GAZETECİ yazar Orhan Miroğlu, 'Kimlik krizi ve kültürel değişim' konulu toplantıda "Dağa çıkmanın gerekçesi kalmadı. Artık anneler cesurca çıkıp 'Çocuklarımızı savaşa sokmayın' diyor. Artık onurlu bir tarafı kalmadı. Şimdi dağ yolundan önce denenmesi gereken şeyler var. 1 parti var, 2.5 milyon alıyor. Belediyeleri Kürtler yönetiyor" dedi.
Vuslat Platformu'nun Bolu Abant Tabiat Parkı'nda bulunan Abant Palace Otel'de düzenlediği 'Kimlik krizi ve kültürel değişim' konulu toplantının ikinci gününde 'İslam tarihinde ve günümüz Türkiyesi'nde kimlik ve kültür' konusu tartışıldı. Oturum başkanlığını yazar Mehmet Sılay'ın yaptığı toplantıya katılan gazeteci, akademisyen ve yazarlar görüşlerini aktardı. muhabirinin sorularını cevaplayan Orhan Miroğlu, Türkiye'de bir mezhep çatışması çağrışımı yapıldığını ifade ederken şöyle dedi:
"Şu an bir mezhep çatışması çağrışımı yapılıyor Türkiye'de. Alevi meselesinde bir siyasi statü ya da Türkiye'yi zorlayacak bir talebi de yok. Tüm mesele gelip cemevleri ve bunların statüsüne dayanıyor. Kürt kimliğinde de aynı problemi yaşadık. Bu da inkar meselesinin bitmesi ve hakkının teslim edilmesi meselesiydi, bir toprak meselesi değildi. İç içe geçmiş büyük bir nüfus var, Türklerle Kürtler arasında evlilikler var. Cemevlerinin statü olarak kabul edilmesinin çok mütevazı bir istek olarak görüyorum. Türkiye bir takım korkularını aşamıyor hala. Sünni kesimde böyle bir şey ayrışmaya yol açar gibi inanç var. Kürt meselesinde de aynı inanca sahiptik. Kürtler eğer kimliksel talepleri kabul edilirse bu ülke bölünür denildi ama kabul edildi. Son 10 yılda Kürt kimliği konusunda çok önemli adımlar atıldı. Bu ülke bölünmedi ve birbirimizi daha fazla tanıma daha fazla hissettik ve hep birlikte bir mutluluğu yaşıyoruz."
Gençlerin dağa çıkması konusunda herkesin suçlu olduğunu ifade eden Miroğlu, şöyle konuştu:
"PKK sadece Kürt aydınlarının sorunu değil. Artık akademisyenler tarafından da ele alınması gereken bir örgüt. Kendimizi sanki bir görev bölümü yapmış gibi hissediyoruz. PKK ile ilgili yorumlar ve mülakatlar bize ait, Türk aydınları başka işlerle meşgul. Böyle olmamalı, PKK Türkiye'de bir örgüttür sonuçta. Kuruluş temelleri Ankara Çubuk'ta atılmış bir örgüttür. PKK'nın bir takım açmazları ve savaştaki ısrarı yüzünden meydana gelen olayları Türkiye'de ki aydınlarda yorumlayabilmeli. 15-16 yaşındaki çocukların dağa çıkmasını yorumlarken bu ortamı devletin bir vebali, devletin bir günahı gibi ele almamak lazım. Kürt sivil toplumunun da burada bir kusuru var. 16 yaşında çocuklar dağa çıkıyorsa bu hepimizin vebali sadece PKK'nın kabahati değil. O ortamı ortadan kaldırmak için demek ki vazifelerimizi yerine getirememişiz. 15-16 yaşındaki çocukların geri dönmesiyle halledilecek bir sorun da değil. Geçen hafta Dicle Üniversitesi'ndeydim ve bunun gibi üniversitelerde üstelik 15-16 yaşında olmayan ve çok iyi bölümlerde okuyan gençler dağa çıkıyorlar, neden peki? Bunu sorgulamak lazım. Bir kimliği özgürleştirmenin yolu savaşmak mıdır? Bunu herkesin tartışması gerekiyor."
"PKK, 'İÇ DÜŞMAN' YARATIYOR"
Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde Hüda-Par ilçe başkanının PKK tarafından kaçırılmasının çok tehlikeli ve riskli olduğunu vurgulayan Gazeteci yazar Orhan Miroğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi orada Hüda-Par ile PKK çatışmalar oluyor. Çok vahim şeyler vardı. İlçe başkanı kaçırıldı. Mardin'de seçimlerde Hüda-Par'a yardım ettiği gerekçesiyle bir insan hayatını kaybetti. Bu çok tehlikeli ve riskli bir şey. Buna dikkat çekmek istiyorum. Geçmişte PKK ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda 2 bin kişi hayatını kaybetti. Bu sefer bu çatışma burada da kalmaz ve daha da büyür. Pevlet PKK ile savaşmaktan vazgeçmişse ve savaş arzusu yoksa eğer PKK neden bir iç düşman yaratarak bu savaşı sürdürmenin derdinde. Bu PKK'ya da bir şey kazandırmaz. Radikal islami bir grupla seküler liberal bir Kürt grupla arasında yaşanan bir çatışma olarak dünyaya sunulmaya çok müsait. Ortadoğu'daki bu kriz döneminde Kürtlerle Müslümanlar'ın çatışması gibi anlaşılabilecek yeni bir siyasi çatışmanın başındayız. Bunu hepimiz hissetmeliyiz."
"DAĞA ÇIKMANIN GEREKÇESİ KALMADI"
Miroğlu, geçmişte Diyarbakır Cezaevi'nden çıkan gençlerin çoğunun Bekaa Vadisi'ne gittiğini, Türkiye'nin bir gerçeği ve bu gerçeğin farkına yıllar sonra vardığını anlatırken, "Geleceğe yönelik bir umut yoktu. İnkar devam ediyordu, köyler yakılıp- yıkılıyordu. Şimdi dağ yolundan önce denenmesi gereken şeyler var. Bir parti var, 2.5 milyon alıyor. Belediyeleri Kürtler yönetiyor. Dağa çıkmanın gerekçesi kalmadı. Artık anneler cesurca çıkıp 'Çocuklarımızı savaşa sokmayın' diyor. Artık savaşın onurlu bir tarafı kalmadı" diye konuştu.

MY,TB(MÇ/İD) (FOTOĞRAFLI)