TÜRKİYE'yi yasa boğan 17 Ağustos 1999 tarihindeki Marmara depreminde, Eskişehir'de 32 kişinin öldüğü 14 kişinin yaralandığı yıkılan 7 katlı Tarhan Apartmanı'nda ağabeyi ve teyzesini kaybeden, kendisi de 20 saat sonra sağ olarak çıkarılan 29 yaşındaki Meral Şurabatır, enkaz altında yaşadıklarını anlattığı 'İlk Önce Yıldızları Gördüm' isimli kitabını okurları için imzaladı.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemleri biriminde işçi, Meral Şurabatır, Marmara depreminin olduğu gece ağabeyi Metin Şurabatır ile birlikte Yeni Mahalle Sivrihisar Caddesi'ndeki 7 katlı Tarhan Apartmanı'nın 4'üncü katta oturan teyzesi Bahriye Bahtiyar'ı ziyarete gittikleri söyledi.   AĞABEYİM BENİMLE YER DEĞİŞTİRDİ
Meral Şurabatır, misafir olarak gittikleri teyzesinin evinde yakalandıkları depremde ağabeyi Metin Şurabatır ile teyzesi Bahriye Bahtiyar'ı kaybettiğini belirterek şöyle konuştu: "Ağabeyim Metin Şurabatır geceleyin teyzemin evine gelmişti. Murat Kekili'nin 'Bu akşam ölürüm, beni kimse tutamaz' şarkısını söylüyordu. Hepimizin neşesi yerindeydi. Teyzem, ben ve ağabeyim aynı odada yatıyorduk. Gece yattığımızda ağabeyim kendi yeri ile benim yerimi zorla kolumdan çekiştirerek değiştirdi. Daha sonra uyurken deprem oldu. Depremde Eskişehir'de sadece tek bir bina yakıldı. O da bizim bulunduğumuz apartmandı . Deprem sırasında ağabeyimin göğsünün üzerine kolon devrilmiş ve o anda hayatını kaybetmiş. Benim enkaz altında olduğum yer de çok karanlık ve dardı. Başımın üstüne bir koltuk, o koltuğun üzerine de bir kolon devrilmiş. Yan tarafımda da bir çamaşır makinesi vardı. Bu makinenin üzerine de bir kolon devrilmişti. Tam olarak bahsedilen o hayat üçgeninde kalmışım. Sıkıştığım yerde hiçbir şekilde hareket edemiyordum."  TEYZEME ŞARKI SÖYLEDİM Göçük altında kurtarılmayı beklerken 20 saat boyunca teyzesi ile sürekli konuştuklarını ve birbirlerine destek olmaya çalıştıklarını belirten Meral Şurabatır, teyzesinin uykusunun geldiğini söylemesi üzerine uyumaması için sürekli kendisiyle konuşmaya çalıştığını, Ebru Yaşar'ın 'Seni anan benim için doğurmuş' şarkısını bağıra bağıra tüm gücüyle söylediğini anlattı. Şurabatır, "Beni enkaz altında yaralı olarak çıkardılar. Teyzem de çıkartıldığında yaşıyormuş. Ancak ambulansta hayatını kaybetmiş. Ağabeyimin cesedi bizden yarım saat sonra çıkartılmış. Ben 15 yaşındayken bu olayla karşılaştım. Deprem öncesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin Voleybol takımında oynuyordum. Elimden, kolumdan ve ayaklarımdan yaralandığım için voleybol sporunu bırakmak zorunda kaldım" dedi. "ÖNCE YILDIZLARI GÖRDÜM"
Enkaz altında kaldığı 20 saatlik zamanı 140 sayfalık kitabında anlatan Meral Şurabatır, böyle bir acıyı bir daha kimsenin yaşamamasını istediğini söyledi. Şurabatır, şöyle konuştu:
"Beni enkaz altında çıkarttıklarında hava karanlıktı ve ilk olarak yıldızları gördüm. Yıldızları gördüğüm an 'Her şey buraya kadar bitti', 'Kurtuldum' ve 'Yaşıyorum' dediğim andı. Bu nedenle kitabımın ismini de İlk Önce Yıldızları Gördüm adını verdim. Kitap tamamen beni ve depremi konu alıyor. 20 saat boyunca teyzem ile enkaz altında verdiğimiz yaşam mücadelesini konu alan bir kitap. 20 saat bilindiği gibi uzun bir süredir. Enkaz altında bu 20 saat bize çok daha uzun bir süre gibi geldi" dedi.
KURTARICILARI YALNIZ BIRAKMADI Meral Şurabatır, 'İlk Önce Yıldızları Gördüm' kitabı için bugün Espark Alışveriş Merkezi'nde imza günü düzenlendi. İmza gününe 1999 yılında Meral Şurabatır'ı göçük altında çıkartan İl Sağlık Müdürlüğü'nde sağlık memuru olarak çalışan Bayram Aslan ile Büyükşehir Belediyesi Şantiye Şefi Mesut Güler ile aynı apartmanda babaannesi Rabia Dinçer'i kaybeden Fatma Rabia Can da katıldı.   SAĞLAM BİNALAR YAPILMALI Meral Şurabatır'ı enkaz altından yaralı olarak çıkaranlardan Bayram Aslan, Türkiye'de daha sağlam binalar yapılması gerektiğini belirterek, "Meral'in çıkartılma anını dün gibi hatırlıyorum. Göçük altında ilk 5 saat içerisinde yaklaşık 10 kişi çıkartıldı. Ancak saatler ilerledikçe biz canlı çıkma umudunu yitirmeye başlamıştık. Sürekli iş makinelerini susturarak enkaz altından ses gelip gelmediğini duymaya çalışıyorduk. Yaklaşık 20 saat sonra Meral Şurabatır'ın sesini duyduk ve en son onu çıkarttık" diye konuştu.  Büyükşehir Belediyesi Şantiye Şefi Mesut Güler de deprem sonrasında Tarhan apartmanında görev aldığını belirterek, "O yıllarda çok fazla tesisatımız yoktu. Ancak hummalı bir çalışma yaptık. Eldeki imkanlarla Meral Şurabatır'ı enkaz altından çıkarttık. Allah böyle bir acıyı bir daha Meral'e değil kimseye yaşatmasın. Yıkılan Tarhan apartmanı evlere şenlik bir binaydı. Beton yanmıştı ve elimize aldığımızda kum gibi ufalanıyordu" dedi.
Meral Şurabatır, kitap satışının iyi olduğunu ilk etapta 1000 adet basıldığını anlatırken, "İmza günümde AVM'deki kitap satış bölümünde kitabım bitmiş. Başka kitapçılardan imza günü için kitap getirmek durumunda kaldık. İkinci kitabımı yazmaya başladım" dedi.