EDİRNE'de, vatani görevini yaparken, kaza sonucu öldüğü açıklanan Jandarma Er Mahsum Yap'ın memleketi Tunceli'de protesto yürüyüşü düzenlendi. Turan Yap, oğlunun askerlik yaptığı birliğinde birçok zorluk ve olumsuzluklara maruz kaldığını, bunlara dayanamayıp firar ettiğini belirterek, "Oğlumu birliğine teslim ettikten 2 gün sonra bana oğlumun ölüm haberi geldi" dedi.
Edirne 54'ncü Mekanize Tugay Komutanlığı'nda vatani görevini yapan Tuncelili, Mahsum Yap'ın, 24 Kasım'da tugay içerisinde bir aracın çarpması sonucu öldüğü açıklanmıştı. Yap, 26 Kasım'da memleketi Tunceli'de de toprağa verilmişti. Bugün saat 12.00'da Tunceli'de Sanat Sokağı'nda toplanan yaklaşık 1000 kişi, Mahsum Yap'ın fotoğrafının bulunduğu büyük bir pankart ve ellerinde fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle yürüyüşe geçti. 'Katil devlet hesap verecek', 'Katiller bulunsun, hesap sorulsun', 'Mahsum Yap ölümsüzdür' diye slogan atan grup, alkışlar ile Cumhuriyet Meydanı'ndan sonra Seyit Rıza Meydanı'na geldi.
Grup adına konuşan Mahsum Yap'ın arkadaşı Musa Kulbak, ölümün şüpheli olduğu ve bu şüphelerin giderilmediğini belirterek, şöyle dedi:
"Mahsum Yap, arkadaşımızın nasıl öldüğü, yada öldürüldüğü konusunda şüpheler giderilmedikçe, sorumlular yargı önüne çıkarılmadıkça ve bu şüpheli ölümün ardındaki gerçekler ortaya çıkarılmadıkça, bu olayın sorumlularının peşini asla bırakmayacağız. Mahsum Yap'ın ölümü bizlerce şüphelidir. Çünkü TSK tarafından olayı kapatmaya dönük yapılan açıklamalar ve şüpheli ölümün ardından ortaya çıkan farklı söylemler, bu ölümün resmen bir cinayet olduğu şüphesini artırmaktadır. Mahsum Yap arkadaşımızın ölmünün ardında TSK'nın önce, 'Araç devrildi' sonra da 'araç çarptı' diye kaza sonucu öldüğüne dair basında çıkan haberlerden sonra, bir internet sitesinde paylaşım yapan bir askerin, 'Mahsum Yap dövülerek öldürüldü' diye ortaya attığı iddialar, arkadaşımızın ölümünün ardındaki sır perdesinin aralanmadığını ve öldürüldüğü şüphesini güçlendirmektedir."
"20 YILDA 1350 ASKER ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLDÜ"
Son 20 yılda, 1350 kişinin vatani görevini yaparken şüpheli bir şekilde öldüğünü iddia eden Kulbak, ölenlerin çoğunun da Kürt, sol görüşlü ya da Alevi olduğunu iddia etti. Kulbak, şöyle konuştu:
"Son 20 yılda kışlalarda şüpheli şekilde ölen asker sayısı bin 350'yi buldu. Özellikle son zamanlarda kışlalarda şüpheli şekilde ölen askerlerin çoğu Kürt, Dersimli, sol görüşlü yada Alevi askerlerden oluştuğuna tanık olmaktayız. Mahsum Yap kardeşimiz, bu durumun son örneğidir. Yaşanan bu şüpheli ölümlerin ve cinayetlerin önüne geçmek için, bu cinayetlerin peşini bırakmamak, seyirci kalmamak ve gençlerimize sahip çıkmak, ailelerine her türlü desteği vermek gerekiyor. Askerdeki gençler çeşitli bahaneler ile cinayetlere kurban gidiyor, ya 'kaza' diyorlar ya 'intihar' diyorlar ve gençlik çağını yaşamayan yüzlerce arkadaşımız hayata veda etmek durumunda kalıyor. Dersim halkı olarak bu cinayetlerin peşini bırakmayacağız ve Mahsum Yap cinayetinin tamamen aydınlatılması için ne gerekiyorsa yapacağımızı buradan belirtmek istiyoruz."
Mahsum Yap'ın babası Turan Yap ise, oğlunun askerlik yaptığı birliğindeki zorluk ve olumsuzluklara maruz kalınca firar ettiğini, onu kendi eliyle birliğine götürdükten 2 gün sonra da ölüm haberi aldığını söyledi. Baba Yap, şöyle konuştu:
"Her baba benim gibi düşünür ve oğlunun geleceğinin daha iyi olmasını ister. Her anne ve baba, oğlunun askerde sağ- selim dönmesini ve kendisine yuva kurmasını ister. Biz de bunu istiyorduk. Ancak, oğlumuzun geleceğini görmedik, ömür boyu acısını yüreğimizde taşıyacağız. Tek istediğim olayın aytınlatılması ve katillerin tespit edilmesi, yargı önüne çıkrılmasıdır. Gençlerimiz ölmesin ve devlet bu gençlere sahip çıksın. Ben Dersim halkından bu olayın aydınlatılmasını istiyorum. Oğlumun cinayetinin sır perdesinin çözümü için bizlere destek olmasını bekliyorum, çok büyük acı yaşıyoruz."
Mahsum Yap'ın annesi Emine ve Babası Turan Yap ile kardeşleri, akrabaları ve arkadaşlarının katıldığı protesto yürüyüşü ile basın açıklamasından sonra kalabalık grup,  dağıldı.