Kadir ÜRÜNDÜ/MARDİN, () - MARDİN'de 4 süren ve Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de katıldığı İl Müftüleri İstişare Toplantısı sona erdi. Toplantının son gününde, hazırlanan sonuç bildirgesini okuyan Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman, İslam coğrafyasının acı, gözyaşı, ıstırap, açlık, toplumsal kaos, iç savaş, şiddet ve istikrarsızlık gibi olumsuz kavramlarla anılıyor olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı yönetimince hazırlanan toplantının sonuç bildirgesi, Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman, açıkladı. İslam’ın inanç değerlerini aşındırmaya yönelik her türlü ifrat ve tefrite karşı Diyanetin vatandaşları bilgilendirme sorumluluğu olduğunu belirten Salman, Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam’ın evrensel ilkeleri ile yüce değerlerinin topluma ve insanlığa doğru bir şekilde ulaştırılması amacıyla küresel ölçekte faaliyet gösteren saygın bir anayasal kurum olduğunu söyledi. Salman, "Millet varlığımızın temelini, harcını ve ruhunu oluşturan ahlaki değerlerin zedelenmesi ve zayıflatılması tasvip edilemez. Başkanlığımız, sosyal gelişmelerin ortaya çıkardığı belli, başlı, dini problemler karşısında ihtiyaç duyulan bilgiyi, vaaz ve hutbeler başta olmak üzere hemen her fırsatta milletimizle paylaşmakta, Kuran ve Sünnet’ten mülhem açıklamalarını irşat dili çerçevesinde, belli bir usul ve üslup dairesinde gerçekleştirmektedir. Dini Mübin-i İslam’ın evrensel hakikatleri ve yüce değerleri hiç bir tartışmaya fırsat vermeyecek derecede açıktır. Millet varlığımızın temelini, harcını ve ruhunu oluşturan bu yüce ilkelerin ve ahlaki değerlerin zedelenmesi ve zayıflatılması tasvip edilemez" dedi.
"TOPLUMUN DİNİ DOKUSUNU DEJENERE ETME GİRİŞİMLERİ ASLA ONAYLAMAZ"
Hakikati tekeline alan dini nüfuz alanı oluşturma ve toplumun dini dokusunu dejenere etme girişimlerini asla onaylamadıklarını kaydeden Salman, "Sivil girişimlerle ortaya çıkan dini oluşumlar, dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumsal bir gerçekliktir. Önemli olan sosyo-kültürel dini oluşumların, dinin sahih bilgisi ve temel kaynakları ekseninde toplum yararına faaliyet göstermeleridir. Bunun, toplumun dini, kültürel hayatına yapacağı katkı yadsınamaz. Ancak bu oluşumların açık, şeffaf, hesap verebilir, toplumu ayrıştırmayan, dini duyguları ve güveni istismar etmeyen bir yapıda olmaları son derece önemlidir. İslam’ın temel bilgi kaynakları olan Kuran, sünnet ve Müslümanlar'ın tarihsel tecrübesini aşarak, kendinden menkul iddialarla ve sübjektif deneyimlerle hakikati tekeline alarak, dini nüfuz alanı oluşturma ve toplumun dini dokusunu dejenere etme girişimleri asla onaylanamaz" diye konuştu.
"İSLAM'IN BARIŞ, RAHMET VE MERHABET EĞİTİMİNE İHTİYAÇ VAR"
Milletin, tarih boyunca dini yozlaştıran dini görünümlü tezahürlere karşı dikkatli ve feraset içinde olduğunu vurgulayan Salman, "Birey ve toplumun din algısına ve yorumuna saygı duyulması, bugünün dünyasında ortak bir yaklaşımdır, ancak İslam’ın temel referanslarıyla ters düşen, yaygın kitlenin zihninde karışıklıklara meydan veren, dinin yüksek hakikatlerini ve toplumun ahlaki değerlerini süfli emellerle ve basit içeriklerle değersizleştiren yaklaşımlar asla kabul edilemez. Gençlerin medeniyet değerlerine dair gönüllü bir aidiyet bilinci geliştirmesine ve özgüveni yüksek bireyler olmasına yardımcı olacak bir dil ve üslup üzerinde çalışılması gerekmektedir. Bu sebeple din hizmetleri, genç kuşağın kendi değerleriyle buluşmasını, kendi manevi potansiyellerini keşfetmesini, açığa çıkarmasını ve geliştirmesini sağlayan bir yaklaşımı esas almalıdır. Son zamanlarda yazılı ve görsel medyada yoğun biçimde yer verilen çocuk ve kadın cinayetleri, annelerinden ve ailelerinden kopartılan çocukların yürek burkan haberleri ve gündemden düşmeyen çocuk yaşta evlilikler toplum olarak, İslam’ın barış ve rahmet mesajlarına ve merhamet eğitimine ne kadar muhtaç olduğumuzu göstermektedir. Gelinen noktada toplumsal bir duyarlılığa ihtiyaç duyulmaktadır" diye konuştu.
İSLAM COĞRAFYASININ ACI, GÖZYAŞI, KAOSLA ANILMASI ÜZÜNTÜ VERİCİ
Müslüman coğrafyasının tarihin en zor süreçlerinden birini yaşadığını dile getiren Salman, "Yapısı gereği farklı dillerin, mezheplerin ve dinlerin tarihten bugüne birlikte yaşadığı bu coğrafyada yeni gerilim alanları oluşturularak din, dil, düşünce, inanış üzerinden gerilim alanları oluşturulmak istenmektedir. Din ve dini imgeler üzerinden aşırılığa, şiddet ve tedhişe uygun ortamlar oluşturularak Müslüman toplumların yaşama alanları tahrip edilmekte, inanç değerleri ve güvenlikleri zedelenmektedir. İslam coğrafyasının acı, göz yaşı, ıstırap, açlık, toplumsal kaos, iç savaş, şiddet ve istikrarsızlık gibi olumsuz kavramlarla anılıyor olması oldukça üzüntü vericidir. Bu bağlamda Nijerya’da yaşanan Boko Haram adlı terör örgütünün yüzlerce kız çocuğunu kaçırması eylemi utanç vericidir. Bu durumu vicdan sahibi hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir. Başta Müslümanlar olmak üzere bütün insanlık camiasına düşen öncelikli görev, nefret ve şiddet üreten ortamları gidermek, huzur ve güvenin sağlanması için el birliği ile çaba göstermektir" ifadelerini kullandı.
"HİÇ KİMSE, KİMSESİZ KALMASIN; BU RAMAZAN VE HER ZAMAN"
Ramazan ayının manevi atmosferinden istifadeyi artırmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, her yıl farklı bir tema belirlediklerine dikkat çeken Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Yüksel Salman, şöyle konuştu:
"Bu yıl Ramazan ayında 'kimse yalnız kalmasın' başlığıyla yoksul, yetim, yaşlı, engellilerle kalabalıklar içinde yalnız kalan kardeşlerimize Ramazan'ın rahmet ikliminin ve şefkat soluğunun ulaşması için el birliği ile çaba sarf edilecektir. Camiler Haftası'nda da 'Cami ve Gençlik' konusunun ele alınması ilke olarak kararlaştırılmıştır. Milletimizin, okulların tatil olmasını müteakip başlayan Yaz Kuran Kursları'na olan ilgisinin her geçen yıl artarak devam etmesi, memnuniyet vericidir. Müftülüklerimiz bu yıl da gereken her türlü hazırlığı yaparak, camilerimizde yavrularımızı en iyi şekilde ağırlamayı ve en yüksek düzeyde istifadeyi mümkün kılacak tedbirleri alarak, verimli bir eğitim ve öğretim gerçekleştireceklerdir. Ülkemizle birlikte yurt dışında da geniş bir coğrafyada hizmet veren Türkiye Diyanet Vakfı, yeniden yapılanma çalışmalarını genişleterek devam ettirmektedir. Bu bağlamda yurt sathında il ve ilçe temsilciliklerinin yeniden yapılandırma süreci başlatılmıştır. Bugün ülkemizde ve dünyada yaşanan birçok dini problem, kamuoyu tarafından değerlendirilmekte ve tartışma konusu yapılmaktadır. Başkanlığımıza da kamuoyunda tartışılan konulara ilişkin pek çok husus yansımaktadır. Başkanlığımız gerek il müftüleri istişare toplantılarında ve gerekse değişik toplantılarda yapılan açış konuşmalarında güncel dini konulara değinilmekte ve kamuoyu aydınlatılmaktadır. İl Müftüleri İstişare Toplantısı esnasında dile getirilen güncel bazı hususların, kamuoyu tarafından ilgiyle karşılanmış olması memnuniyet vericidir. Ancak bu tür açıklamaların değişik amaçlarla kullanılmaması ve farklı anlamlara çekilmemesi temennimizdir."

KÜ(GG/AAA) (FOTOĞRAF)