Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, engelliler haftası nedeniyle 'İstanbul Biz de Varız Derneği' ni ziyaret etti. Derneğin Bahçelievler'deki merkezine CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile birlikte gelen Tekin, ziyareti sırasında dernek yöneticileri ve üyeleriyle birlikte kahvaltı yaptı.
Burada bir konuşma yapan Tekin, derneğin adının son derece ironik olduğunu belirterek, Türkiye'de sosyal devlet kuralı işlemediği için bu tür derneklere ihtiyaç olduğunu söyledi. Engellilerin önündeki tek engelin siyasi engel olduğunu kaydeden Gürsel Tekin, "Siyasi engel aşılmadığı sürece bu engellerin aşılması mümkün değildir. Yaşadığınız şehirlerde normal insanların yaşama imkanı yokken engelli insanlarımızın bu şehirde yaşaması mümkün değil. Milletvekilimiz Şafak Pavey'in özel çabalarıyla hazırlanmış uluslararası kriterlere uygun yasa teklifimiz bir türlü raftan aşağı indirilmiyor. Bu tasarı hayata geçirilirse bazı şeyler çözülecektir. Sosyal devleti hayata geçirdiğimizde bu tür derneklere ihtiyaç duyulmayacaktır" diye konuştu.
Kahvaltıda engelli vatandaşların sorunlarını dinleyen Tekin, bir vatandaşın "Derneğimizin suyunu faturası ödenmedi diye kapattılar" şeklindeki şikayeti üzerine "Bu çok dramatik bir şey. Suyun ve elektriğin kesilmesi 30 - 40 lira faturalar ödenmedi diye elektirk ve suyun kesilmesi iktidarın engellilere bakışının en önemli fotoğraflarından bir tanesidir" ifadesini kullandı.
"BARANSU'YA 'DEMOKRASİYE ÖNEMLİ KATKI SUNUYOR' DİYENLER, BUGÜN İDAM EDİYOR"
Genel Başkan Yardımcısı Tekin, kahvaltının ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Gazetecilere yaptıkları haberlerden dolayı açılan davalar var. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki soruya Tekin, "Başbakan, 'Ankara'nın derin dehlizleri' diye bir söz kullanmıştı. Ankara'nın derin dehlizlerin bu pislikler olduğu sürece herkes bu soruyu yaşıyacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sayın başbakanın dinlendiğine dair ilk soru önergesini veren siyasetçiyim. Üzerinden 6 ay geçti ve sayın başbakan bir televizyon programına çıkarak kendisi itiraf etti. 'Evet ben dinleniyorum' dedi. Şimdi soruyorum; Ankara'nın derin dehlizlerindeki bu kirlilik ve bir başbakanın dinlendiği bir ülkede bizlerin yurttaş olarak güvencesi olur mu? Bu dinlemeden sonra bir soruşturma açıldı mı ya da soruşturmanın sonucu ne oldu? Bu karanlık süreçler kapanmadığı sürece bunların üstesinden gelmemiz mümkün değil. Daha dün Mehmet Baransu için demokrasiye önemli katkı sunuyor diyenler bugün idam etme çabası içindeler. Bu hiç kabul edilebilir bir anlayış değildir. Gelin birlikte demokrasinin gereği olan evrensel hukuku hayata geçirelim. Benzer belgelerin bin kere açıklandığında onların hiçbirinden rahatsız olmadılar." diye yanıt verdi.
'YÜCE ATATÜRK' YAZISININ DİSİPLİN KURULUNA SEVK EDİLMESİ HAKKINDA
Bir gazetecinin kupa maçında sahaya 'Yüce Atatürk' yazılı tişörtlerle çıkan Fethiyesporlu futbolcuların bu davranışı nedeniyle kulübün Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Disiplin Kurulu'na sevk edilmesini hatırlatması üzerine Tekin, "Eksik yapmışlar, bence tutuklamaları gerekiyordu. Tam bir rezillikle karşı karşıyayız. Bu ülkenin önderinin, kurucusunun ismini hazzetmeyecek anlayışı şiddetle kınıyorum" ifadelerini kullandı.