ANTALYA'da hava kirliliği ölçüm istasyonlarından elde edilen verilerin değerlendirilmesinde gün ortalamasının baz alınmasına devam ediliyor. Buna gerekçe olarak ise 'Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kriterleri böyle' açıklaması yapılıyor.

Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu'nun önceki gün gerçekleştirdiği Ocak ayı toplantısına Büyükşehir Belediyesi'ni temsilen Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı uzmanlarından makine mühendisi Mesut Çınar katıldı. Çınar, kentin belirli noktalarındaki ölçüm istasyonlarından elde edilen verilerde gün ortalamasının baz alındığını ifade ederken, bu yöntemin gerekçesini ise “Çünkü WHO'nun belirlediği kriterleri uygulamak durumundayız" sözleriyle açıkladı. Ölçümler sonucu elde edilen kirlilik oranlarının, WHO ve AB sınırlarının çok altında olduğunu belirten Çınar, iki yıllık anlık ölçümlerde bile yoğun kirliliğe rastlanılmadığını ileri sürdü.

Antalya'da ısınma amaçlı kömür yakılmasının yaşanan göçle birlikte ortaya çıktığını vurgulayan Mesut Çınar, “Türkiye İstatistik Kurumu'nun son üç yıllık verilerine göre Türkiye'de en fazla göç alan 2'nci kent durumundayız. Her gelen kültürünü, alışkanlıklarını da beraberinde getiriyor. Antalya'ya gelenlerin kış aylarında ısınmak için ilk aklına gelen kömür oluyor" diye konuştu.

Çınar'ın açıklamalarına göre, Antalya'da 26 bin ton olan kömür tüketimi, 2008 yılında 52 bin tona çıkmış. 2009'da 32 bin tona, 2010'da ise 28 bin tona gerileyen bu tektim 2011 yılından beri ise 24 ila 26 bin ton arasında seyrediyor.

Hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgeler ise şöyle: Düden, Habibler, Çevre Yolu, Etiler, Doğu Garajı, Zerdalilik, Eski Otogar, Mevlana ve Ahatlı. (FOTOĞRAFLI)