KOCAOĞLU'NU ZİYARET ETTİ

Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Karşıyaka'da Latife Hanım Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısınan ardından CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu makamında ziyaret etti. Kocaoğlu ile İhsanoğlu'nun görüşmesi basına kapalı olarak gerçekleşti. İhsanoğlu daha sonra Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya geçti.

AKİL İNSANLARLA KONUŞMA YAPTI

Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlediği toplantıya CHP ve MHP'li milletvekilleri, belediye başkanları, il yöneticileri, DSP'liler, medya temsilcileri, işadamları katıldı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebi Akdurak, Gazeteci Uğur Dündar, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, CHP'li ve DSP'li eski İzmir milletvekilleri, belediye bürokratları, rektörler, öğretim üyeleri toplantıda yer aldı. Toplantıda İhsanoğlu'nun özgeçmişini anlatan video gösterildi. İhsanoğlu, konuşma yapması için davet edildiği kürsüye çıkarken adı anons edildiğinde partililer tarafından ayakta alkışlandı.

Ekmeleddin İhsanoğlu, İzmir'in ülke ekonomisine sağladığı yüksek vergi katkısına karşın, teşvikler ve ekonomik payların dağıtımında yeterince yararlanamadığını belirterek, merkezi hükümetlerin İzmir'e daha fazla katkı sağlaması gerektiğini söyledi. Türkiye'de gelir adaletsizliği olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Türkiye birçok imtihanla karşı karşıya kaldı. Türkiye refahı, adaleti, huzuru, yekpare millet olarak bir ve beraber olmayı istiyor. Türkiye'nin 10 Ağustos'ta kararını vermesi lazım. Ekonominin, ticaretin, turizmin daha sağlam sürdürülebilir olmasını istiyorsak verilecek oyların daha sağlam olması gerekir" dedi.

"BU GÖREVİ İHTİRASLA KABUL ETMEDİM"

Cumhurbaşkanı adaylığını milli bir görev olarak kabul ettiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki görevinden ailesine dönüp, kendi projeleriyle memlekete farklı hizmetler yapmayı planlarken adaylık önerisinin geldiğini kaydeden İhsanoğlu, "İhtirasla bu görevi kabul etmedim. İki partiyle başlayan uzlaşma bugün 10 partiye kadar yükseldi. AK Parti içerisindeki birçok sağduyulu vatandaşımız bize yöneliyorlar. Türkiye'nin ayrışma, bölünme yoluna girmesini istemiyorlar. Onlar da bize destek veriyorlar" dedi.

"İSRAİL'E HER GÜN BAĞIRIYORUZ AMA TİCARET SÜRÜYOR"

İhsanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Oylarınızı istikrardan yana kullanın. Devletin tepesinde huzuru, istikrarı, serinkanlılığı seçerseniz ekonomimiz, sağlıklı şekilde kalkınır. 12-13 yıl önce masada Anayasa kitapçığı fırlatılmıştı. Türkiye büyük kriz yaşadı. Ekonomi çöktü. Bugün Türkiye'nin sıcak parayla ekonomisinin yürüdüğü bir dönemde istikrara sahip çıkmak gerekir. Bu istikrarı devam ettirdiğimiz zaman büyümemiz devam edecektir. İstikrar ve huzurla, komşularıyla bozulan ilişkilerini düzeltmekte büyük ivme kazandıracak. Ya biz bunu daha kötü yapacağız, ya biz bunu düzelteceğiz. Irak ile ticaretimiz yüzde 34 azaldı. İsrail'e her gün bağırıyoruz çağırıyoruz ama ticaretimiz sürüyor. Bazı siyasetçilerimiz sabahtan akşama kadar lanet yağdırıyorlar. Biz bu ülkelerle 2009 yılına kadar çok iyi geçiniyorduk. Büyük gelişmeler kaydedilmişti, birden bıçak gibi kesildi. Birilerinin rüyalarına, hülyalarına göre dış politika üretmeye çalıştık, bunları ispat etmeye çalıştık. Real gerçeklik vardır. Rüyalara, hülyalara göre yürümez, büyük laflara göre hareket edilmez. Diplomatlarımız, TIR şoförlerimiz rehin durumda."

"GÜL VESAYETİN TEMSİLCİSİ Mİ"

İhsanoğlu, kendisine "Vesayetin temsilcisi" diyerek eleştirenlere Cuhurbaşkanı Abdullah Gül'ü örnek verip şunları söyledi:

"Biz bu seçimlerde büyük bir kararla karşıyayız. Türkiye'de bütün siyasi partilere eşit duran birisi mi seçilecek, kendi siyasi programıyla ortaya çıkıp, anayasaya aykırı, anayasa hükümlerini ihlal eden, değişiklikler yapan birini mi seçilecek? Türkiye anayasasının değiştirmek mecburiyetindedir fakat Türkiye'de rejimi değiştirme arzusu yok. Bir avuç siyasi kadronun arzusu dışında millette de böyle bir konsensus var mı, ben haberdar değilim? Her gün bangır bangır bağırıyorlar, 'güçlü bir başkan istiyoruz' diyorlar. 'Türkiye'de vesayet vardır' diyorlar. 'Siz vesayetin temsilcisisiniz' diyorlar. Ben seçilirsem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den görevi devralacağım. Gül vesayetin temsilcisi mi? Şaşıyorum, bazı aydınlarımız bunu destekliyor. Hak diniymiş gibi bunu methediyorlar. 'Bürokratik ve militarist vesayeti kaldıracağız' dediler. Güzel, kalksın ama siyasi kadronun vesayeti mi kurulacak? Yargı da bu kadronun eline geçti. Ülkemiz sevgiye, saygının paylaşılmasına, birlik, dirlik anlayışının kökleşmesine ihtiyaç duyuyor. Biz bu kampanyada, sevgi, saygı, birlik, dirlik ekmeye geldik. Bu millet sahipsiz değildir. Bu millet zekidir. Milli birlik ve beraberlik içerisinde bütün zorlukların üstesinden gelmesini bilir."

Elif DEMİRCİ / İZMİR, ()

FOTOĞRAF