AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'de terörün 28 yıllık maliyeti 1.2 trilyon dolardır" dedi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyarbakır'da 'Kent Ekonomileri Formu' toplantısına katıldı. Ak Parti Diyarbakır Milletvekilleri; Galip Ensarioğlu, Cuma İçten, Mine Lök Beyaz ile işadamları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin eski ve karanlık işlerinden kurtulduğunu, baskıdan en fazla payını alan iller arasında Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğunu söyledi. Bu durumun Güneydoğu'daki kalkınmayı geride bıraktığını söyleyen Kurtulmuş, 'Çözüm sürecini' anlattı.
Türkiye'de 11 yıldan bu yana siyasi reformların gerçekleştirildiğini anlatan Kurtulmuş, bir dönem Kürtçe'nin yasak olduğunu hatırlatarak, çözüm sürecinin devam edeceğini söyledi. Kurtulmuş, şöyle dedi:
"Türkiye'de terörün sona erdirilmesi, barışın sağlanmasındaki en önemli kararlığı, en önemli güç biz zati halkın kendisidir. Başta Güneydoğu Anadolu'muz olmak üzere Türkiye'de bütün halkımız barışın sağlanmasını istiyor. Bir daha çocuklarını kaybetmek istemiyor. Bir daha ekonomik olarak geri kalmak istemiyor. Çözüm; siyasi irade olarak ortada kuvvetli bir şekilde vardır. Bunu istemeyenler, şunu bilmek zorundadır; Çözüm sürecine mani olacak olanlar önce karşısında başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere halkımızı bulur. Halkımız bu iradeye sahip olduğu sürece bizler de siyasi irade olarak bu sürece devam edeceğiz. İnşallah bu ülkede herkesin eşit ve yurttaş olduğu bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Bu memlekette barışın sağlanmasıyla, bir daha dağlarda, ovalarda, şehirlerde kurşunların atılmaması, evlatlarımızın gerçekten bu ortamlarda kaybedilmemesi sağlandıkça Türkiye çok önemli şeyler kazanacaktır."
Kurtulmuş, geçen 28 yıl içerisinde Güneydoğu'da 30 bin kişinin öldüğünü, Fırat'ın doğusunda 10 bine yakın faili meçhul cinayet, olduğunu, işkence, köy yakmaları, adam kaçırmaları, insanlara karşı kullanılan şiddetlerden herkesin bilgisi olduğunu anlattı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bunları birçoğunuz yaşadınız, şahit oldunuz. Eski Türkiye'nin bu hallerinden inşallah Türkiye kurtulacak. Çözüm, barış oldukça, artık bir tek gencimiz, insanımızı bu kirli oyunda kaybetmeyeceğimiz gibi Türkiye 28 yıldır bu süreçte kaybetmiş olduğu maddi kayıpları da artık hiçbir şekilde karşılaşmayacaktır" dedi.
"TERÖRÜN TÜRKİYE'YE MALİYETİ 1.2 TRİLYON DOLAR"
Kurtulmuş, terörün Türkiye'de 28 yıldan bu yana devam ettiğini, bunun maliyetine ilişkin yaz aylarında araştırma yaptıklarını anlatıttı. Kurtulmuş şöyle dedi:
"Terörün turizme, savunma harcamalarına, ülke borçlanma faizlerini arttırmasına etkisi, büyük şehirlere göçün ortaya koyduğu ekonomik etkiyi, bütün bunları 20'ye yakın kalemi tek tek topladık. Dünya literatüründe de belki ilk sefer bu kadar güçlü bir çalışma oldu. Türkiye'de 28 yıldır işin maliyeti en az mütevazı hesaplamalarla söylüyorum. Bazılarını hesaplayamıyoruz. Elimizde maalesef bu veriler yok. Türkiye'de terörün 28 yıllık sürecin maliyeti 1.2 trilyon dolardır. Biraz için şöyle düşünün. Biz bu parayı, bu kirli oyuna harcamamış olsak Türkiye'de kaba bir hesap yapıldığı taktirde var olan her aileye bir ev, bir araba vermek mümkündü. Türkiye bu büyük maliyetle karşı karşıya kaldığı için ne yazık ki, Türkiye'de büyük ekonomik sorunlar oldu. Diyarbakır başta olmak üzere özellikle bölgede kalkınmışlık, işsizlik, yoksulluk meselesinin devam ettiğini görüyorsunuz. İnşallah Türkiye bundan sonra bir tek kör kuruşunu dahi bu kirli oyuna kaybetmeyecektir. Nasıl bir tek gencini dahi bu oyunu kaybetmeyecekse, bir tek kurşunu dahi kaybetmeyecektir. O zaman bir araya geliyoruz Türkiye'nin bütün imkanlarını nasıl daha ileriye doğru götürebiliriz. Bunun çalışmasını hep beraber yapıyoruz."
Kurtulmuş, 12 bin yıllık tarihi olan Diyarbakır'ın kişi başına düşen milli gelir ortalamasında en düşük illerimizden biri olmasını hak etmediğini vurgularken, 'Çözüm süreci' ile birlikte Türkiye'nin önemli, bir atılım yaptığını söyledi. Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Daha şimdiden yerli yatırımcılar değil, yabancı yatırımcılarda geliyorlar ve Doğu ve Güneydoğu'nun imkanlarından istifade etmek istiyorlar. Çeşitli vesilelerle yabancılarla yaptığımız toplantılarda milletin ilgisinin ciddi bir şekilde Doğu ve Güneydoğu'ya görüyoruz. Ama insanları ne kadar teşvik ederseniz edin. Ortam müsait değilse, kuracağı fabrikanın yapacağı yatırımdan geleceğe dair şüphesi varsa orada barut kokularından, silah seslerinden geçilmiyorsa insanlar oraya yatırım yapmazlar."