VAN'ın Gürpınar İlçesi'ne bağlı Yalınca Köyü'nün kardan günlerdir yolu kapalı olan Çalık Mezrası'ndan hastaneye götürülemeyince hayatını kaybeden 1.5 yaşındaki Muharrem Taş'ın cenazesinin çuval içinde sırtta taşınması görüntüleri geniş yankı uyandırdı. 'Sağlık skandalı' olarak değerlendirilen olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılırken, oğulları Muharrem'in ölümüyle yıkılan Halise ve Abdulvahap Taş çifti de taziyeleri kabul ederken yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı.
Doğan Haber Ajansı'nın çarpıcı görüntülerle ortaya çıkardığı sağlık skandalı 1 Şubat günü meydana geldi. Terör nedeniyle yıllar önce boşaltılan Yalınca Köyü'nün Çalık Mezrası halkı, köye dönüş projesi kapsamında bir kaç yıl önce yerleştikleri Van'dan mezradaki evlerine dönüş yaptı. Ailelerin büyük bölümü yazları mezrada kalıp kış mevsimini Van'da geçirirken, Taş Ailesi de bir kaç aileyle birlikte yaz kış mezrada oturmayı tercih etti.
MUHARREM HASTALANDI
Bu yıl bir kez kardan kapanan yolu açılan Çalık Mezrası'nın, iki hafta önce şiddetli kar yağışının ardından çevreyle ulaşımı tamamen kesildi. Mezrada mahsur kalan bir iki aileden Halise ve Abdulvahap Taş çiftinin hastalanan çocukları 1.5 yaşındaki Muharrem hastalandı. Yolun kardan kapalı olması nedeniyle ailesinin doktora götüremediği Muharrem'in durumu 1 Şubat akşamı kötüleşti. Bölgede yoğun tipi vardı, göz gözü görmüyordu.
Ne yapacaklarını şaşıran Halise ve Abdulvahap Taş çifti, telefonla en yakındaki Yalınca Jandarma Karakolu’nu arayıp yardım istedi. Karakoldaki görevliler sağlık ekibi gönderilmesi için 112 Acil Servis'e, yolun açılması için de İl Özel İdaresi yetkililerine durumu iletti. Ancak kardan kapalı yol açılamadı, paletli araç ya da hava ambulansı da gitmeyince Muharrem aynı gece saat 02.00'de yaşamını yitirdi.
Van'daki yakınları telefonla ölüm haberini alınca hemen yola çıktı. Sabah saatlerinde Gürpınar'a 80 kilometre uzaklıktaki Yalınca Köyü'ne gelen yakınlarından bazıları, köyden 16 kilometre uzaklıktaki Çalık Mezrası'na karda bata çıka yürüyerek 4 saatte ulaştı. Muharrem'in cenazesi çuvala konulup, yakınlarının sırtında yine karda bata çıka Yalınca Köyü'ne getirildi, oradan da araçla Van'a ulaştırıldı. Yapılan otopsinin ardından Muharrem'in cenazesini teslim alan ailesi ve yakınları onu Şabaniye Mezarlığı'nda toprağa verdi.
ZATÜRREDEN ÖLMÜŞ
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan otopside, minik Muharrem'in zatürreden öldüğü saptandı.
Yetkililer minik çocuğun ölüm nedeninin Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderilen örneklerin incelenmesinin ardından kesinleşeceğini söyledi.
AİLE TAZİYELERİ KABUL EDİYOR
Oğulları Muharrem'in cenazesini Van'a getirip toprağa veren Halise ve Abdulvahap Taş çifti, Şabaniye Mahallesi'de oturan kardeşinin evinde taziyeleri kabul ediyor. Minik Muharremle birlikte 5 çocuğu olan ve köyde hayvancılık yaptığını söyleyen Abdulvahap Taş ve eşi Halise, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı.
Gereken yerleri arayıp yardım istediklerini, ancak oğlu Muharrem'in sağlık skandalına kurban gittiğini söyleyen Abdulvahap Taş, bu ihmalin sorumlularından şikayetçi olduğunu söyledi. Abdulvahap Taş, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Çocuğum hastalandığında akşam karakolu arayarak yardım istedik. Ardından da gelecek umuduyla saatlerce bekleyeme başladık. Gece saat 02.00 sıralarında çocuğumu kaybettim. Yine kimse gelmedi. Ben de Van'daki kardeşime ve yakınlarıma ulaştım. Onlar geldiler. Biz cenazemizi yine kendimiz sırtımızda taşıyarak getirmeye çalıştık. Zorlu yolculukta cenazeyi sırttan sırta değiştirerek ancak getirebildik. Bizim yüreğimiz yandı. İnşallah başkaları bu acıyı yaşamaz."
Hıçkırıklara boğulan anne Halise Taş da "Yüreğin yanıyor. Allah hiç bir anneye böyle acı göstermesin" diyebildi.
ABLA HEMŞİRE OLMAK İSTİYOR
Eğitimine devam edebilmek için Van'daki amcası Abdurrahman Taş'ın evinde kalan 13 yaşındaki Remziye ise kardeşi Muharrem'in ölümünün şokunu yaşıyor. Remziye, hiç bir çocuğun ölmemesi için okuyup hemşire olmak istediğini belirterek "Kardeşimin ölümü hepimizi büyük bir acıya boğdu. Devlet zorluklar için vardır. Biz aradık, kimse bizimle ilgilenmedi. Sadece bizim değil, dünyada hiç kimsenin böyle acılar yaşamasını istemiyoruz. Ben okuyup hemşire olmak istiyorum. Bize el uzatan olmadı. Ama ben herkese el uzatacağım. Kimsenin çocuğunu bu şekilde ölmesini istemiyorum" diye konuştu.
MEZARLIKTA HÜZÜN
Minik Muharrem'in cenazesinin defnedildiği Şabaniye Mahallesi'ndeki mezarlıkta da hüzün vardı. Muharrem'in minik bedeninin toprağa gömüldüğü mezarlığı ziyaret eden amca Mehmet Ali Taş ile ortaokul öğrencisi olan ablası Remziye mezar başında dua okuyup gözyaşı döktü.
ÇİFTE SORUŞTURMU
Henüz 1.5 yaşındaki Muharrem'in ölümünde ihmal iddiaları üzerine hem Gürpınar Cumhuriyet Başsavcılığı, hem de Van Valiliği soruşturma açtı. Savcılık, Muharrem'in ailesinin telefonla yardım talebinde bulunduğu jandarma karakolunda yapılan işlemleri soruşturuyor.
Van Valisi Nezih Doğan da başlattıkları idare soruşturmayla ve olayın gelişmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Sağlık Müdürlüğü’nün elinde 15 tane paletli ambulansı var. Bunlar 7 ayrı ilçemizde görevlendirilmiş durumda. Gürpınar ilçemizde Van merkezden destekliyoruz. Dolayısıyla bir araç eksikliğimiz yok. Yine burada hava üssümüzde yeterli ölçüde helikopterimiz var. Daha önce de pek çok defa müdahale ettik. Yine Sağlık Bakanlığımıza ait hava ambulansımız var. Buna da ihtiyaç duyduğumuz her zaman müdahale ettik. Ancak burada kritik yanlışlık burada şöyle yapılıyor görebildiğimiz kadarı ile. Saat 18.36’da vatandaşlarımız ilgili karakola telefonla ulaştıktan sonra karakol hem 112 Acil Servisi hem de İl Özel İdaresi'nin oradaki yolları açmakla görevli birimine ulaşıyor ve durumu intikal ettiriyorlar. İl Özel İdaresi de araçları karayolları biraz da tipili bir gün. Müdahaleye başlıyorlar yolu açmak için. Mesafenin fazlalığı ve şartlar nedeniyle istenen başarı elde edilemiyor. 112’deki arkadaşlarımız kendilerine gelen ihbarı teyit etmeye çalışıyorlar. Gelen ihbarın hangi nitelikteki sağlık müdahalesini gerektirdiğini araştırmak için teyit etmeye çalışıyorlar. Ancak, ulaşamıyorlar. Yıllık bizim 112 çağrı merkezine 4 milyon 300 bin çağrı geliyor. 49 bini ancak gerçek çıkıyor. Ortalama yüzde 1.5 oranı doğru. 1 Şubat günü bizim 112 acil servisine gelen çağrı sayısı 15 bin 348. Ancak bunlardan 141’i gerçek. Arkadaşlar bu nedenle teyit etmeden harekete geçmiyorlar ve orada hata ediyorlar. Hata yapana kadar Sağlık Müdürlüğü’ne haber verip devletin diğer imkanlarını harekete geçirmesi gerekirdi. Biz de bu hata nedeniyle soruşturma başlattık. 112 ve il özel idaredeki personelle ilgili hem de diğer güvenlikle ilgili personelle ilgili soruşturma başlattı. Mutlaka sorumlular tespit edilecektir. Hiçbir şekilde devletin buradaki yanlışlığının telafisi mümkün değildir. Bizim bundan sonra çok daha dikkatli davranmamız elimizdeki imkanları kullanmamız gerekir."