İZMİR () - İZMİR'de 95 yıl önce düşmana attığı ilk kurşunla Milli Mücadele'nin ölümsüz kahramanlarından biri olan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Konak'taki anıtı başında anıldı. Anma töreninde, Soma'da hayatlarını kaybeden madenciler için de saygı duruşunda bulunuldu.
İzmir'in işgali sırasında istilacı güçlere karşı 15 Mayıs 1919 günü 'İlk Kurşunu' atarak Milli Mücadeleyi başlatan ve orada şehit edilen İzmir ve Türk basınının sembol ismi Gazeteci Hasan Tahsin, şehit edilişinin 95'nci yılında İzmir Konak Meydanı'ndaki anıtı başında anıldı. Törende gazeteciler yakalarına siyah kurdele takarken, şehit madenciler için Hasan Tahsin Anıtı'na karanfil bıraktı.
Konuşmasına Soma'da ölen işçilerin ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyen Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atila Sertel, tören alanına gelirken Soma'da meydana gelen vahim kazayı protesto etmek isteyenlere polisin müdahalesi nedeniyle yoğun bir gaz bulutuna maruz kaldığını söyledi.
SERTEL: ÜLKEMİZ ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARINDA AVRUPA BİRİNCİSİ
İzmirli gazeteciler olarak her yıl 15 Mayıs'ta Hasan Tahsin'i anmak için bir araya geldiklerini belirten Sertel şöyle konuştu:
"Bugün yine bu anıtın önünde hep birlikteyiz. Söylemek istediğimiz çok şey var ancak Soma'da kaybettiğimiz madencilerimiz nedeniyle boğazımız düğüm düğüm. Ülke olarak, gazeteciler olarak, vatandaşlar olarak acımız çok büyük. Üzülerek belirtiyorum ki; ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, Çin'den sonra dünya ikincisi. Eğer gerekli tedbirler ve yasal önlemler alınmazsa rahatlıkla dünya birincisi olabiliriz. Gazeteciler olarak bu türden olumsuz konularda değil de, başta ekonomik ve sosyal ilerlemeler olmak üzere, son sıralarda yer aldığımız basın özgürlüğü endeksinde de ilk sıralara çıkmayı istediğimizin altını bir kez daha çiziyoruz."
'AĞIR BASKI ORTAMI'
Son 10 yıldır her platformda, her etkinlikte gazetecilerin içinde bulundukları ağır baskı ortamından ve sorunlarından bahsetmek zorunda kaldıklarını vurgulayan TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atila Sertel, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki sorunlarımız artarak devam ediyor. Basın ve ifade özgürlüğü açısından içinde bulunduğumuz 'vahim durum' uluslararası örgütlerin raporlarına da yansıyor. Gazeteciler olarak bu raporlardan, basını özgür olmayan ülke olarak anılmaktan mesleğimiz adına utanç duyuyoruz. Ama asıl utanç duyması gerekenlerin de Türkiye'yi bu duruma düşürenlerin olduğunu her platformda dile getiriyoruz. Temennimiz; demokrasinin kilit taşı niteliğindeki basın ve ifade özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması, yazdıklarından, düşüncelerinden dolayı hiçbir gazetecinin ceza almaması, gazetecilerin sosyal ve sendikal haklarının iyileştirilerek gazete ve gazeteciler üzerindeki sansür ve otosansür baskılarının tamamen giderilmesidir. Ayrıca özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yasal tedbirlerin biran önce alınarak bu ülkenin zenginleşmesi için çalışan hiçbir emekçinin böylesine tedbirsizlikler yüzünden can vermemesini diliyoruz."
İÖ(İÖ/COŞ) (FOTOĞRAFLI)