ANTALYA'da üçüncüsü düzenlenen Kadın Zirvesi'nde konuşan Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna dikkati çekerek, “Türk kadınlarına bir kere daha teşekkür ediyorum, analı- kızlı soygun yapmadıkları için" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 3'üncü Kadın Zirvesi, Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) başladı. 'Medyanın Kadına Yaklaşımı' konusunun işlendiği zirvenin açılışına CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Meral Demirbaş, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı.
MAĞDUR, MEDYADA DEŞİFRE EDİLMEMELİ
Zirvenin açılışında konuşan Meral Demirbaş, medyanın kadın- erkek eşitliğinin sağlanması konusunda önemli etkisi olduğunu söyledi. Bakanlık olarak yaptıkları çalışmaların toplumsal bir dönüşümün sağlanması için medyayı kullandıklarını anlatan Demirbaş, ancak medyada haberlerin veriliş şeklinden dolayı kadına yönelik şiddetle mücadelede erkeklerin farkındalığının artırılması noktasında sıkıntılar yaşandığına dikkat çekti. Özellikle mağdurun deşifre edilmemesi ve şiddeti meşrulaştıracak kelimelerin kullanılmaması gerektiğini aktaran Demirbaş, şiddetin normalleşmesini engelleyen, caydırıcılığını ön plana çıkaran haberler konusunda hassas davranılması gerektiğini kaydetti.
KADIN MEDYADA BEDENİYLE YER ALIYOR
Başkan Mustafa Akaydın ise kadın hakları ve kadın varlığı konusunda belediye olarak önemli çalışmalar yaptıklarından bahsetti. Kadının medyada çalışan olarak var olmasının yanında magazinsel olarak da medyada nasıl yer aldığına bakmak gerektiğine vurgu yapan Başkan Akaydın, medyada kadın bedeni ve cinsellik üzerinden magazinsel yaklaşımlar olduğunu, bunların başında evlendirme programlarının geldiğini dile getirdi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerle konuşmasını sürdüren Başkan Akaydın, “Sayın Başbakanımız, 'Biz insanların yaşamına hiçbir şekilde müdahale yapmıyoruz' diyor. Bu doğru mu, değil. Kadının doğurganlığına kadar müdahale eden bir Başbakan. Bir başbakan yardımcısı kanala çıkıyor, karşısındaki hanım sunucunun dekoltesinden rahatsız oluyor ve ertesi gün görevden alınıyor. Bunlar özel yaşam değil mi?" diye konuştu.
KADIN POLİTİKALARININ MEDYAYA ETKİSİ
Açılış konuşmalarının ardından 3'üncü Kadın Zirvesi'nin ilk oturumu gerçekleştirildi. Yönetmen ve eski RTÜK Üyesi Hülya Alp'in moderatörlüğünde, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Şennur Erdoğan, 'Kadın politikalarının medyaya etkisi' konusunda konuştu.
TÜRK KADINLARINA TEŞEKKÜR
Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün'ün konuşmasına, “Yolsuzluk iddiaları çok gündemde. Neydi, 3 çocuk demişlerdi, 3 erkek çocuk çıktı. Sıkıntı büyük. Arkadan kızlı- erkekli demişlerdi, babalı- oğullu soymuşlar. Türk kadınlarına bir kere daha teşekkür ediyorum, analı- kızlı soygun yapmadıkları için" sözleriyle başladı.
KADINLAR TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇTI
Bu yıl yaşanan Gezi Parkı olaylarının Türkiye'ye büyük ders verdiğini belirten Hakan Aygün, “Gezi bize bir şey öğretti ama özellikle kadınlar öğretti. Gencecik çocuklar bize bambaşka bir dünyayı gösterdiler. Türbanlı kadın dekolteli kadınla yan yanaydı, hayran kaldık. Kürdü Türkü yan yanaydı, Alevi Sünnisi yan yanaydı, hayran kaldık. Gencecik, 'internet başında oyun oynuyor' dediğimiz çocuklar her şeyden umudumuzu yitirdiğimiz anda ortaya çıktılar ve gerçek kardeşlik duygusunu bize öğrettiler. Muhteşem bir şeydi. Bizim kutuplaşmalarımıza, beceriksizliklerimize son verdiler. Türkiye'nin önünü açtılar. Özellikle de kadınlar açtı. Kadınlar çok önemli" diye konuştu.
DEMOKRASİ SORUNUNU TÜRBANLI KADINLAR ÇÖZECEK
Türkiye'de kadınların yıllarca başörtüsü konusunda süründürüldüğünü vurgulayan Hakan Aygün, “O başörtülü kadınlar Gezi'de adam gibi adam, kadın gibi kadın olduklarını gösterdiler. Ben AKP döneminde de bir demokrasi sorunu olduğuna inanıyorum, bu sorunu da AKP'nin türbanlı kadınları çözecek. Çünkü en çok tehdit altında olan onlar. Başı örtülüsü, başı açığı hiç fark etmez. Kadınlar şiddeti sevmez, biz erkekler seviyoruz. Bu son yolsuzluk olayında da kadınlar ülkeyi soymuyor. Soyan yine erkekler" diye konuştu.
MEDYA KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİ
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç de konuşmasında medyada insanca çalışma koşulları olmadığından bahsetti. Bu ortamda kadının erkeğe göre daha da zorlandığını belirten Pınar Türenç, “Düşüncelerin, davranışların, değer yargılarının oluşmasında en güçlü araç toplumda medyadır. Medyaya 'dördüncü güç' de denir. Bizi yönlendiren en önemli araç medya karşımıza çıkıyor. O zaman medyanın da kendine çekidüzen vermesi, bu eşitliği sağlaması gerekiyor. Çünkü size yön veren, size ayna tutan, halkı yönlendiren araç olduğu için medyanın yeniden yapılanmasının şart olduğunu düşünüyorum. Medyada kadın diye kendimizi aldatmayalım. Medyanın ancak 3'te biri kadın. Ancak bu medyada kadın bakış açısının olmadığını da kabul etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.
EŞİTLİK OLMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ
Medyadaki kadın istihdamının az olmasından dolayı haberlerin yönetiminin de erkek egemenliğinde olduğuna değinen Pınar Türenç, “Erkek bakışıyla haberler yazılınca karşıya da sunulan o bakış egemen oluyor. Ne verirse onu alıyorsunuz. Toplumda kadın bakış açısıyla, eşitlik olmadan bu sorunların çözülmesi mümkün değil. İstediğimiz kadar dosyalar hazırlayıp, yazalım çizelim. Türkiye'de kadın ölümü çok yüksek, kadın çocuklarına iş istiyor. Kadının çok yüksek sorunları var. Bunu dile getirecek erkek egemen medya bakışıyla kadını nikahsız adamlarla programlara çıkarıyoruz. Böyle yol almamız mümkün değil, bu anlayışın değişmesi ve yeniden kendimize gelmemiz gerekiyor" diye konuştu.
KADIN KARAR ALMA MEKANİZMALARINDA YER ALMALI
Ayşe Paşalı olayını hatırlatan Pınar Türenç, aylarca medyada fotoğrafı yer alan Ayşe Paşalı'nın insanların zihnine kazındığını, ancak onu o hale getiren adamın hatırlanmadığına dikkati çekti. Bunun medyanın bir yanlışı olduğunu söyleyen Pınar Türenç, “O zaman mutlaka çözüm yolları var. Artık sahada kadın, Meclis'te, yönetimde, karar alma mekanizmalarında kadın diyoruz. Baltık ülkelerindeki mutluluk nereden geliyor. Kadın- erkek eşitliğinin en yüksek olduğu ülkeler. O yüzden kadınların karar alma mekanizmalarında yer almasını istiyoruz" dedi.