Teslime TOSUN/ANTALYA, () - ANTALYA'da çalıştığı evin camlarını silerken 3'üncü kattan düşerek ağır yaralanan 50 yaşındaki Minire İnal'ın, 'gündelikçi değil, işçi' olduğunu kanıtlamak için iş mahkemesinde açtığı hizmet tespit davası, 1. İş Mahkemesi'nde görüldü.
Davaya Antalya Barosu avukatlarının yanı sıra, davaya müdahil olmak için dilekçe veren İmece Ev İşçileri Sendikası üyeleri de destek amacıyla katıldı. Bazı tanıkların dinlendiği duruşma, hem İnal'ın hem de davacı olduğu Devrim Aşkın K. ile Hasan K.'nın tanıklarının dinlenmesi için 17 Ekim tarihine ertelendi.
Dava sonrasında İmece Ev İşçileri Sendikası üyeleri, Minire İnal'la birlikte basın açıklaması yaptı. Sendika adına Saide Kırılmaz'ın yaptığı basın açıklaması, sendika üyesi ve İnal'a destek vermek amacıyla adliyeye gelen ev işçisi kadınların 'Yaşasın kadın dayanışması', 'Köle değil, ev işçisiyiz', 'Minire İnal yalnız değildir' sloganlarıyla sık sık kesildi.
Saide Kırılmaz, Türkiye'de 1 milyon 300 bin civarında ev işçisi olduğuna dikkat çekerek, "Bunlardan yüzde 1'i bile sigortalı değildir. Diğer işçiler ile eşit haklara sahip olmak için iş yasasına girmek istiyoruz. Ev işçilerinin sigorta primleri teşvik edilmelidir. Gerekiyorsa ev işçilerine özel yasa çıkartılmalıdır. Çalışma Bakanlığı, önünde duran bu görevleri yıllardır görmezden gelmiştir. Bizler meclise, Bakanlığa ve SGK'ya taleplerimizi ilettiğimizde ise her defasında 'Tamam, yapacağız' denmiş, ancak bu güne kadar en ufak bir adım dahi atılmamıştır. Minire İnal 5 yıl önce çalıştığı evin camını silerken düşmüş, ağır yaralanmış ve mutlak bir ölümün eşiğinden dönmüştür. Aylarca hastanede yatan Minire İnal, akciğer ve omurilikten bir dizi ameliyat geçirdi. Hastane masrafları yeşil kart çıkartılarak karşılanabildi. Bu gün burada kendisi için bir araya geldiğimiz arkadaşımız Minire İnal, iş kazası geçirdiği yetmiyormuş gibi, bir de işverenleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yok sayılmıştır" diye konuştu.
Saide Kırılmaz bu davanın sadece Minire İnal'ın davası değil, onun nezdinde tüm ev işçilerinin hak arama mücadelesi olduğunu belirterek, "Minire İnal'a adalet istiyoruz. İş güvenliği yasası, ev işçilerini de kapsamalı. Ya da ev işçileri için çalıştıkları işyeri olan evin özel koşullarını göz önüne alacak şekilde bir iş sağlığı ve güvenliği yasası çıkartılmalıdır. En az 5 yıl sigorta primleri genel bütçeden ödenmelidir. Ev işçilerine insana yakışır iş sözleşmesi olan ILO C189 imzalanmaladır" dedi. Minire İnal da avukatlarına ve kendisine destek veren İmece Ev İşçileri Sendikası'na teşekkür etti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Antalya'da oturan 2 çocuk annesi Minire İnal, 2006 yılında 'ev işçisi' olarak çalışmaya başladı. 5 Mart 2009'da çalıştığı evin salon camlarını silerken 8 metre yüksekten düştü. Düştüğünü yoldan geçen biri görüp ev sahibine haber verdi. Hastaneye kaldırılan İnal'ın iç kanama geçirdiği, kaburgalarının kırıldığı anlaşıldı. Sigortasız çalıştığı için hastane masraflarını ev sahibi ödedi. İnal, 15 gün kaldığı hastaneden taburcu olduktan sonra bir süre de evde yattı. Ancak geçirdiği iç kanama, akciğerde enfeksiyon ve su toplamasına neden oldu, tekrar hastaneye yatırıldı. İnal, akciğer ve omurilikten bir dizi ameliyat geçirdi. Minire İnal, bu kez hastanede 2 ay kaldı, hastane masrafları yeşil kart çıkartılarak karşılandı. İnal, taburcu olduktan sonra 1.5 yıl başkalarının yardımıyla yaşamını sürdürdü. Minire İnal, 'gündelikçi değil, işçi' olduğu kanıtlamak için iş mahkemesinde hizmet tespit davası açtı. Antalya 1'inci İş Mahkemesi'nde görülen hizmet tespitinden sonra tazminat davası açacağını söyleyen Minire İnal, bu sırada İmece Ev İşçileri Sendikası'nın kuruluş aşamasında Antalya temsilcisi oldu, ardından genel kurulda sendikanın yönetim kurulunda yer aldı.

FOTOĞRAFLI