyi tanıdıklarını belirterek, "Biz bu katliamları çok iyi tanıyoruz. Dersim 38'den tanıyoruz, Roboski'de katledilen 34 çocuğumuzdan tanıyoruz. Paris'te katledilen üç devrimci kadından tanıyoruz ve biz biliyoruz ki; bu katliamların hesabını sormadıkça, tarih tekerrür edecek. İşte onun için buradayız. Buradan haykırıyoruz, 7'den 70'e, biz katilleri tanıyoruz. Bunların açığa çıkarılması için her gün, her yerde haykıracağız, kavgaları kavgamız olacak, yaşam mücadelemiz olacak" dedi
BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak da yaptığı konuşmada, "Hepimizin yüzünde bir keder, bir acı var, bugün matemdeyiz, yastayız. Bu gün Sakine yoldaşımızın şahsında Kürdistan devrimcilerinin, Dersim'in şehitlerinin yasını tutuyoruz. Ama şunu da şok iyi biliyoruz ki, Sakine eylemdi, Sakine direnişti, Sakine kabına sığmayan yiğit, bir devrimciydi. Bu katliamla aslında çok büyük mesajlar vermek istediler Kürt hareketine, Dersim'e, kadınlara, direnenlere, büyük bir darbe vurmak istediler. Sakine'nin şahsında biriktirdiğimiz direniş değerlerine bir darbe vurmak istediler. Acımız çok büyük, kaybımız çok büyük. Asla ve asla bir yıl değil, bin yıl da geçse, bu katliamın yarattığı öfkeyi, acıyı asla unutmayacağız. Bu katliamı, bu cinayeti işleyenler, kadınların özgürlük mücadelesini ortadan kaldırmak istediler. Sakine'nin şahsında Kürt kadın hareketine büyük bir darbe vurmak istediler. Bizler de bu katillere en büyük yanıtı kadın örgütünü büyüterek verebiliriz" diye konuştu.
Sakine, Fidan ve Leyla cinayetinin arkasında Türkiye emniyeti ile istihbaratının olduğunu ileri süren Kışanak, şunları söyledi:
"AKP hükümeti, 'askeri vesayetle uğraşıyorum, derin devletle uğraşıyorum, paralel devletle uğraşıyorum' diye her gün onlarca cümle kuruyor. Ama onların hiçbiri Paris cinayeti aydınlatılmadan inandırıcı olamayacak. Biz biliyoruz Paris'teki cinayeti işleyenlerin arkasında Türkiye emniyetinin, istihbaratı ve yurt dışındaki çete örgütlenmesi var. MİT de bunu çok iyi biliyor. Dosyaları da hazır Başbakan'ın önünde. Eğer parallel devletle hesaplaştığını söyleyen bir Başbakan varsa, çıkarır bu raporları hem Fransa'daki yargıya teslim eder, hem de Türkiye kamuoyuna açıklar. Ömer Güney denilen katilin kimlerle bağlantı kurduğu, kimlerle görüştüğü, dernek üyelerinin listesini kimlere gönderdiği, Ankara'ya geldiğinde kimlerle götüştüğünü, Türkiye Başbakanı hepsini biliyor. Eğer bunları bilmiyorsa o zaman o koltukta oturmasın. Biz şunu çok iyi biliyoruz, o bunları çok iyi biliyor. Dosyalar hazırlandı, istihbarat bilgileri önüne gitti. Paris'te birileri hakkında, kimin ne yaptığını çok iyi biliyorlar. Ama eğer mağdur olan, mazlum olan, katledilen Kürtlerse, kimsenin buna itirazı yok. Ne MİT'in paralel devlitin yaptığına itirazı var, ne paralel devletin MİT'in yaptığına itirazı var. O zaman Kürtler'e düşen bir tek şey var, madem siz bu kadar kavgalı olduğunuz zaman karda bile birbirinizin ayıbını örtüyorsunuz, birbirinizin suçlarını gizliyorsunuz, Kürtler'e karşı işlenen katliamları meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz, o zaman biz de sizin karşınızda yek vücut olacağız." Yapılan konuşmaların ardından grup, olaysız bir şekilde dağıldı.