Özgür ALTUNCU-Taner YENER/İSTANBUL,() Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ( MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen Milli İrade ve Küresel Sermaye konulu toplantıya katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 28 Şubat darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, " 28 Şubat'ı sadece 'Post modern darbe' diyerek diye hafifletmemek lazım. Bal gibi darbedir. Çok iyi bir darbedir. 12 Eylül'den de, 27 Mayıs'tan da daha başarılı bir darbedir " dedi.

MİLLETLE AYNI TELDEN ÇALMAYAN CUMHURBAŞKANI OLAMAZ
27 Nisan'da Ak Parti'nin neredeyse bir boğulma davasıyla karşı karşıya geldiğini söyleyen Kurtulmuş bundan sonra Cumhurbaşkanını halkın seçeceğini söyledi. Kurtulmuş, "Milletle aynı telden çalmayan hiç bir kimsenin, bu ülkede bundan sonra Cumhurbaşkanı olma imkan ve ihtimali kalmamıştır "diye konuştu.

28 ŞUBAT EN BAŞARILI DARBEDİR
Kurtulmuş , "Demokratik meşruiyet, halkın vermiş olduğu kutsal bir emanettir. Onu kimseyle paylaşamazsınız "dedi. Türkiye'de meşruiyetin geçmişte dönemlerde paylaşıldığını söyleyen Kurtulmuş, "Meşruiyeti paylaşmayanlara karşı operasyonlar yapıldı. Rahmetli Ecevit'i bir işadamları derneğinin gazetelere ilanlar vererek düşürdüğünü biliyoruz. 28 Şubat kaos lobisinin nasıl meşru bir iktidarı işbaşından uzaklaştırdığını biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz; 28 Şubat'ta bunlar olurken, bazıları elini ovuştururken, 'acaba sıra bize de gelir mi' diye milletten yeterli oy almadıkları halde sıra bekleyenlerin, '28 Şubat bin yıl sürse de biz bunu yapacağız' diyenlerin nasıl demokratik meşruiyetini seçkinleriyle paylaştıkları gördük. 28 Şubat'ı sadece 'Post modern darbe' diyerek diye hafifletmemek lazım. Bal gibi darbedir. Çok iyi bir darbedir. 12 Eylül'den de, 27 Mayıs'tan da daha başarılı bir darbedir " diye konuştu.

CEMAATLER SİYASİ PARTİ GİBİ DARANAMAZ..
Ak Parti'nin hiç bir dini cemaati rakibi olarak görmediğini söyleyen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Herhangi bir dini cemaat, ya da herhangi bir sivil toplum kuruluşu, biz biriyle yarışan iki tane rakip kuruluş değiliz. Siyasi parti olarak bizim programımız belli. Kapımız toplumun bütün kesimlerine açık. Türk siyasi tarihinde siyasi partilerle cemaatler arasında bir tartışma ilk defa yaşanıyor değil. Cemaat nedir ? Biz yeni Müslüman olmadık.1100 senedir Müslüman olan bir milletiz. Cemaatler dünyada insanları pislikten uzaklaştırarak, Allah'a yakınlaştıran oluşumlardır. Manevi olgunlukları sağlamanın bir aracıdır. Böyle olduğu sürece, biz tüm cemaatlerin önünü açarız.Demokrasinin gereği budur. Herhangi bir cemaat, bir siyasi parti gibi davranırsa buna müsaade edilemez. Siyasi parti cemaat gibi davranırsa, o da yanlış yapmış olur. Onu da millet görür, gereğini yapar" ifadelerini kullandı.

DİNLESİNLER, MÜHİM OLAN ALLAH'IN GÜCÜNE GİDİCEK ŞEYLER YAPMAMAK
Bundan sonra da hükümeti hedef alan bazı gelişmeler olabileceğini söyleyen Kurtulmuş, "Bir sürü işler olabilir. İnanın ki bunlara hiç kafamızı takmıyoruz. Yapılan bir sürü kanunsuz iş. Diyorlar ki bu tele kulak operasyonu. Bu tele kulak falan değil olsa olsa koca kulak operasyonu olabilir. Beni dinlemişler, eşimi dinlemişler, 15 yaşındaki çocuğumu dinlemişler. Bize selam veren insanları dinlemişler. Dinlesinler. Orada duyacakları başka bir şey yok. Hedeften başka bir şey duyamazlar. Bizim her söylediğimiz sözü yazan, her attığımız adımı yazan melekler var. Mühim olan Allah'ın gücüne gidecek şeyler yapmamaktır" diye konuştu.

SİZDEN KÖTÜSÜ YOK...
Son olarak hükümeti hedef alan operasyonların nedenlerini değerlendiren Numan Kurtulmuş, "Durduk yerde bunlar niye oluyor ? Cevabı çok basit : Eğer AB terbiye salonda beklemeye hazırsanız, sizden iyisi yok. Derseniz ki 'yeter'. AB bize çifte standart uyguluyorsa biz kendi yolumuza devam ederiz.Siz dünyanın egemenleri karşısında boğun eğerseniz, hiç bir problem yok.Siz ne zaman one minute derseniz, Dünya 5'den büyük derseniz sizden kötüsü yok" dedi.

BEDELLİ ASKERLİKLE İLGİLİ BİR TAKIM ÇALIŞMALAR VAR
Konuşmasının ardından genç işadamlarının sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş bir kez daha bedelli askerlik sorularıyla karşılaştı. " Bedelli askerlik meselesenin sözcüsü gibi oldum" diyen Kurtulmuş soruyu şöyle cevapladı: Asıl olan Türkiye'de askerlik sisteminin değişmesidir. Artık piyadeye dayalı ordular değil, yüksek teknolojileri kullanabilen, savunma kabiliyeti güçlü uzman orduların daha önemli olduğunu görüyoruz. Daha kısa bir hala getirilebilir. Bütün memleket evlatlarının katılacağı zorunlu askerlik kısmı kısa hale getirilebilir. Bir seferlik, son defaya ait olmak üzere birikenleri bedelli askerlik yapması düşünülebilir. Benim söylediğim budur. Bu konuda karar verecek olan TSK'nın ihtiyaçları. Milli Savunma Bakanlığı, bu konuyla ilgili siyasi iradeye gerekli çalışmaları hazırlayacak. Bildiğim kadarıyla bir takım çalışmalar var. Ama sonuçta ben bir siyasetçi olarak toplumda var olan bu talebi dile getiriyorum. Ama karar alma noktasında TSK'nın ihtiyaçları ve Milli Savunma Bakanlığının bu konuda vereceği raporlar önemlidir.

KIBRIS SORUNUN ÇÖZÜMÜ
Kıbrıs'ta çözüm süreciyle ilgili bir soruya da yanıt veren Kurtulmuş, "Kıbrıs görüşmeleri devam ediyor. Türkiye başından itibaren oradaki tavrını net olarak ortaya koymuştur. Çözümden yana olmuştur. Ama oradaki Türk halkının garantörü olduğunu ne unutuyor, ne de unutturuyor. Kıbrıs Türk halkının aleyhine olacak hiç bir adımın atılması mümkün değil. Biz orada Kuzey Kıbrıs'taki Türk halkının varlığını garanti altına alacak, İnşallah hayırlı bir sonuç ortaya çıkar.Türkiye, 'çözüm olsun da ne olursa olsun' düşüncesinde asla olmayacaktır" diye konuştu.

HÜKÜMETİ, DEMOKRATİK ŞEKİLDE YIKANI SELAMLARIZ
Ak Parti hükümetini yıpratmaya dönük yeni girişimler bekleyip beklemediğine yönelik bir soruya da yanıtlayan Kurtulmuş, "Bir takım karanlık odakların sahipleri hangi tertipleri yapıyorlar, bilmek mümkün değil. Toplumsal hareketliliklerin gündeme geleceği tarihler var. Türk devletinin yönetilemez hale getirilmesini arzu ediyorlar. Türkiye'nin Ukrayna benzeri bir sürece girmesini planlıyorlardı. Bütün mesele hükümetin kontrolü altında. Olaylar olmaz mı? Olabilir. Gezi olaylarında da gördük. Çok şükür Türkiye'de siyasal sorumluluk sahibi çevreler var. Gezi olayları sırasında MHP ve BDP, seçmenin sokaklara çıkmasını istediler ama olmadı. Türkiye'de Gezi olaylarından sonra Alevi kardeşlerimizin üzerinde bir senaryo gerçekleştirilmek istendi .O da tutmadı. Kitlesel olarak bir mahşeri vicdan sorumluluğunun yüksek olduğunu görebiliriz. Sabredin 2015'de sandık gelecek. Kim bu hükümeti beğenmiyorsa, demokratik yollardan hükümeti yıkmak, herkesin hakkıdır. Bütün legal muhalefet partilerine şunu söylüyorum;' Kim milletin helal oyuyla iktidara geliyorsa onu selamlarız" şeklinde konuştu..

KURUMLAR ÜZERİNDEN GÜÇ KAVGASI YAPILIYOR...
Siyasi olarak yargıya müdahale ettikleri yönündeki eleştirilere de yanıt veren Ak Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş sözlerini şöyle tamamladı: Bu söyleyenler aslında hakimler Cumhuriyeti istiyorlar. Ne dediler, 367 meselesi nasıl çıktı? İki tane hakim böyle istedi bu oldu. Yasama, yürütme, yargı hepsi milletin kontrolü altında olacak. Milyonlarca insan oy verecek, 11 tane insan o partinin kaderini bekleyecek. Var mı böyle bir şey. HSYK daha demokratik hale getirildi. Ama bunlar yetmez. Bunların üzerinde bir şekilde milletin denetlemesi olmayacak. Bunların değişeceğini umut ediyoruz. Türkiye bu sürece girmiştir. Demokrasiyi kendi işimize yaradığı kadar mı istiyoruz? İleri bir demokratik yapının oluşmasını mı istiyoruz ? Askeri vesayetin sonlandırılması yetmez, aynı şekilde yargı devleti de olmayacak, polis devleti de olmayacak. Devlet dediğiniz şeyin bir tane sahibi olur, o da millettir. Bunlar eski devletin alışkanlıkları. Kurumlar üzerinden güç kavgası yapılıyor. Bu memlekette Cumhurbaşkanı, başbakan da köşe başındaki memur kardeşimiz de hepsi milletin hizmetkârıdır. Hiç kimse milletin efendisi değildir.

TY(FOTOĞRAF)