"BU MANTIKLA DEVAM EDERSENİZ BU ÜLKEDE İSTİHBARATI ÖLDÜRÜRSÜNÜZ"
Yasadışı dinlemelere yönelik operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen, 5 yıl İzmir Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan ve ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine getirildikten sonra 17 Aralık sürecinde Elazığ'a tayin edilen Ramazan Karakayalı, teslim olmak için, avukatı Ali Aksoy ile Bozyaka Semti'ndeki emniyet binasına geldi. Teslim olmadan önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Karakayalı, izinde olduğunu ve görev yeri olan Elazığ'a gitmek üzere yola çıktığında, operasyon kapsamında arandığını öğrenince İzmir'e döndüğünü dile getirdi. Karakayalı,  şunları söyledi:
"Ankara'da mütevazı bir ailenin, kıt kanaat kazandığıyla geçimini sağlayan bir babanın evladıyken bu devlet, bize sahip çıktı. Bu devlete olan vefa borcumuzu ödeme gayreti içinde olduk. Buradaki insanlar, gece gündüz demeden, çocuklarının mezuniyetine, eşleri doğum yaparken yanlarına gidemediler ve bu devlete olan borçlarını bir nebze olsun ödemeye çalıştılar. Ama bugün gelinen süreçte illegal dinleme adı altında bir suçlamayla karşı karşıyayız. Yaptığımız hiçbir işlem kanunsuz değildir. Önleyici anlamda yapılan çalışmaların tamamı hakim kararıyla yapılmıştır. Bu arkadaşların tamamına ben şahidim. Özelde İzmir halkının genelde bütün bu vatanın tüm halklarının huzuru ve güvenliği adına çalıştılar. Ben buna şahidim. Allah şahittir ki ekmeğini yediğimiz bu devlete boynumuzu bükecek hiçbir ihanetin içinde olmadık." 
KONUŞMASI SLOGANLARLA KESİLDİ
Emniyet Müdürü Karakayalı'nın konuşması sırasında, gözaltındaki polislerin yakınları zaman zaman, 'Bu vatan seninle gurur duyuyor' diye slogan attı. Devletin çağırdığı her yere gideceğini sözlerine ekleyen Karakayalı, şöyle dedi:
"Eğer bu ülkede terör duracaksa, artık insanlar fikirlerinden dolayı birbirlerini ötekileştirmeyecekse, artık yetim ve öksüz insanlar olmayacaksa, masumların burnu kanamayacaksa ve bu konuda bir bedel ödenmesi gerekiyorsa ben bu konuda kanımla, canımla, özgürlüğümle bu bedeli ödemeye hazırım. Bizi bekleyen bir tehlikeyi ifade edeyim, önleyici çalışmalar tamamen istihbari bir takım verilere dayalı olarak yapılır. Bu şüphe bile değildir. Siz bu istihbarı verilerden kaynaklı çalışmalarınızı yönlendirirsiniz. Özellikle terör konusunda yaşayabileceğimiz sıkıntılar konusunda, bir masumun burnunun kanamaması için çalışma yaparsınız. Bu çalışmalar dün de böyle yapıldı, biz de böyle yaptık, bugün de böyle yapılıyor. İdare de aynı çalışmaları aynı mantıkla yürütüyor. Eğer cımbızlar gibi içinden çekip çıkartırsanız ve buradan suç ararsanız, bir tane istihbaratçı kalmaz, hepsini buraya getirirsiniz. Siz insanları korkutursanız, istihbarattaki arkadaşlar bu raporları tanzim edemez hale gelirse, hakim ve savcılarımız aynı süreci yaşamama adına, yarın önleyici dinlemelere imza atamaz duruma gelirlerse, çok sıkıntılı günler yaşayabiliriz. Benden sonra görevi alan arkadaşım da aynı çalışmalara imza attı ve onun da adı şüpheli listesinde bulunuyor. Dolayısıyla bu süreçte kimse hatalı değil, istihbaratın mantığı bu. Eğer bu mantığı kırarsanız, Allah muhafaza bu ülkede olacak terör olaylarını engelleyemezseniz. Birçok masumun burnu kanar. Neresinden bakarsanız bakın ayakları yere basmayan bir soruşturma bu. Ben binlerce karara imza atmışım 5 yıl boyunca. Onların içinden hata ararsanız ve bunu da vatana ihanet olarak algılatırsanız her istihbaratçı için bunu bulursunuz. Bu mantıkla devam ederseniz bu ülkede istihbaratı öldürürsünüz."
Karakayalı açıklamasının ardından emniyet binasına girip meslektaşlarına teslim oldu.

FOTOĞRAF