ERZURUM Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Şermin Zil, 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi' kapsamında 14 ilçede düzenlenen toplantılarda koruyucu aileyi anlatırken, 'koruyucu anne' oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi'nin ikinci aşaması olan 'Kadın ve Güçlenme' konusu merkez Aziziye ilçesindeki Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü'nde tanıtıldı. Proje tanıtımın toplantısına Aziziye Kaymakamı Zafer Öz, eşi Özlem Seven Öz, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Şermin Zil, kamu kurum müdürleri, çeşitli meslek gruplarından vatandaşlar ile kadınlar katıldı.
Erzurum'un 14 ilçesine giderek Toplum Kalkınmasında Gönül elçileri projesi hakkında bilgiler aktardığını vurgulayan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Şermin Zil, kadınlarla ilgili olmasına rağmen dinleyicilerin genelde erkek olduğunu belirtti. Toplantılarda koruyucu aileleri anlatırken bir eksiklik hissettiğini ifade eden evli ve 2'si erkek 3 çocuk annesi 48 yaşındaki Şermin Zil, kendisinin de 2 ay önce 6 yaşındaki bir çocuğu alarak koruyucu aile olduğunu açıkladı.
ÜÇ ARTI BİRİN GETİRDİĞİ MUTLULUK
Çalıştığı için koruyucu aile olmanın büyük bir sorumluluk gerektirdiğini anlatan Şermin Zil, eşi ve çocuklarının ısrarı sonucu koruyucu anne olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Çocuk şimdi bizimle birlikte yaşıyor. Unutmuş olduğumuz birçok duyguyu yeniden canlandırdı. Evde farklı bir hava oldu. O kurumlarda kalan çocuklar bizim çocuklarımız gibi şımarık değiller. Onu almaya karar verdiğimde 2 günlük deneme süresi istedim. Akşam yatarken 'İnşallah ağlar da bende almaktan vazgeçerim' dedim. Bunu bahane ederim derken baktım çocuk hiç ağlamadı. Sanki yıllardır bizimle yaşıyormuşçasına hiç sıkıntı yok. Diğer gece 'İnşallah altını ıslatır da bunu bahane ederek vazgeçerim' dedim. O da olmadı. Çocuk 'ortalığı döker' diye bekledim onu da yapmadı. 3 çocuk yetiştirdim. Meğer benim çocuklarım çok şımarık büyümüşler. Eteğimden hiç ayrılmıyor, sürekli 'anne anne' diyor. Çeşit çeşit oyuncak aldım ama oynamıyor. Psikoloğa gittim. Bana 'Önce size doysun ve güvensin. Doğal süreçte oyuncakla oynar' dedi. Şimdi çocuklarımın sayısına 'üç artı bir' diyorum. Çalışan bir kadın olmama rağmen bu çocuğun bana hiç sıkıntısı yok. Onun bana kondurduğu sıcacık bir öpücük günün bütün yorgunluğunu unutturuyor. Kendinizi denemenizi ve böyle bir şans vermenizi istiyorum. Çünkü biz koruyucu aile değil şanslı aileyiz."
Kaymakam Zafer Öz'ün eşi Özlem Seven Öz ise korumaya alınan çocukların sayısının proje başlamadan önce yüzde 7 civarında olduğunu, projenin başlamasından sonra ise yüzde 25'e kadar çıktığını bildirdi. Bu çocukları sevgi ve çocuk evlerine ya da koruyucu ailelerin yanlarına yerleştirilerek aile şefkati verildiğini belirten Öz "Çocuklarımızdan sonra 'Kadın ve güçlenme' konusunda örgün eğitim dışında kalmış olan kadınlarımız, genç kızlarımızı eğitim hayatına hazırlıyoruz" dedi.