MERSİN Barosu Başkanı Avukat Alpay Antmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin meclis grup toplantısında, 'Mersin'de validen belediye başkanına, bütün partiler dinlenmiş ve kaydedilmiş' sözlerinin bir suç duyurusu niteliğini taşıdığını dile getirerek, sorumluların biran önce adalet önüne çıkartılarak hesap sorulması gerektiğini söyledi.
Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin meclis grup toplantısında Mersin'le ilgili olarak yapılan dinlemeyi değerlendirdi. Başbakan Erdoğan'ın kürsünden Mersin'in dinlendiğini ilan ettiğini belirten Antmen, "Sayın başbakan partisinin grup toplantısında bazı açıklamalar yapıyor. Bu açıklamaları da, aslında bizim 2013 yılının aralık ayında duyduğumuz ve Mersin olduğunu anlayabildiğimiz bir dinleme olayından bahsetti. Mersin ilinin, sayın valinin dahil, belediye başkanlarının, siyasi parti başkanlarının, bazı hakim ve savcıların dinlendiğini meclis kürsüsünden ilan ettiler. Şimdi burada iki şeye bakmak gerekiyor. Tabi bu, 17 Aralık sürecinden sonra cemaat ve siyasi iktidarın bir ayrışması, bir kavgasından sonra patlamış olan bir olay gibi gözükse de, ilk de 17 Aralık Soruşturmalarının üstünün kapanmaması gerekiyor. 2'ncisinde paralel devlet veya daha önceden bahsettiğimiz eş devlet veya derin devlet söylemlerinin son bulması gerekiyor" dedi.
Antmen, dinlemelerin yasa ile hükme bağlandığına dikkat çekerek, "Fakat bu Mersin dinlemeleri özelinde, CMK 135'ci maddesi dinlemelerin nasıl yapılabileceğini çok açık olarak hükme bağlamıştır. Yasa, kuvvetli suç delili olacaktır diyor, yani bir suçun işlendiğine dair çok ciddi emareler olması gerekiyor. Ama bu da yetmiyor, başka bir delile de suçun ortaya çıkartılması imkansız olacak diyor. Bu 2 şartın varlığı halinde, mahkeme kararıyla kişiler dinlenebilir, bunlar kayıt altına alınabilir. Tabi bu kayıt altına alındığı zaman, öyle keyfe keder de devam etmiyor, belli periyotlarla 3 aylık, 1 aylık dönemde bu karar tekrar tekrar kontrol ediliyor. Şimdi burada bir şeye bakmak lazım devletin valisi, siyasi iktidar veyahut muhalefettin siyasi parti il başkanları, ilçe başkanı belediye başkanları hangi atfı cürümle, yani hangi atılı suç nedeni ile dinleniyorlar? Hangi kuvvetli suç delileri var? Hangi başka deliler eksik kalıyor ki, sadece ve sadece dinleme ile suça ulaşılacak? Daha da acısı kimin üzerinden dinliyorlar? Mesela, sayın valinin ismi verilerek dinleme kararı alınamaz. Hiçbir hakim kuvvetli delil diyemez, en azından bunları bir araştırma ihtiyacı duyar. Bu izinler nasıl alınmış, kimler talep etmiş? Kim bu izni vermiş, kim bu izinlerin devamını karara bağlamış ve en önemli bu dinlemeler nerede? Bunlara bir bakmak gerekiyor. Sayın başbakanın meclis kürsüsünden söylediği bu söz, suç duyurusudur. Bu suç duyurusunun gereğinin yapılması gerekmektedir. Sorumlularının bir an önce tespit edilip adalet önüne hesap verilmeye çıkartılması gerekmektedir" diye konuştu.