MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural, seçim çalışmalarına destek vermek için geldiği İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde parti binasında düzenlediği basın toplantısında yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yönelik tapeleri dinletti. Vural, "Başbakan’a bakın KJ (TV’de akar yazı) operatörü, ihale ayarlayıcı, alafranga tuvalet bidecisi, imarcı. Dünya liderine bakın, nelerle uğraşıyormuş” dedi.
MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin Gaziemir İlçe Başkanlığı’nda partililerin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, hükümete yönelik yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ortaya koyan tapeleri, IPad’inden dinletti. Vural, 11 yıldır Türkiye’de bölücü ve rüşvetçi çetenin işbaşında olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
“Oy veren vatandaşların temiz oylarının harama karıştırmaması gerekiyor. 11 yıldır kurdukları saadet zinciri deşifre edildikçe bu ülkeyi yöneten zihniyet milli iradeye sahip çıkmamıştır. Başbakan birleşik kaplar düzeneği oluşturmuştur. Bir tarafta bölücü zihniyet, diğer tarafta rüşvetçi zihniyet ve paralel çete oluşturduğu yapılanma meydana getirmiştir. Maalesef hukukun yok sayıldığı, milletin hakkının zayi edildiği rüşvetçi ve bölücü çete Türkiye’yi kıskaca almıştır. Türkiye bu kıskaç içinde hukukunu birliğini heba ediyor. Her gün tapeler yayınlanıyor. Başbakan’ın tüm korkusu bu harami düzeneğinin yıkılmasıdır. Bunların kurduğu soygun düzeneği şeytanın bile aklına getirmeyeceği bana bir soygundur. Hollywood senaristlerine yaz deseniz onların bile aklına böyle bir soygun yazısı gelemez. Paralel devlet iddialarını, paralel çetelerin üstünü örtmek için ortaya atıyorlar. Tehditlerinin arkasında yatan hukukun birliği üzerine kurulan soygun tuzağının bozulmasıdır. Milli irade ve menfaat kaygıları olmamıştır. Paralel devlet iddialarını ortaya atanlar paralel çetelerin üstünü örtmeye çalışıyor.”
“YOLSUZLUK HAVUZUNUN DELİNMESİNDEN KORKUYOR”
Oktay Vural, Başbakan’ın her konuşmasına “Ben gidersem siz de gidersiniz, yanarsınız” gibi tehdit ve şantajla başlayarak basın özgürlüğünü kontrol altına aldığını ileri sürerek,
“Recep Tayyip Erdoğan, bir gazeteye verdiği röportajda '3. köprü 3. havalimanı yapacak müteahhit firmaların demoralize olacak müteşebbis ruhları zedelenecek kaygısı var’ diyor. Tapeler ortaya koymaktadır ki kaygısı müteahhit değildir bu çeteyi yönetenlerin kendisi olduğunu ortaya çıkarmaktadır" dedi. Erdoğan'ın başkaları üzerinden kendi ayıplarını örtmeye çalıştığını ileri süren Vural, "İhale ve dev yolsuzluk havuzunun delinmesinden korkuyor. Havuz delinirse bütün kirli işler saçılır diye korkuyor. Bakanların asıl görevi de bu çeteyi yönetmek bu kirli paranın içinde siyasetin finansmanı vardır. Milletin hakkı hukuku vardır. İhale ve rüşvet çarkına çomak sokmayalım mı?”" diye konuştu.
SAVCILARA, POLİSLERE VE MEDYAYA ÇAĞRI
Seçimlerde İzmir’i almak için oy satın almak amacıyla dev bir fon oluşturduğunun iddia edildiğini kaydeden Vural, "Medya manipülasyonu ile çarpıtılıyor. Milli irade haram para iradesi için kullanılmıştır. Rıza Sarraf için kullanılmıştır. Milli irade yalanla yanıltılmıştır. TBMM’de şunu yaşıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan hukuku katlediyor, savcılar ayarlıyor, Erdoğan medyayı susturmak ve yönlendirmek istiyor sosyal medyayı kontrol altına almak istiyor. Erdoğan istibdat dönemi başlatmıştır. Baskı tehdit şantaj susturma hepimiz herkes tehdit altındadır" dedi.
Türkiye'yi haram çetesine bölücü çeteye teslim etmeyeceklerini anlatan Oktay Vural, "Kesin kararlıyız inandık. Bu hesap kesilecektir kimsenin kurtuluşu yoktur. Bürokratlar devleti yönetenler aklını başına alsın. Böyle bir hesaplaşma döneminde basının objektif olması gerekiyor, savcı ve mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olması gerekiyor. Bu konuda taraf olmayın" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ak Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Binali Yıldırım üzerinden eleştirilerini sürdürürken, "İzmirliler namuslu ve dürüst insanlardır. Yolsuzluk ve rüşvet çetesini yönetenlere iradeyi teslim etmez. Kendisine bu iddialar sorulduğunda 'Lüzumsuz işler’ diyen Yıldırım, hangi lüzumsuz işlerle uğraştıklarının cevabını İzmir’e vermek durumundadır. Biz de alandayız. Bu alanda dolaşanların milletin hak ve hukukuna uzanan eller konusunda hesap vermeli. İzmir ne yereldeki çetelere ne geneldeki çetelere teslim edilmeyecektir" dedi.
Oktay Vural, Ak Parti adayı Binali Yıldırım’dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:
“Bir medya grubunun bazı işadamları tarafından satın alınması için Başbakan’dan ‘toplantı yapın’ talimatı aldınız mı?
Başbakan’ın talimatı doğrultusunda 21 Ağustos 2013 işadamları İ.Ç. ve M.C. ile buluştunuz mu?
Bu buluşmada İ.Ç., M.C bu medya grubunu K. ve L. şirketleri tarafından satın alınması emrini verdiniz mi?
4 Ağustos 2013 tarihinde aynı grupla ikinci toplantı yaparak bu havuza hangi işadamının ne kadar para ödemesi gerektiğini tevdi ettiniz mi?
Bu medya grubu için işadamı M.Ö., M.C., C.K., N.Ö.’nün ellerini cebine atması gerektiğini söylediniz mi?
3 Ekim 2013 tarihinde bu oranları yüksek bulan N.Ö., Arap Türk ve Ziraat Bankası’ndan uzun vadeli düşük faizli kredi çekmesinde yardımcı oldunuz mu?
Parayı temin etmeleri için Arap Türk ve Ziraat Bankası üzerinden sahte satış ve kredi süreci organize edilirken bu konuda devreye girdiniz mi?
27 Eylül 2013 adı geçen işadamlarından söz konusu paranın teslim edilmesi için danışmanın Ö.F.K. adlı kişiye görevlendirdiniz mi?
17 Eylül 2013 tarihinde bu medya grubunun M.C., N.Ö. ve C.K.’yı görevlendirdiniz mi?
4 Eylül 2013 M.C.’ye bu paraları çok önemsenmemesi gerektiğini İstanbul- Ankara hızlı tren ve tünel ihalesinin kendilerine verilerek zararlarının kapatılacağını söylediniz mi?
Bazı işadamlarından yüzde 10 komisyon alarak ihale verdiğiniz iddiaları doğru mu?
M.C., H.Ö.’ ye ihalelerin bu işadamlarının istediği şekilde çıkacağı ve onlara verileceği sözünü verdiniz mi?
Bacanağınız Ulaştırma Bakanlığı’nda hangi işlere girdi, hangi işleri aldı hangi işleri koordine etti?”
“DÜNYA LİDERİNE BAKIN HELE”
MHP Grup Başkanvekili Vural, eleştirilerini tapeler üzerinden sürdürerek şöyle konuştu:
“Bu hesapların İzmirlilere verilmesi gerekir. Yıldırım bu ağır ithamların cevabını İzmirlilere vermek durumundadır. Biraz önce dinlettiğim tapeler konusunda atfedilen hususlar doğru değilse hodri meydan. İşadamları hakkında neden suç isnadı ve hakaretle ilgili dava açmıyorsunuz? Kalkın deyin ki bu iddialar doğru değildir dava açıyorum. Yeni Ulaştırma Bakanı bütün bu iddialar ortadayken sen ne yapıyorsun? Bunlarla ilgili bir soruşturma açtırdın mı? Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili tapeler ortada dolaşıyorken soruşturma açtınız mı? İzmir yolsuzluk ve rüşvet çetesinin hedefi haline gelmiştir. Bu belgelerin tapelerin hesabı sorulacaktır. İnterneti karartın, medyayı uzaktan kumanda ile yönetin bunun hesabı sorulacaktır. Bu hesabı MHP soracaktır. Başbakan, KJ (televizyonda akan yazı) operatörü olmuş. Sonraki aşamada kameramanlığa soyunacak sonra 'bu fotoğraflar neden böyle çekiliyor’ diye devam edecek. İhale ayarlayıcı, alafranga tuvalet bidecisi, imarcı dünya liderine bakın nelerle uğraşıyormuş. Tapeler şunu ortaya koyuyor ki anketler manipülasyon aracı olarak kullanılıyor. Gazetecilere baskı ve tehditle başka haberlerin verilmesi talimatı veriliyor. Bu yaşadıklarımız gördüklerimiz Türkiye’deki zihniyetin diktatörlüğe sıçrama tahtası olarak kullanılacak."