TÜRK İŞ 3'üncü Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, sendikacılara ve işçilere siyasete girme çağrısı yaptı. Yasaların çalışma hayatındaki ihtiyaçlara yanıt vermediğini belirten Karakoç, "Parlamentoda emeğe yönelik yasa çıkması mümkün değil. Parlamento’nun yüzde 95’i sermayeyi temsil ediyor. Çalışanlar olarak siyasete ağırlık vermeli, siyasetin içinde olmalı, yönetimlere girip belediye meclis üyeliklerine, milletvekillerine aday olmalıyız. TBMM’e 50 emeği temsil eden arkadaş olursa, yasaların aleyhimize çıkmasını engeller" dedi.
Hüseyin Karakoç mobingle ilgili bilgilendirme toplantısında, sendika yöneticileri ve işçilere, siyasete girmeleri çağrısı yaptı. Karakoç çalışma hayatıyla ilgili yasaların hiçbirinin emekçilerin ihtiyaçlarına yanıt vermediğini, işverinin ve iktidarın katı tutumu nedeniyle sorunların sürdüğünü söyledi. Parlamentoda emeğe yönelik yasa yapmanın mümkün olmadığını öne süren Karakoç şöyle konuştu:
"Parlamento’daki vekillerin yüzde 95’i sermayeyi temsil ediyor. Çalışanlar olarak siyasete ağırlık vermeliyiz. Siyasetin içinde olmalıyız. Siyasi partilerde etkin olmalıyız. Herkes siyasi düşüncesindeki partide etkin olmalıdır. İl, ilçe yönetimlerine girmeli, belediye meclis üyelikleri adayı olunmalı. Böylece kendilerini parlamentoya gidecek şekilde hazırlamaları gerekir. Hepimiz evde de siyaset yapıyoruz. Ama gidip de siyasette etkin olamıyoruz. Kimin oraya gitme olanağı varsa ona destek verelim. En azından 50 tane emeği temsil eden arkadaş TBMM’de olsa, birçok yasanın aleyhimize çıkmasını engeller."
Hüseyin Karakoç, 12 Eylül darbesinin sendikalara ve üniversitelere yönelik yapıldığını, hiçbir siyasi partinin, karşısında güçlü sivil toplum kuruluşu istemeyeceğini öne sürdü.  Siyasi iktidarların emeği bölüp, parçalayıp hükmettiğini söyleyen Karakoç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oyu biz veriyoruz. Oy potansiyeli bizde ama söz sahibi onlar. Buna 'dur' demenin zamanı geldi. Kıdem tazminatını tamamen elimizden almak istiyorlar. Bir işçi 11 ay 29 gün çalışmış olsa da kıdem tazminatı kazanamıyor. İktidarın bunu düzenlemesi gerek. Örneğin bir aylık deneme süresini tamamlayan her işçinin kıdem tazminatı hakkı kazanması için düzenleme yapılması gerekir."
Kıdem tazminatının Türk-İş’in kırmızı çizgisi olduğunu belirten Karakoç, bu hakkın ellerinden alınması girişimi olursa genel greve gitme kararı aldıklarını hatırlattı. Karakoç "Kimseyi aldatmasınlar. Kıdem tazminatının işverene yük falan olduğu yok. İhbar ve kıdem tazminatları işveren kasasında faizsiz kredi olarak duruyor" dedi.