ANTALYA'da Öz Savunma ve Güvenlik İşçileri Sendikası (ÖZ-İŞ) üyeleri, özel güvenlik personelinin taşeron sistemde düşük maaşla çalıştırılmasına tepkisini, ağızlarını bantlayıp, ellerini kelepçeleyerek gösterdi.
HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı ÖZ-İŞ Sendikası üyeleri, Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Burada basın açıklaması yapan ÖZ-İŞ Sendikası Antalya İl Temsilcisi Ömer Öztürk, 2004 yılında uygulamaya konulan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine dair kanun sonrası yaklaşık 1 milyon kişinin özel güvenlik kursu gördüğünü belirtti. Özel güvenlik sektörünün istihdama önemli katkıda bulunduğuna dikkati çeken Öztürk, Türkiye genelinde 1505 özel güvenlik şirketi ve 744 özel güvenlik eğitim kurumunun ekonomiye canlılık sağladığını dile getirdi.
'ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ, MAĞDUR, MAHKUM VE MAHCUP'
Özel güvenlik şirketlerinin taşeron olarak kamudan ve özel sektörden hizmet alımı yaptığı projelerle çalışan personelin özlük haklarının ödenmesi, sosyal hakları konusunda ihlal haksızlığına uğradığını aktaran Öztürk, özel güvenlik personelinin büyük umutla sarıldığı bu iş kolunda hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. 2004 yılından itibaren yaşadıkları sorunların çözümü noktasında hiçbir gelişme yaşanmadığını anlatan Öztürk, “Özel güvenlik görevlileri, mağdur, mahkum ve mahcuptur. Kanunlarla mağdur bırakılmış, işverenler tarafından bu işe mahkum edilmekte, ailelerine karşı da insanca bir hayat sunamadıkları için mahcup durumdadırlar" diye konuştu.
Hükümet ve özel güvenlik istihdam eden kuruluş, firma ve şirketlere çağrıda bulunan Öztürk, şunları söyledi:
“Çalışma şartlarında hukukun delindiği, düşük ücretli ve sendikasız bir yapı oluşturma niyetiyle istismar edilen, örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıtdışılığı tetikleyen modern kölelik olan taşeronluk uygulaması bir an evvel kaldırılmalı. Artık tazminatsız işten çıkarmalar, işyerinde mobbing uygulamaları, fazla mesai ücretinin zamanında hesaplara yatırılmaması, ahlak ve iyiniyet kurallarının istismar edilmesi, keyfi işten çıkarmaların, düzgün kıyafetlerin verilmemesi, yol, yemek ve sosyal hakların verilmemesi gibi olayların son bulmasını istiyoruz."
Taşeron şirketlerle kamu kurumlarında çalışan özel güvenlik personelinin iş garantisinin sağlanması gerektiğini belirten Öztürk, 5188 sayılı kanunda personelin sosyal ve ekonomik haklarının korunacağı şekilde düzenleme yapılmasını, kamu düzeni sağlayan personel maaşının ekonomik yönden iyileştirilmesini talep etti. Öztürk, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde görevli özel güvenlik personelinin maaşını zamanında alamadıkları için ekonomik yönden zor günler geçirdiğini aktardı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın'a tepki gösteren Öztürk, “Taşeron işçiler aylardır seslerini duyurmaya çalışıyor, neden duymuyorsunuz? Her şeye para var, işçisine para yok. Bu da büyükşehir belediyesine yakışır" dedi.
Basın açıklamasına katılan sendika üyesi özel güvenlik personelinden bazıları, ağızlarını siyah bantla kapatıp, ellerini kelepçeleyerek tepkilerini gösterdi. Sendika üyeleri, 'Taşeronlaşmaya hayır', 'Çalışma hakkı, temel insan hakkıdır', 'Risk ve yıpranma tazminatı istiyoruz' yazılı döviz taşıdı.