Yaprak KOÇER/SAMSUN, () - SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İmamoğlu, Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen boğulma olaylarına rip akıntısının (çeken akıntı) neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. İmamoğlu bu akıntının hızının saatte 70 kilometreye kadar ulaşabildiğini belirterek vatandaşları uyardı.
OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman İmamoğlu, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte deniz sezonunun başladığını, bununla birlikte boğulma olaylarına dikkat çekti. Karadeniz’de boğulma olaylarının 'rip akıntısı' nedeniyle gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Osman İmamoğlu, "Yapılan uyarılara rağmen boğulma vakaları her yıl meydana geliyor. Türkiye’de deniz mevsiminde boğulmaların çoğu Karadeniz’de olmakta. Karadeniz’de denize girmek için bazı şeyleri bilmek gerekir. Samsun sahili 'çeken akıntı' olayının yoğun yaşandığı bir yerdir. Özellikle hilal şeklindeki kıyılarda yaşanan boğulmaların en önemli nedeninin 'çeken akıntılar' olduğu bilinmektedir. Halk arasında 'kum kayması' olarak adlandırılan, ayakların altından kumun birden kaybolması olayı, rip akıntılarına neden oluyor" dedi.
AKINTI SAATTE 70 KİLOMETRE HIZA ULAŞABİLİR
Rip akıntılarının saatte 35- 70 kilometre hızla meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Osman İmamoğlu, "20-30 metre genişliğinde bir hat boyunca denize doğru hareket eder. Çeken akıntılar, kıyıdan açığa doğru hareket eden, kısa süreli ve hızlı akıntılardır. Dalgaların düzenini bozan kayalık ve mendirek gibi uzantıların olduğu sahillerde, ayrıca denize kalabalık girilen bölgelerde bile rip akıntıları oluşabilir. Çok iyi yüzme bilenlerin bile akıntıya karşı kendilerini kurtarma şansları az olabilir" diye konuştu.
AKINTIYA GİRİLİDĞİNDE KIYIYA PARALEL YÜZÜLMELİ
Yüzme bilmeyenlerin denizde kesinlikle açılmaması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. İmamoğlu, "Yüzme bilenler bile özellikle dalgaların kıyıya dik olarak vurduğu aşırı dalgalı ve rüzgarlı olan zamanlarda denizden uzak durmak zorundadır. Çocuklar denizde iken gözler biran bile onlardan ayrılmamalıdır. Dalgalı ve rüzgarlı durumlarda ise küçük çocukların denize ayaklarını bile sokmasına izin vermemek gerekir. Rip akıntısı ile karşılaşılınca öncelikle panik yapmamak gerekir. Ondan sonra kıyıya doğru değil, kıyıya paralel olarak yüzülmeli. Rip akıntısı alanı dışına çıkıldıktan sonra kıyıya doğru yüzülmelidir. Boğulmakta olan biri görüldüğünde, eğer yüzme bilmiyorsak, bu konuda tecrübeli değilsek, uygun eğitim almadıysak asla yüzerek kurtarmaya çalışılmamalı. Kesinlikle müdahale etmeye kalkmayarak, başkalarından yardım istemeliyiz. İp, can yeleği, can simidi varsa kişiye onu atın. Başka hiçbir seçenek yoksa iyi yüzme biliyorsanız can yeleği giyerek kişiye doğru yardıma gidin" dedi.
Prof. Dr. Osman İmamoğlu, "Ben çok iyi yüzerim bana bir şey olmaz" düşüncesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bu düşünce doğru değildir. Rip akıntısına kapılan biri çok iyi yüzme bilse de boğulabilir. Saatte 70 kilometre hızla giden bir akıntıya karşı kim karşı koyabilir? Şunu kesin olarak bilmeliyiz ki şimdiye kadar bir şey olmamış olması, biz iyi yüzme bildiğimizden değil, güçlü bir rip akıntısı ile karşılaşmadığımızdandır. 'Ben zaten açılmıyorum ancak belime kadar olan yerde yüzüyorum' düşüncesi de yanlıştır. Çünkü rip akıntıları tam kıyıdan ve bilek hizasından başlar. Birçok insan ayağı yere basarken, kendini emniyette hissederken boğulmaktadır" diye konuştu.
Prof. Dr. İmamaoğlu, özellikle Samsun, Kilyos, Şile gibi sahillerde denize girenlerin rip akıntısı nedeniyle daha çok dikkat olması gerektiğini söyledi.

FOTOĞRAFLI