BURSA'nın İznik İlçesi'nde gölün kıyıdan 20 metre açığında, 1,5-2 metre derinlikte bazilika formunda bir kilise kalıntısı bulundu. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mustafa Şahin, "Bu kilise kalıntısının İznik'teki Ayasofya ile benzerliği var. Bu nedenle İ.S. 5’inci yüzyılda yapılmış olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Tarihi M.Ö. 4'üncü yüzyıla kadar uzanan, Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik’te ilçe aynı adı taşıyan gölün 20 metre açığında, 1,5-2 metre derinliğinde, bazilika formunda bir kilise kalıntısı ortaya çıktı. Kilise olarak ve günümüze kadar sağlam ulaşan Türkiye'deki ilk ve tek yapı olan tarihi eser, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, tarih ve kültür mirası tespit çalışmaları sırasında havadan fotoğraflama yaparken ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Şahin, "İnceleme sırasında bazilika planı denilen 3 nefi yani koridoru bulunan bir kilise kalıntısıyla karşılaştık. Ancak bu koridorlardan ortadaki, daha geniş. Bizim camilerde mihrap olarak adlandırdığımız çıkıntı bölümü, kiliselerde de mevcut. Bu kalıntıdaki çıkıntının bunun bize kesinlikle kilise olduğunu gösteriyor. Bu kilise kalıntısının İznik'teki Ayasofya ile benzerliği var. Bu nedenle İ.S. 5. yüzyılda yapılmış olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
DEPREMİN ETKİSİYLE SU ALTINDA KALDI
Kalıntının tespit edilmesinin ardından durumu İznik Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ilettiklerini ifade eden Prof.Dr. Mustafa Şahin, kalıntının bulunduğu alanın birinci dereceden SİT alanı kapsamına alınması konusunda talepte bulunduklarını kaydetti. Ayrıca yapılan incelemede yapının içinde çok sayıda kaba taşların olduğunu ifade eden Prof.Dr. Şahin, "Bu da yapının çöktüğünü gösteriyor. Böylesine büyük bir yapının çökmesini sağlayacak depremler var, İznik'te. Bunlardan en ünlüsü 740'larda meydana gelen büyük deprem. İlk gözlemlerimize göre 740 depreminde hem yapı yıkılmış, hem de yapının bulunduğu kıyı bölümü bir miktar su altına gömülmüş durumda. Daha sonra bu yapı inşa edilmemiş ve kaderine terk edilmiş. Su altı çalışmalarında yapılacak temizlemelerle büyük bir ihtimalle yapının zemininde bulunan Kilisenin su altında bulunmasına rağmen sağlam kalarak günümüze kadar ulaştığını belirten Şahin, bu kilisenin kime ait olduğuna dair çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.