İZMİR Barosu'nda basın açıklaması yapan İzmir Emek ve Demokrasi Bileşenleri, Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki maden faciasına tepki için kentte dün yapılan eyleme polisin sert müdahalesine tepki gösterdi. İzmir Baro Başkanı Ercan Demir, "Biz İzmir Valisi ve Emniyet Müdürü'nü istifaya çağırmaktan caydık artık" dedi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise "Genç bir kızımızla konuştum, bir apartmanın girişine sıkıştırıp, ayağının dibine 5 kez gaz sıkmışlar, bu öldürme amacıyla yapılan bir şeydir. Vali ve Emniyet Müdürü bu anlayışını sürdürürse, biz çadırı Konak Meydanı'na kurarız" diye konuştu.
İzmir Barosu Konferans Salonu'nda, Soma'daki facianın ardından tepki eylemine katılanlara polisin sert müdahalesi, bugün saat 11.30'da, İzmir Emek ve Demokrasi Bileşenleri'nin düzenlediği basın toplantısıyla protesto edildi. Toplantıya, CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ile Mustafa Moroğlu, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Ege Bölge Başkanı Hasan Karakoç, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) adına Melih Yalçın, İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı, "Sesimiz kısık çıkıyor, sesimizi kısmaya çalışıyorlar, ama biz inadına ses çıkartmaya devam edeceğiz" dedi. Sarı şöyle devam etti:
"13 Mayıs'ta Soma'daki kömür madeni yüzlerce emekçiye mezar olmuştur. Bu olay tüm toplumda infial uyandırmıştır. İzmir Emek ve Demokrasi bileşenleri olarak bu olayı protesto etmek için Basmane Meydanı'nda toplanılmış ve Konak Meydanı önüne yaklaşık 50 metre kala yürüyüş korteji polis barikatı ile kesilmiş ve yapılan görüşmelere rağmen ağır bir şiddet kullanılarak dağıtılmıştır. Yine dün (Perşembe) de kurumlarımız tarafından alınan iş bırakma eylemi kapsamında Konak Meydanı'na yürüyüş yapılmış, bu yürüyüşe de ağır bir polis şiddeti kullanılarak müdahale edilmiştir. Bu müdahalede, DİSK Genel Başkanı Kani Beko'nun da içinde bulunduğu kurum temsilcileri yaralanmıştır. İki gün içinde tamamı polis şiddetinden kaynaklanan olaylarda toplam 123 yurttaşımız gözaltına alınmış ve onlarca yurttaşımız yaralanmıştır. İzmir'deki şiddetin sorumlusu İzmir Valisi ve İzmir Emniyet Müdürü'dür. İzmir Emek ve Demokrasi bileşenleri olarak kentimizdeki bu şiddeti protesto ediyor, Vali ve Emniyet Müdürü'nü bu saldırılardan vaz geçmeye davet ediyoruz. AKP sokaklarda insanları istemiyor, bu diktatörlüğe giden bir yoldur. Buradan bütün sendika ve konfederasyonlara çağrıda bulunuyorum, eğer bu ülkede diktatörlük her tarafıyla bize saldırıda bulunuyorsa, herkesi genel greve davet ediyoruz. Dün kü olaylarda yaralanan Genel Başkan Kani Beko, sol kulağında yırtılma, sol gözünde kanama ve sol dizinde bir sorun var. Kulağındaki kanamayı durdurmaya çalışıyor doktorlar. Bize hep soldan geliyor ya, Kani bey de sol tarafından yaralandı, şuan tedavisi sürüyor."
EMNİYET KAYITLARI YAYINLASIN
Polisin müdahalesi sırasında son kullanma tarihi geçmiş gaz kapsüllerinin kullanıldığını ileri süren İzmir Barosu Başkanı Demir ise bunun insan sağlığına son derece zararlı olduğunu belirtti. İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya yaptıkları görüşmenin kayıtlarının polisin elinde bulunduğunu ve bunun yayınlanmasını istediklerini aktaran Demir, şöyle devam etti:
"Artık son kullanma tarihi geçmiş kapsülleri atıyorlar. Son kullanma tarihi geçmiş kapsülleri atmasınlar, bari buna dikkat etsinler. Önceki gün, İzmir İl Emniyet Müdürü'yle yapılan görüşmeye ben de katıldım, Kani Beko da vardı orada. Bu görüşme, polisler tarafından kayıt altına alındı. O kayıtları yayınlarlarsa memnun oluruz. Biz bu görüşmede, İl Emniyet Müdürü'ne, siz devleti temsil ediyorsunuz dedik, biz buraya kadar yürüdük, İzmir'de 30 yıldır hep bunu yapıyoruz, Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapıp dağılıyoruz. Arada 30 metrelik bir mesafe var, neden 30 metre önce barikat kuruyorsunuz dedik. Bunun bir izahı yok. İzmir Emniyet Müdürü ise özetle, 'En ağır şiddeti göreceksiniz, şiddetin alasını göreceksiniz' dedi. Buradaki mesele merkezi olarak Soma'da yaşanan faciaya karşı hükümetin toplumda gelişen her türlü tepkiyi bastırmaya yönelik bir karar almasıdır. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, bahsettiğim görüşmede Emniyet Müdürü ile sert bir diyaloğa girdi, ertesi gün 3-4 metreden hedef gözetilerek Beko'ya su sıkıldı. Burada ölümler de yaşanabilirdi. DİSK Genel Başkanı şuan hastanede, diğer arkadaşların da tedavisi sürüyor. 112 ambulansları gelmedi. Yalnızca Belediye Eşrefpaşa Hastanesi'nden özel olarak çağrılan ambulanslar geldi. Biz İzmir olarak, bu şiddeti eli sopalılar örneğiyle Gezi'de yaşadık, şimdi de yaşıyoruz. Biz İzmir Valisi ve Emniyet Müdürü'nü istifaya çağırmaktan caydık artık. Çünkü muhatap bulamıyoruz."
BİZ ÇADIRI KONAK MEYDANI'NA KURARIZ
Soma'daki maden faciasını protesto eden gruba müdahale edilmesine değinen CHP'li Yüksel, şunları kaydetti:
"Dünyada eşine az rastlanır bir acı yaşıyor Türkiye. Özellikle emek örgütleri, burada yaşamını yitiren hayatını kaybeden emekçilerin yasını tutmak için, bunun bir kaza değil bir iş cinayet olduğunun farkında oldukları için, bizim mecliste defalarca uyarılımıza rağmen işlenmiş bir cinayettir, bunlar protesto edilmek istenebilir. Türkiye'nin bütün vicdanı ayağı kalkmıştır. Bunu daha önce de gördük, 'Biz sizi ezeriz' anlayışıdır bu. İzmir barış ve hoşgörünün kentidir, tarihinde eylemler hep vardır ve barışçıl eylemlerdir. Milyonların bir araya geldiği zamanlar olmuştur tek bir olay yaşanmamıştır orada polis yoksa. İzmir'de son zamanlarda, şiddet ve baskı artmıştır. Kani Beko'nun yaşadıklarını, Berkin Elvan'ın yasını tuttuğumuzda, bizler de yaşadık. Dün genç bir kızımızla konuştum, bir apartmanın girişine sıkıştırıp, ayağının dibine 5 kez gaz sıkmışlar, bu öldürme amacıyla yapılan bir şeydir. Dünyanın hiç bir ülkesinde diktatörler sonsuza kadar yaşamamışlardır. Burada da yaşamayacaktır, olağan yollarla gitmez diktatörler. Kendi uyguladıkları şiddete maruz kalabilirler, Türkiye'nin biran önce normalleşmesi, demokrasiye dönmesi gerekiyor. Bu şiddeti sürdürmeye devam ederlerse, demokrasi örgütleriyle İzmir milletvekilleri olarak ve Genel Merkez düzeyinde de daha ciddi girişimlerde bulunacağız, yani Vali ve Emniyet Müdürü bu anlayışını sürdürürse, biz çadırı Konak Meydanı'na kurarız. Meclisin gündemine bu konuyu taşısak da bir şey olmuyor, parlamento çalışan bir sistem değil. Bizi başka yollar denemek zorunda bırakmasınlar."
Diğer meslek gruplarından da aynı konuyla ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra toplantı sona erdi.

TH(İÖ/SS) (FOTOĞRAFLI)